Dokunulmazlık abidesi Zeki Müren

Bugün, neden asla eleştirilemediğine, neden kimsenin Zeki Müren kutsalına laf edemediğine, daha doğrusu laf edenin alaşağı edilmesine çok şaşırıyorum.

Dokunulmazlık abidesi Zeki Müren
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 13.03.2021 - 16:02

Elif Aktuğ, Cumhuriyet Cumartesi eki için yazdı.

Çocukluğunda şu şakayı yapmamış biri var mıdır:

-Tren desene.

-Tren

-Öpsün seni Zeki Müren

-Hahahaha…

Şakalar böyleydi demek bizim zamanımızda, Zeki Müren’in birini öpme ihtimali dünyanın en uçuk, en manyak hadisesi olmalıydı.

Anne ve babamın, Zeki Müren dinlemeye/izlemeye gittiği geceler olurdu, o meşhur gazino dönemleri; hayal meyal hatırımda. Sabah ilk iş çekilen fotoğraflara bakardım, kapağında gazinonun adını yazılı olduğu ve geceyi özetleyen fotoğrafı çok merak ederdim. Zeki Bey ve ona uzatılan çiçekler, buketler, ayaklarına serilen gül yaprakları. Rüya gibi bir sahne, mutluluktan ağzı kulaklarında annem ve babam…

Müzik her nedense, hayatımın hiçbir döneminde önemli bir yer kaplamadı, koşa koşa aldığım bir albüm, kaset veya heyecanla gittiğim bir konser olmadı. Dolayısıyla Zeki Müren de dahil olmak üzere, hiç kimseyi o derece sevmedim, benim olayım sinemaydı çünkü. Zeki Müren’i tek beğenme sebebim aslında bir film karakteri gibi olmasıydı, süper kahraman gibi bir şey. Onun pelerinli kıyafetiyle uçtuğunu hayal ederdim, uzay çizmeleri vardı parlak, kafasından tüyler çıkardı, boynundan çiçekler…

Bugün, neden asla eleştirilemediğine, neden kimsenin Zeki Müren kutsalına laf edemediğine, daha doğrusu laf edenin alaşağı edilmesine çok şaşırıyorum. 

Sesine ve müziğine olan hayranlığın bu denli tapınma derecesinde olması bir bana mı tuhaf geliyor? Özdemir Erdoğan ve hemen ardından Alpay, Zeki Paşa’yı kendilerince doğru olduklarına inandıkları noktada eleştirdiler. Kıyamet koptu, neden Zeki Müren’in dokunulmazlığı var, kimse bir laf edemez hakkında bunu anlamam mümkün değil. Herkesin ama herkesin Zeki Müren’i sevmesi mümkün mü? Nasıl bir büyüyse bu, memlekette 80 milyonun ortak tek tavrı olarak incelenmeli, ciddi söylüyorum. Geçtiğimiz haftalarda yayınlanan Duru Olmak belgeselinde mesela, Nükhet Duru ilk çalışmaya başladığı yıllarda, bir gazinodan Ajda Pekkan tarafından kovdurulduğunu anlattı, üstü kapalı bir şekilde. Olay değil mi şimdi bu magazin basını için, ama kimse oralı olmadı. Ajda’nın kadrosundan çok kişi kovdurduğunu hep söylerlerdi ama Nükhet açıkça itiraf etti işte. Yok, Ajda’ya laf söylenmezdi, söylenmedi de. 

Keşke Nükhet belgeselinden sonra Ajda ile konuşulsaydı ve Ajda çıkıp aslanlar gibi, “evet o yıllarda çok kıskançtım ve yaptım bir hata deseydi veya aa asla öyle bir şey olmadı, hatta çok şarkıcıya kapı açtım, yüzleştirin beni” deseydi. Demez, diyemez, bizde itiraf etmek gibi bir kültür yok, samimiyet hiç yok. 

Zeki Bey rahmetli, TRT ‘de ekrana çıkarken mesela İlhan İrem (bu arada Türkiye’nin tek starıdır bana göre İlhan) küpe taktığı gerekçesiyle yasaklıydı. Bu konu hiç açılmaz, neden? Tamam Zeki Müren TRT ekranına parlak çizmeleri, mini şortlarıyla çıkmadı ama pür makyaj çıktı ama küpesizdi o doğru; Türk diline bir ritm ve ahenk getirmesiyse mesele, yani hayranlık bunun içinse İstanbul Türkçesi nereye gitti? Zeki Bey sevenlere sormak lazım! Hatta Zeki Bey sevenlere “Madem o kadar açık fikirlisiniz, rengarenk ipek kıyafetler giyen, baldırına kadar uzanan çizmeleri ve şortlarıyla bir şarkıcıyı bağrınıza Paşa diyerek bastınız ve laf söyletmiyorsunuz, bugünün gençlerini veya LTBG bireyleri neden eleştiriyorsunuz, nedir bu çifte standart anlatın” diye sormak lazım. Cevabı ben bulamadım nicedir kafa patlatıyorum… 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon