Dedikodunun sosyal bağları güçlendirdiği ortaya çıktı
ABD’deki Dartmouth College'dan araştırma ekibi, dedikodunun "birilerine dair asılsız söylenti yaymaktan" ibaret olmadığını ifade ediyor. Araştırmacılar, asılsız söylentileri yaymanın ilişkileri iyileştirmediğini, "sadece doğru türden dedikoduların işe yaradığını" belirtiyor.
Yeni bir araştırmaya göre dedikodu yapmak, bireylerin
etrafındakilere daha bağlı hissetmesini ve hatta daha iyi ilişkiler kurmasını
sağlayabilir.
Independent Türkçe’nin derlediği habere göre, hakemli
bilimsel dergi Current Biology’de yayımlanan araştırmanın ardındaki
nörobilimciler, "Başkaları hakkında üçüncü bir tarafla sohbet etmek ve
onların deneyimlerini öğrenmek, sosyal bağlantıların sağlamlaştırılmasını ve
zihnin genişletilmesini sağlıyor" ifadelerini kullandı.
ABD’deki Dartmouth College'dan Eshin Jolly ve Luke Chang
liderliğindeki araştırma ekibi, insanların neden dedikodu yaptığını ve bunun
insan etkileşiminde nasıl bir işlev gördüğünü öğrenmek istedi.
Bu nedenle katılımcıların çevrimiçi bir oyun oynadığı deney
düzeneği hazırlandı.
Söz konusu deney düzeneğinde katılımcılar, 6 kişilik gruplar
halinde 10 tur oyun oynadı. Her turda 10 dolar verilen oyunculara, parayı
kendilerine saklama veya paranın 1,5’la çarpılarak oyuncular arasında eşit
bölündüğü bir grup fonuna yatırma seçeneği sunuldu.
Oyun, bencil ve işbirlikçi davranış arasında doğal bir
gerilim yaratıyordu. Üstelik bazı durumlarda bilgi alışverişi de kısıtlandı ve
katılımcılar yalnızca kendi gruplarındaki birkaç oyuncunun seçimlerini
görebildi.
Jolly, bu deney düzeneğini "İlham kaynağımız, bir
topluluğun üyesiyken diğer toplulukların tüm üyelerinin eylemlerinden
etkilendiğiniz ama onları doğrudan gözlemleyemediğiniz, gerçek hayattakine
benzer bir senaryo yaratmaktı" diye açıkladı.
Buradan hareketle araştırmacılar, bazı oyunlarda bireylerin kendi gruplarındaki başka bir oyuncuyla özel olarak sohbet edebilmesini sağladı. Bu da oyuncuların, diğerlerinin davranışları hakkında partnerlerine bilgi aktarmalarına, yani kabaca "dedikodu" yapmalarına olanak tanıyordu.
Deneylerin sonunda oyuncular her bir oyuncuyla oyunu tekrar
oynamaya istekli olduklarını söyledi. Araştırmacılara göre bu, dedikodunun
çeşitli sosyal işlevleri olan "zengin, çok yönlü bir iletişim"
olduğunu gösteriyor.
Öte yandan araştırmacıların "işlevli" bulduğu
dedikodu türü, kabaca birileri hakkında söylenti yaymaktan farklıydı.
Araştırmacılar, asılsız söylentileri yaymanın ilişkileri iyileştirmediğini,
"sadece doğru türden dedikoduların işe yaradığını" belirtti.
Araştırmacıların söz konusu deneyde ele aldığı tür;
arkadaşların ve meslektaşların sıklıkla ortak bağlar bulduğu, ittifaklar
kurduğu, kişisel bilgi alışverişinde bulunduğu ve fikir birliği oluşturmak için
başkalarının davranışlarını tartıştığı bir senaryoydu.
Dedikoduyu “genellikle yanlış anlaşılan karmaşık bir iletişim
biçimi” diye niteleyen Jolly, bu tür dedikodunun etkisini şöyle aktardı:
"Dedikodu yararlı olabilir çünkü insanların başkalarının deneyimleriyle öğrenmesine yardımcı olurken, diğer yandan da birbirlerine daha yakın olmalarını sağlar."
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu