'Denetlenen devlet güçlü devlettir'

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Sayıştay Konferans Salonu'nda AB destekli "Performans Denetim Rehberi Hazırlanması Hakkında Teknik Yardım Projesi'nin" açılış toplantısına katıldı. Avrupa Birliği yolunda Türkiye'de 9 yılda sessiz devrimler gerçekleştiğine işaret eden Bakan Bağış, Türkiye'nin Avrupa'nın reçetesini iyi uyguladığını ancak diyetisyen Avrupa'nın kendi reçetesini uygulayamadığını kaydetti.

Egemen Bağış, Türkiye'nin ikinci çeyrekte de Avrupa'nın en hızlı büyüyen ekonomisi olduğuna dikkati çekerek, bu gelişmelerin Kamu Mali Yönetimi ve Dış Denetim reformları sayesinde olduğunu, bu reformların hem siyasi hem teknik anlamda Türkiye'de bir değişim ve dönüşüm sürecini uygulamaya fırsat verdiğini ifade etti. Siyasi açıdan reformların hem hesap verebilirliğin artırılmasını sağladığını hem de demokratik sistemin güçlendirilmesinde önemli hizmetler verdiğini kaydeden Bağış, teknik açıdan ise Mali Kontrol başlıklı 32. faslın kapanış kriterlerine yönelik önemli başarılar elde edilmesine yardımcı olduğunu belirtti.

Bağış, 2003 yılında 5018 sayılı kanunun, daha sonra Sayıştay kanununun Türkiye'de denetim anlayışının değişmesine vesile olduğunu ve Türkiye'nin artık örnek gösterilen ülkeler arasında girdiğini söyledi. Kamu kaynaklarının vatandaşın parası olduğuna işaret eden Bağış, "Kamu arazisine, kamu malına benim dediğiniz zaman aslında olaylara bakışınız değişiyor. Eğer kamu bankası sizinse hortumlatmazsınız, kamu arazisi sizinse üzerine gece kondu yaptırmazsınız, kamu elektriği sizinse birilerinin kaçak hat çekmesine izin vermezsiniz, işte Türkiye'de son 9 yılda yaşanan asıl değişim kamunun malının hepimizin ortak malı olduğu, denetlenmesi ve hakkaniyetle emanet olarak görülüp doğru kullanılması gerektiği zihniyetinin oturtulmasıdır. Bu konuda AB sürecini de çok önemli katkısı oldu" diye konuştu.
 

'Denetlenen devlet güçlü devlettir'

Performans Denetim Rehberi Hazırlanması Hakkında Teknik Yardım Projesinin hem iç mali kontrol sistemini daha işler hale getirilmesini sağlayacak hem bir takım ihtiyaç duyulan düzenlemelerin ortaya çıkmasına vesile olacağını söyleyen Bağış, "Güçlü devlet vatandaşına hesap verebilen devlettir, denetlenen devlet güçlü devlettir" dedi. Güçlü devletlerin kendi denetim mekanizmalarını oluşturduğuna işaret eden Egemen Bağış, Türkiye'nin bu konuda dünden daha iyi noktada olduğunu ancak yapılması gereken işlerin de bulunduğunu dile getirdi.

Bağış, "Hesap verebilmek dürüstlük, saydam, şeffaf olabilmeyi, demokrasiyi özümsemeyi kurumsal performansınızı etkinleştirmeyi, çağın gereklerine ayak uydurmayı gerektirir. Belki de Türkiye'de hala bir muhalefet sorunu olmasını bu gereksinimlerden daha iyi anlayabiliyoruz" diye konuştu. Hesap vermekten kaçınan, yurttaşından uzak yaşayan, insanlarını hor gören zihniyetlerin sonunu Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki gelişmelerle bir kez daha bütün dünyanın gördüğünü ifade eden Bağış, bir zamanlar dünyanın en güçlü liderleri olarak görülen kişilerin düştükleri durumun ortada olduğunu dile getirdi.
 

Mısır ziyareti

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Mısır ziyaretine dikkati çeken Bağış, Erdoğan'ın Kahire'ye gittiğinde muazzam bir coşku ve sevgiyle karşılandığını belirterek, "Gece yarısı Kahire sokaklarında onbinlerce insan Türkiye Cumhuriyetinin başbakanını karşılıyordu. O başbakan güçlü olduğundan değil, o başbakan üç genel, iki yerel seçim ve iki referandumda halkı tarafından denetlenen bir lider olduğu için, hala liderliği kendi halkı tarafından benimsenen, ilham kaynağı haline gelen bir kişi olduğu için karşılandı. İşte demokrasimizin ne kadar güçlü olduğunu orada gördük. Bölgede Türkiye'nin potansiyelini artıran anlayış, milli iradenin muktedir olma anlayışıdır" diye konuştu.

Aynı coşkuyu Davos dönüşü İstanbul'a indiklerinde gördüğünü belirten Bağış, şunları söyledi: "Eğer siz denetlenmekten korkmazsanız ve kendi gücünüzü sizi denetleyen halkınıza - sonuçta demokrasilerde denetlenme sandıkta oluyor ceza da ödül de sandıkta veriliyor- o denetlemeyi yaptırırsanız, sadece halkınızın gözünde değil, dünya kamuoyu nezdinde de gücünüzü artırabiliyorsunuz. Ne yazık ki, bugün AB bu projeye destek verirken aynı şekilde kendi kurumsal performansını ölçme konusunda istediğimiz kadar başarılı olamıyor. AB kurumsal performans açısından geride kalmamalıdır. AB'yi kurtaracak olan süreç Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecidir. İstiyoruz ki Türkiye'nin üyelik süreci hiçbir şekilde istismar edilmesin, siyasi engellerle önümüze yeni duvarlar örülmesin. Berlin'de yıkılan duvarı kimse gelip Türkiye'nin sınırlarında tekrar inşa etmeye kalkışmasın."

'Türkiye'nin hassasiyetini iyi bilirler'

Bağış, törende yaptığı konuşma öncesi gazetecilerin sorusu üzerine, İsrail ve Güney Kıbrıs Rum Kesiminin Akdeniz'de petrol ve doğalgaz aramalarına yönelik Türkiye'den gelen tepkilere karşın İsrail Hava Kuvvetlerinin Alarm B durumu geçtiği yönündeki haberlere ilişkin "Türkiye'nin hassasiyetini iyi bilirler. Türkiye'nin potansiyelini kendi yaratıcı güçlerine bırakıyorum" diye konuştu.