Doğal Yaşam Parkı'nda tedavi edilen leylekler doğaya bırakıldı

Doğada ikisi yaralı halde bulunan, diğer ikisi de güçten düştüğü için İzmir Büyükşehir Belediyesi Doğal Yaşam Parkı'nda tedaviye alınan dört leylek, veteriner hekimlerin desteğiyle sağlığına kavuştu. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ortaç Onmuş, yaklaşık iki yıldır burada bulunan leyleklerin doğaya bırakılmadan önce sağlık durumlarını kontrol etti. Gaga, kanat ve bacak uzunlukları ölçülen leylekler tanınması, izlenmesi ve korunması için halkalandı. Ardından Doğal Yaşam Parkı'ndaki Pekin Göleti alanı içerisine bırakılan leylekler, bir süre çevreyi inceledi. Daha sonra kanat çırparak havalanan leylekler, Doğal Yaşam Parkı'ndan ayrıldı.

Konuya ilişkin açıklama yapan Doğal Yaşam Parkı Şube Müdürü Şahin Afşin, Ege Bölgesi'nden yaralı olarak gelen veya hasta olan hayvanları burada rehabilite ettiklerini, sağlığına kavuşanları bıraktıklarını söyledi. Şahin Afşin bırakılan leyleklerin doğaya kısa sürede adapte olacağına inandığını belirtti. Afşin, “Buraya gelen yaralı ve hasta hayvanlara çok iyi bakıyoruz. Onların yeniden sağlığına kavuşması için tüm olanaklarımızı kullanıyoruz. Hayvanlar sağlığına kavuştuğunda, biz çok mutlu oluyoruz” dedi.

Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ortaç Onmuş da veteriner hekimler ve Doğal Yaşam Parkı yetkililerinin, leyleklerle çok iyi ilgilendiklerini söyledi. Leyleklerin kendilerini iyi hissetmesi için onları göletin yanına bıraktıklarını belirten Ortaç Onmuş, “Leylekler önemli kuşlar. Bir leylek üreme döneminde yüzlerce fare, yılan, böcek, danaburnu ve tarım zararlısı tüketiyor. Leylekleri korumak aynı zamanda tarımı korumak anlamına geliyor. Tarımı korumak, kimyasal ilaçların azalması ve ekonomik bir kazanç demek. Bu hayvanlar zehirli gıdaların miktarlarının azalmasını sağladığı için de çok önemli. Leylek koruma sadece doğa koruma değil. Leylek koruma insanı ve ekonomiyi de korumak aynı zamanda geliştirmek demek” ifadelerini kullandı. Onmuş, leyleklerin mutlaka korunması gerektiği uyarısında da bulundu.