Dışişleri ses kaydını doğruladı

Dışişleri Bakanlığı, Suriye ile ilgili yayınlanan ses kayıtları ile ilgili "Görüşmelerin kamuoyuna servis edilmesi Türkiye'nin ulusal güvenliğine yönelik alçakça bir saldırı, bir casusluk faaliyeti ve son derece ağır bir suçtur" diyerek ses kayıtlarının gerçek olduğunu açıkladı.

Yayınlanma: 27.03.2014 - 17:06
Abone Ol google-news

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Ferdidun Sinirlioğlu ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'in ait olduğu öne sürülen dört kişinin, Suriye'ye ilişkin yaptığı savaş konuşması gündeme bomba gibi düştü. Sabahtan beri sessizliğini koruyan Dışişleri konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Dışişleri Bakanı makamı gibi devletin en hassas güvenlik konularının ele alındığı bir mekanda gerçekleştirilen çok gizli mahiyetteki böyle  bir   toplantının  izlenerek görüşmelerin kamuoyuna servis edilmesi Türkiye'nin ulusal güvenliğine yönelik alçakça bir saldırı, bir casusluk faaliyeti  ve son derece ağır bir suçtur" denildi.

Davutoğlu da ” Bu ülkenin Başbakanı’nın Dışişleri Bakanı’ nın bakanlarının MİT Müsteşarının telefonunu dinleyenler duysun. Bu milletin istikbalini kimseye çiğnetmeyeceğiz. Kuvai milliye ruhu budur” dedi.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı'nca yapılan açıklama şu şekilde:
 
"Genel olarak Suriye'deki çatışmaların ülkemiz için yarattığı risk ve tehditlerin değerlendirilmesi, bu tehditler karşısında alınabilecek tedbirlerin görüşülmesi, bu bağlamda da,   Suriye içinde yer alan vatan toprağı Süleyman Şah Saygı Karakolu'na yönelik tehditlerin ele alınması amacıyla,  ulusal güvenliğimizle ilgili konularda birinci derecede yetkili olan devlet görevlilerimizin katılımıyla gerçekleştirilen bir kriz yönetimi toplantısının ses kayıtlarının, bugün (27 Mart) internet üzerinden sosyal medya aracılığıyla bazı bölümleri tahrif edilerek yayınlandığı görülmüştür. 
 
Bir takım terör unsurlarının tehdidi altındaki bir vatan toprağını gerektiğinde savunmak amacıyla ilgili kurumlar arasında değerlendirmeler yapılması devletin asli görevleri arasında olan doğal bir uygulamadır. Sözkonusu  toplantıda,  Türkiye'nin, herhangi bir saldırı karşısında Süleyman Şah Saygı Karakolu'nu savunma yönündeki iradesinin tam olduğu ve  Süleyman Şah Saygı Karakolu'nun ve orada görevli personelimizin korunmasını ve emniyetini teminen, ihtiyaç duyulduğunda gereken adımların kararlılıkla atılacağı teyit edilmiştir.
 
Dışişleri Bakanı makamı gibi devletin en hassas güvenlik konularının ele alındığı bir mekanda gerçekleştirilen çok gizli mahiyetteki böyle  bir   toplantının  izlenerek görüşmelerin kamuoyuna servis edilmesi Türkiye'nin ulusal güvenliğine yönelik alçakça bir saldırı, bir casusluk faaliyeti  ve son derece ağır bir suçtur. Bu olay,  ülkemizin karşı karşıya bulunduğu siber ve elektronik saldırı tehditlerinin boyutunu  gözler önüne sermektedir. Bunu yapan ihanet şebekeleri devletimizin ve milletimizin düşmanlarıdır.

Devletimizin ve milletimizin  güvenliğine yönelik bu saldırının faillerinin en kısa zamanda tesbit edilerek  ortaya çıkartılmaları ve adalete teslim edilerek yasalar çerçevesinde hak ettikleri en ağır cezaya çarptırılmaları sağlanacak; Türkiye Cumhuriyetini hedef alan bu haince saldırı mutlaka akamete uğratılacaktır."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler