Eğitimde Karmaşa ve Uyumsuzluk
En büyük zenginliğimiz olan 20 milyon dinamik ve yeniliğe açık genç nüfusumuzu bilimsel yöntemlerle eğitmek yerine, dinselliğe yönlendirmek gelecekte acı sonuçlar yaratacaktır. G. Jampbelli, “Haklı ve özgür tartışma, gençliğin en büyük dostudur” özdeyişiyle gençlerin nasıl bir eğitim istediklerini özgürce tartışmalarının hakları olduğunu belirtmektedir. Çünkü gelecek gençlerindir. Ülkemiz gençleri, umutsuz ve kaygılı bir bekleyiştedir. Yaratıcı, güncel, bilimsel, sorgulayıcı, çağdaş ve uygulayıcı eğitimden giderek uzaklaşıldığı görülmektedir.
4+4+4 sistemi eğitimde belirsizlik, dinselliğe dönüşüm, dini geliştirme ve yaygınlaştırmayı amaçlamaktadır. Uygulanan bu sistemle eğitimde dinselliğin yurdun her yanına yaygınlaştırılmasının amaçlandığı görülmektedir. Akıl ve bilim içerikli eğitim yerine, dinsel olgulu, ortaçağı hatırlatan eğitim, doludizgin uygulanmaktadır. Uygulanan 4+4+4 sistemiyle büyük bir karmaşa yaratılmaktadır. Eğitimdeki uyumsuzluk, toplumsal değerde karışıklığın ve uyumsuzluğun habercisidir.
Eğitimde yaşananlar, Cumhuriyete, demokrasiye ve laikliğe karşı bir sivil darbedir. Oysa ki eğitim işi bir tutkudur. Eğitimdeki bu kabuk değişimi, dinselliğe çağrıdır. Bu yaklaşımla, Umur Talu’nun özlü sözüyle “Bireyler sadece kul değil, pul oldular”. Getirilen bu eğitimle, bireyler pul gibi değersizleştiriliyor. Sorgusuz, uyumlu bir nesil istenmektedir. Eğitimde bu yozlaşmaya karşı, yürekli duruş kaçınılmazdır. Çünkü eğitim emek ister. Okullarda kılık ve kıyafet serbestliği ile çağdaş bir yapı söylemi aldatıcıdır. Kıyafet serbestliği, kızların başörtüsü ve kapanma sorununa kılıf hazırlamadır. Ergen çağdaki gençlerin giyim yarışına yönelişinin ailelere getireceği yük, ebeveynle ergen çatışmasının kaçınılmazlığıdır.
Dünya sorunlarının çözümünde laiklik, akılcılık ve bilimsellik öngörülmektedir. Dinin hakkı dine, devletin işlerliği devlette olmalıdır. Toplum; din, dil, ırk, mezhep vb. her tür farklılıklar düşünülmeden eşit, özgür, çağdaş ve düzeyli bir bütünlükte olmalıdır. Temel kavram “insan” olmalıdır. Dini, dili, mezhebi bireyin olsun. İnsanca davranışı, yaşamı, özgüveni, onuru ve huzuru ortak payda olmalı. Benden-ondan olma yerine, tümüyle bütünsel olmalı. İnsanlarımızın, birbirleriyle barışık, akılcı ve verimli olacakken, güvensiz, ayrımcı, umutsuz, sevgisiz eğitilmeleri, bizleri ortaçağın karanlığına götürecektir. 600 yıl, karanlıklarda yaşam sürdüren halkımıza, çocuklarına, Cumhuriyetin kazanımlarına yazık oluyor. Çağdaş ülkeler bilimin doruklarında, bizler üzüm bağlarının koruklarında yol alıyoruz.
Atatürkçü kazanımlar yok sayılıyor. Cumhuriyetin tüm değerleri öteleniyor. Toplum ayrışım noktasında. Eğitimdeki karmaşa, kaos ve bilimsel çöküş her yönüyle görülmektedir. Montaigne denemelerinde, “Bizi mutlu eden bir şeyi edinmek değil, onun tadına varmaktır” diyor. 4+4+4 eğitim sisteminin kimse tadına varamadı. Tadı yoktu da ondan! 4+4+4’le öğrenciler şaşkın, okullar yetersiz, öğretmenler huzursuz, veliler umutsuz bir bekleyiştedirler. “Çağdaşlık varken, bağnazlık niye? Barış varken, savaş niye?
Sevgi varken, nefret niye? Bu karmaşa, bu uyumsuzluk niye?..”
* İ. Gürşen KAFKAS Eğitimci - Yazar
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Emekliye iyi haber yok!
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- 350 bin 757 kez 'yazı-tura' atıldı... Sonuç şaşırttı!