Deniz Baykal'dan kayyım yorumu: Demokrasi ve hukuk oturtulamadı
CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Suriye’deki gelişmelerle ilgili olarak siyasi partilerin bilgilendirilmesi ve ortak akıl üretilmesi gerektiğini söyledi.
Milletvekili yemini ettikten sonra ilk defa TBMM’ye gelen CHP’li Baykal, gazetecilerle sohbet etti. Kendisini daha iyi hissettiğini, yeni yasama dönemini heyacanla beklediğini, çalışmalara katkı sağlamak istediğini kaydeden Baykal, Suriye’de güvenli bölge oluşturulması çalışmalarıyla ilgili olarak yaşananların tek başına bir partinin çözebileceği sorunlar olmadığını, ortak akıl içerisinde hareket edilmesi gerektiğini söyledi. Suriye’deki gelişmeleri basına yansıdığı şekliyle takip edebildiğini, ayrıca bir bilgi edinme şansının olmadığına işaret eden Baykal, toplum olarak bilgilendirilmeye ihtiyaçlarının olduğunu belirtti. Baykal, “Bu kritik dönemde toplum olarak bilgilendirilmemiz lazım. Bunun en önemli muhataplarından birisi de siyasi partilerdir. Siyasi partilerin, bu varlık yokluk sorunu ile ilgili bilgilendirilmelerinde yarar vardır. Buradan bir ortak akıl üretmeliyiz. Çünkü tehditler kuşaklar boyu devam edebilecek nitelikte. Hukuk ve demokrasi dengeleri oturtulamayınca... Yurt ve bölge barışı, yurt ve dünya barışı, hepsi birbirine bağlı” dedi. Herkesin el ele verip samimiyetle hareket etmesinin tam zamanı olduğunun altını çizen Baykal, “Şimdi oturup el ele, baş başa konuşmayacağız da ne zaman konuşacağız? İşin büyüklüğünü düşünerek, olmadık şeylere takılmadan birlikte harekete geçilmesi lazım. Hepimiz için çok ciddi tehditlerin ortaya çıktığı doğrudur. Çok derin bir görev anlayışıyla derhal harekete geçmek lazım. Bunun için de müzakere etmek lazım. Bizim sistemimiz de dünyanın sistemi de bunu gerektiriyor. Özel tedbirlere ihtiyaç olduğu doğrudur, bu ‘yaptım oldu’ ile halledilecek işler değil. Müzakere etmek lazım” görüşünü dile getirdi.
‘Demokrasi ve hukuk oturtulamadı’
Baykal, Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediye başkanlarının görevden uzaklaştırılmasıyla ilgili bir soru üzerine yaşananların “demokrasi ve hukuk ilişkisinin Türkiye’de oturtulamamış olmasından dolayı gerçekleştiğini” savundu. Siyasetin temelinin demokrasi, demokrasinin ise halkın iradesince oluştuğuna dikkat çeken Baykal, “Her şeyin bozulduğu gibi siyaset de bozulabilir. İktidar bozulur, bozar, mutlak iktidar mutlaka bozar. Her şeyin ölçüsünü yakalamak lazım. Tadını tutturabilmek lazım. Yaşanmadan bu olmuyor. Kitapta bunun formülü yok. Demokrasi de olacak, hukuk da olacak” dedi. Adli yıl açılışına ilişkin tartışmaların anımsatılması üzerine de Baykal, şunları söyledi:
“Yaşanan tartışmalar hukuk ile siyaset ilişkilerinin oturtulamamış olmasının yansımalarıdır. Bunlar hep çocukluk hastalıkları. Bunları aşmamız lazım. 1946 seçimlerinden beri aşmaya çalışıyoruz. 1947’deki İnönü’nün o meşhur bildirgesi, 12 Temmuz bildirgesi ve arkasından 1950 seçimleri. 1950 seçiminden sonrada yeni bir dönemin açılışı. Bu dönemin kendi içinde ortaya çıkan sorunları. Sonrasındaki darbeler, askeri müdahaleler. 1960, 71, 80... Bütün bunları kalıcı şekilde aşmamız lazım bir daha buna benzer süreçlerin işlememesi için olağanüstü dikkatli olmamız lazım. Hukuk ve siyaset, demokrasi el ele, baş başa yürümesi gereken iki temel konu. Demokrasisiz de olmaz, hukuksuz da olmaz. Bunları oturtmamız lazım. Ne ihlal edilemez bir anayasa mümkün, ne de ihlal edilemez bir kanun yapmak mümkün. Her şey ihlal edilebilir. Bunun çaresi de bir yanda hukuk, diğer yanda demokrasi. Demokrasi ile hukuku karşı karşıya getirmek, cumhuriyet ile demokrasiyi karşı karşıya getirmek kadar vahim bir durum yoktur. Hepsini özümseyeceğiz, DNA’larımıza geçireceğiz.”
Milli mücadelenin el ele verilerek ve ortak hedefe doğru yürünerek başarılabildiğini, cumhuriyetin böyle kurulduğunu kaydeden Baykal, “Ülkemizi işgale gelmiş, Türkiye’yi imhaya karar verip yola çıkmış insanlara saygı göstermekten başlayarak savaşırken ‘susuzlukla savaş olmaz’ deyip sakalarını Çanakkale’yi işgale gelmiş İngiliz birliklerine gönderen bir anlayışla tarihimiz ışıl ışıldır. İşte bu anlayışlar önemli. Bunlarla bezenmiş bizim kültürümüz. Nobel Barış Ödülü’ne Mustafa Kemal’i aday gösterme gereği hisseden bir Yunanistan’a bu duyguyu vermişiz. Bunların kıymetini bilmeliyiz. Buradan günümüzdeki ilişkilere yansımaları taşımalıyız. Birbirimize olan ihtiyacımızı unutmadan, ayrımcılık yapmadan ortak noktaları yakaladığımız da ne kriz kalır ne umutsuzluk. Yeter ki karşımızdakileri doğru anlayalım. Sevgi ile dostluk ile bir ülke kuralım, bir siyaset kuralım, bir uluslararası düzen kuralım. Başka çıkış yolu da yok” diye konuştu.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi