Direnişin odağı Donetsk
Donbass, Kiev’in neo-faşist ortaklı rejimine karşı anti-faşist ve anti-emperyalist damar. Yurtsever küçük burjuva devrimiyle Rusya jeopolitiğinin önünü açan diyar...
Baltıkların yüzü Batı’ya dönük küçük ülkesi Letonya’nın radikal milliyetçi hareketinden milletvekili Aleksandrs Kirsteins, kısa süre önce Rusya Federasyonu’nun parçalanması çağrısı yaptı. İddiası, Avrupa’da ancak bu şekilde barışçı bir hayatın garanti edilebileceği...
Doğrusu neoliberal sisteme entegre etmek üzere Sovyetler Birliği’nin küllerinden devşirilen bu mini mini etnikçi damarların işi kolay değil. Zira karşılarında ‘halkların kardeşliğine’ dayalı sistemin ürünü olan insanları, ‘Rusyalılık’ yahut ‘Novorossiya’ (Yeni Rusya) ara başlığı da açarak emperyal gelenekle bağlamış Moskova var. Son yıllarda ise bunun ana damarında Ukrayna’dan kopan Donbass yer alıyor.
Temmuzun yarısını, Ukrayna’nın batısında ve Donbass’ın bir kısmında hüküm süren neo-faşist soslu yönetimin tosladığı duvar olan Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetleri’nde geçirdim. Biraz 20 senedir izlemeye çalıştığım Ukrayna’dan kalanları anlamak, biraz Rusya’nın NATO tarafından çevrelendiği kendi coğrafyasının nabzını tutmak için... 2014’te Kiev’deki Meydan ‘demokrasi devrimi’ başlığı altında çok yazılıp çizildi. Donbass’taki Anti-Meydan’ı ise bölgedeki ‘fahri büyükelçimiz’ Evrensel gazetesi yazarı Okay Deprem dışında anlatan çıkmadı.
LENİN’İN SÖZLERİ
Sovyetler Birliği’nin kurucusu Vladimir İlliç Lenin’in bu diyara dair özlü bir sözü var. Donbass’ın kalbi Donetsk şehrinin göbeğinde, eski Sovyet Evi’nin karşısındaki meydanın diğer ucundaki devasa heykelinin hemen ötesinde yazıyor. Vaktiyle şöyle demiş:
“Donetsk sıradan bir şehir değildir. Donetsk olmasa sosyalizmin inşası hayalden ibaret kalır.”
Sovyet mirasına sahip çıkan Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetleri’nin (DNR ve LNR) bugünkü hali düşünüldüğünde biraz trajik elbette. Sadece Sovyet Ukraynası değil, bizatihi Sovyetler Birliği sanayisinin ana damarı olmuş, her yerinden kaliteli kömür fışkıran, metalürji ve sanayi merkezinde artık sosyalizm yok. Oysa örneğin Sovyetler’in şehircilik ve mühendislik dehasının ürünü olarak adeta orman içinde yarattığı 1960’lara kadar anılan ismiyle ‘Stalino’, yani Donetsk’i dolaşırken, sosyalizm nostaljisine kapılmamak elde değil. Dört yanda Sovyet liderlerinin anıtları, onların isimlerini taşıyan semtler, sokak ve cadde isimleri var. Lenin’in yahut KGB’nin öncülü Çeka’nın kurucusu Leh asıllı Bolşevik lider Felix Djerzinski’den kömür ve metalurji proleterlerine uzanan anıtlarla... Merkezdeki Krupskaya Kütüphanesi gurur kaynağı. İnsanlar Leninski, Varoşilovski, Kalininski, Budyanovski, Proletarski, Kievski, Kirovski, Petrovski diye sıralanan ilçelerde yaşıyorlar. Tarihi miraslarıyla gururlu görünüyorlar.
Ortada tarihi miras ve semboller çok, ancak sosyalist sistem yok. Ukrayna’nın bağımsızlığı ve küresel kapitalizmle flörtü döneminde oligarkların eline düşmüş bir coğrafya burası. Hissiyatı ‘sosyal adalet’ fikri eşliğinde küçük girişimcilik belirliyor.
SEMBOL ÇOK AMA...
Yine de Batı destekli 2004 ‘renkli devrimine’ katılmamış, 2014’te Kiev’de parlamento darbesine evrilen ABD destekli Meydan’a karşı diklenmiş. Darbenin devirdiği Donbass’ın ‘evladı’ metalürji merkezi Yenekievalı Viktor Yanukoviç beklentileri boşa çıkartmış. Rinat Ahmetov gibi kömür ve metalürji oligarkının desteğini yitirmesi sonunun gelmesine kafi olan Yanukoviç değil Donbass’ın seçimi. Meydan’ın karşısına Anti-Meydan ile dikilen emekçilerin desteklediği anti-faşist ve anti-emperyalist karakterde yurtsever küçük burjuva devrimi.
ANTİ-MEYDAN
Batılılar fazla yazıp çizmeyince bizim memlekette de fazla bilinmiyor. 2013 Kasım’ından başlayarak 2014 boyunca Kiev’de Meydan kurulduğunda, Donetsk ve Lugansk’ta Anti-Meydan gösterileri yaşanmıştı. O günleri yaşamışlar çoluk çocuk ahalinin orak-çekiçli bayrakları kapıp caddelere dökülmesini, Halk Konseyi’nin bağımsızlık deklarasyonu ilan etmesini ‘İkinci Ekim Devrimi gibiydi’ diyerek anmakta.
Bugün dört sene sonra Kiev’de ‘Avrupalı demokrasi’ olacağım diye yola çıkanlar, çikolata kralı Petro Paraşenko’nun ırkçı neo-faşistlerle ittifak eşliğinde oligarkların yönetiminde. İkinci Dünya Savaşı’nda Nazilere eşlik etmiş Stepan Bandera ve Roman Şukheviç’in mirası yasallaşırken, Sovyet mirasının sembolleri yıkılıyor. Rusça konuşmak yasak. Yani Donbass’ın neredeyse yüzde 100’ünün konuştuğu dil... Banderistlerin Sağ Sektör, Azov Taburu gibi Nazilerin Wolfsangel sembolünü logosu kılmış Ukrayna parlamentosunda ırkların karışmasının yasaklanmasını talep edebilen neo-faşist çeteleri Ukrayna ordusunun yanı sıra Donetsk ve Lugansk sınırlarında kol gezmekte. AB ve Rusya’nın devreye girmesiyle yapılan ve Donetsk ile Lugansk’a özerklik sunan iki Minsk anlaşması da uygulanmıyor.
Donbass’ın Anti-Meydan’ının doğurduğu küçük burjuva devrimi ise 11 Mayıs 2014’te Donetsk ve Lugansk’taki referandumlarda tesis edilen halk cumhuriyetleriyle ‘devletleşmiş’ durumda...
Burası idari birim olarak oblast ‘vilayet’ ama Sovyet deneyimi kendi yerelliğini geliştirmiş. Donetsk ve Lugansk halk cumhuriyetleri ağır çatışmaların ardından parlamentolarını 2 Kasım 2014’teki seçimle oluşturmuş. Siyasi partiler yok, koalisyon var.
Donetsk nüfusu bugün yaklaşık 700-800 bin. DNR’in nüfusu ise takriben 2.5 milyon civarında. DNR parlamentosunda (Halk Konseyi-Sovyeti) iki toplumsal hareket temsil ediliyor. DNR Başkanı Aleksandr Zakharçenko ile Halk Konseyi Başkanı Denis Puşilin’in Donetsk Cumhuriyeti ile Yuriy Sivokonenko’nun Özgür Donbes hareketi. Yaklaşık nüfusu 250 ile 300 bin arası olan savaş öncesi 450-500 bin nüfuslu Lugansk’ta ise Lugansk Ekonomik Birliği ve Lugansklılara Barış toplumsal hareketler. Sendikalar genişçe temsil ediliyor. Buna son dönemde halk milisleri ordulaşırken Oplot isimli hareket de eklenmiş. Ukrayna Komünist Partisi’nden kopma KP’liler de var. Genel Sekreterliğini 2014’te Bağımsızlık Bildirisi’ni de yazmış Boris Alekseyeviç Litvinov yapıyor.
Sınıfsal karakter itibarıyla oligarklara karşı küçük burjuvazinin yönetimi. Zakharçenko gıda işindeymiş, Puşilin küçük mali sermaye, Novorossiya hareketinin lideri Gubarev bir reklam ajansının ortağı. KP-DNR MK üyesi ve Ulaştırma Sendikası lideri Anatoliy Khmelevoy da etkili bir isim.
PRİZRAK İLE MOTOROLA SPARTA
Onlara göre bu direniş Meydan’daki emperyalist işbirlikçiler ve neo-faşistlere karşı. Sosyalizmin eksikliği anımsatılınca “Venezüela’da da yok. Suriye’de de yok. Ama onlar direniyorlar” diyorlar. Sağcısı solcusu Donbass’ta nasyonalistlere karşı birleşmiş. Bunu 1990-1991’de Moskova’da komünistler ile monarşistlerin ülkeyi çökerten Boris Yeltsin’e karşı birlik olmasıyla kıyaslıyorlar. Bu gelenek Halk Milisleri’nin komünist Prizrak (Hayalet) Taburu ile emperyal üniformalı Motorola Sparta taburunu buluşturuyor. Ünlü Vostov (Doğu) Taburu ile suikassta öldürülen Gigi’nin (Mikail Tolstıh) Somali taburları da var.
Putin’in yeni sandık hamlesi
Ukrayna’da 2014 arifesinde yüzde 13-14’lük oy oranı olan Komünist Partisi’nden (KPU) kopan Donetsk KP’sinin Genel Sekreteri Boris Alekseyeviç Litvinov. 7 Nisan 2014’te bağımsızlık deklarasyonunu kaleme alan isim. Bir süre DNR Halk Sovyeti başkanlığını yürütmüş. 63 yaşında. Orkestra solistliği de var, maden teknisyenliği de. Komsomoldan yetişme. 1991’de Moskova Üniversitesi İşletme’den mezun olmuş. 17 sene Irkutsk oblastındaki (vilayet) fabrikanın Ukrayna’daki temsilciliğini yürütmüş. 2014 öncesi bir fabrikada temsilcilik yapmış. Kendisiyle Donbass’taki durumu konuştuk.
Güncel siyasi durumu nasıl okuyorsunuz? Özellike Rusya lideri Putin’in Trump ile Helsinki zirvesinde Donbass’ta 2014’ten sonra ikinci referandum düzenlenmesi önerisini?
Bunu söylemişse benim için şaşırtıcı olmaz. Ama nasıl bir referans yaptı? Putin büyük olasılıkla Trump’a “Minsk anlaşmaları artık geçerli değil, yeni düzenleme için, işi meşruiyet temelinde yapmak için Ukrayna ve Donbass halkına soralım” demiş olabilir.
2014 bağımsızlık ilanını Batı tanımadı. Yenisi neyi değiştirir?
2014’te geçici hükümette yer alan sekiz kişiden birisi bendim. O zamanki Ukrayna anayasasında bu konuda referandum hakkının saklı olduğuna dair madde vardı. Ama yolu yordamı düzenlenmiyordu. Halk Sovyeti’nde toplanıp bağımsızlık ilanını halk oyuna sunma kararı alınca hukuki formül bulduk. 11 Mayıs referandumu düzenlendi. Donetsk’te yüzde 80’i bulan katılım ve yüzde 90’ı bulan onay çıktı. BBC, DW, El Cezire ve 400 yabancı gözlemci izledi. Bu silah gücüyle değil özgür bir referandumdu. Batı meşru saymadı. Madem öyle onların da mutabık kalacakları referandum yapılabilir. Son tahlilde bunu yapacak Donbass ve Kiev. Böylece savaşın bitmesi sağlanabilir.
Niye ayrılık oldu?
Ukrayna’daki olayların hedefi Donbass’tı. Burası tarihi açıdan üretim ve ağır sanayi merkezi, emekçi kollektivizmi karakteri. Tabii ki Sovyetler sonrası çok sayıda işletme kapatıldı. Ama vasıflı işçi ve teknisyenler kaldılar. Onlarda ağır basan sosyal adalet duygusuydu. Sosyalizmi kastetmiyorum. Ama Kiev’deki nasyonalist, faşizan ideoloji, Donbass’takinin tam zıttıydı. Kaçınılmaz olarak karşı karşıya geldiler. İki sene önce Paraşenko savaşın temel hedefinin Donbass’taki sosyalist bilinci yok etmek olduğunu açıkça söylemişti. Savaşın başka amacı yoktu.
Donbasslılar 2014’te devrilen Yanukoviç’i mi destekledi?
Yanukoviç 1990’larda her yerde ortaya çıkan mafyatik adamların temsilcisiydi. Tabii ki politik kapasitesi vardı. Ama oligarkları zenginleştirmek için kullandı. 2010 sonrası yine başkan seçildiğinde Rusya-Avrupa ilişkilerini dengeli idare etmek, halkın refahı için imkanları vardı. Halk onu destekledi. Çünkü halk 2004’te Batı destekli kalkışmaya karşı durmuştu. 2014’te Meydan’daki kaosu sonlandırmak için elinde tüm yetkiler vardı. Kullanamadı, yapamadı. Çünkü malını mülkünü ve kendi çıkarını düşünüyordu.
Donbass’ta şu an tesis edilen yönetimi nasıl anlamalı?
Genel olarak küçük burjuva yönetimi ama yurtsever sol karakterde. Şöyle bir çelişki var. Kime sorsanız, hele de eski kuşaklara sosyalizm taraftarıdır. Ama her sıradan vatandaş kendi işini kurma güdüsüyle hareket eder. Bu ikilemden ötürü sosyalizmin doğru ve kollektif iktidar yönlendirmesini sağlayamıyoruz. Bunun için partiler gerekiyor. Şu anda bu yok. Parti olmayınca küçük burjuva eğilimler baskın çıkıyor.
Moskova’nın rolü, beklentiniz?
Rusya’nın halkın temel iradesini tanımasıdır. Ukrayna’nın da öyle. Halkın bir kısmının bugün DNR’in Rusya Federasyonu’nun parçası olmasını istemesi sebebi meseleyi başka güce havale etmek isteği. Yüzde 10-15’lik kesim de artık bıktık Ukrayna’ya dönülsün diyor. Ama bu saatten sonra mümkün değil. Kiev’in istediği çerçevede olmaz.
Türkiye’ye nasıl bakıyorsunuz?
Türkiye’yi yönetenler düne kadar Suriye’de Rusya ve Kürtlere karşıydı. İslamcıları destekliyorlardı. Sonra Türkiye pozisyon değiştirdi. Rusya ekonomik ve siyasi açıdan İran, Suriye ve Türkiye ile hareket etmeli. Ve komşu coğrafyalarda rejim değişiklikleri ajandaları var.
Novorossiya fikri DNR ve LNR Temmuz 2017’de Malorossiya’nın (Küçük Rusya) kuruluşunu ilan etti. Ancak bu bir süreç, Malorossiya Rusya ile ilişkileri geliştirmeyi hedefliyor. Bölgede bir de Pavel Gubarev’in kurduğu Novorossiya (Yeni Rusya) hareketi var. Bu ‘Rusluk’ ötesi bir fikir. Doğu Slavları kadar Tatarlar, Kırımlılar ve Bulgarları kapsıyor. Novorossiya’yı arzulayan var, Donbass’ın yerel karakterini vurgulayan var, pragmatist yaklaşan var. Federal deneyimlerinin Ukrayna’ya esin kaynağı olacağını söyleyen de. Arzu, güçlü lider Donbass savaşlar ve sistem değişimleri coğrafyası. Yapıştırıcı unsur ‘güçlü liderlik’. O vakit akıllara Stalin de düşüyor, Putin de... Putin devlet gücünü temsil eden liderler silsilesinin devamı. Rusya ordusunun Suriye’deki macerasını da Moskova’nın Venezüela, Kuzey Kore gibi coğrafyalardaki diplomatik ve askeri duruşunu da yakından izliyorlar. Çoğunun algısı benzer. Putin Rusya ordusunu göndermiş olsaydı, Kiev’in işi hemen biterdi. Tıpkı Gürcistan’da 2008’deki gibi... Ama Putin’in ‘küresel bir savaş istemediği için müdahale etmediğini’ söylüyorlar. Donbass KP’si ise Putin’e ‘mesafeli’. Kırım’ın 2014 referandumuyla gelen Rusya’ya dönüşünü Batı’ya kabul ettirip yaptırımlardan kurtulursa daha az destek vereceği görüşündeler. |
YARIN: Ensesinde savaşla yaşayan bir halk.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Edirne'de korkunç kaza