Eleştirilerin odağındaki Ilıcalı kendisini savundu

Uğur Yılmaz Deniz'in yıllar önce sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlardan dolayı TV 8'de yayınlanan MasterChef programından diskalifiye edilmesinin ardından sosyal medya üzerinden kanalın sahibi Acun Ilıcalı'ya ve programa yönelik tepkiler yağmıştı. Gazeteci Deniz Zeyrek'in de yaşanan olayı dünkü yazısında ele alması üzerine eleştirilerin odağındaki Ilıcalı kendini savundu.

Eleştirilerin odağındaki Ilıcalı kendisini savundu
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 03.12.2020 - 16:11

Yıllar önce sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımlardan dolayı MasterChef'ten diskalifiye edilen Uğur Yılmaz Deniz'in, yarışmaya veda etmesinden ardından sosyal medya kullanıcıları Acun Ilıcalı'ya ve programa tepki göstererek, "Acun Ilıcalı yine reyting için birilerini yaktı" paylaşımlarında bulunmuştu.

Sözcü yazarı Deniz Zeyrek, dünkü köşe yazısında Masterchef yarışmasından diskalifiye edilen Deniz'in reyting uğruna linç edildiğini söyleyerek, konuyu ele almıştı.

"Uğur Yılmaz Deniz, aradan geçen 8-10 yıl boyunca büyümüş, olgunlaşmış o “küfürbaz” profilinden uzaklaşmış görünse de geçmişteki ağır mesajları nedeniyle yarışmadan diskalifiye edilebilirdi.Edilmeliydi ve edildi de…" sözleri ile yarışma hakkında düşüncelerini dile getiren Zeyrek yazısının devamında şunları kaydetti:

"Ancak ilgili şirket, olay ortaya çıktıktan sonra yarışmacıyla “anında” yolları ayırıp yoluna devam edebilecekken, bir hafta boyunca Uğur Yılmaz Deniz'i yarıştırmaya devam etti. Bununla da yetinmedi, yollarını olay ortaya çıktıktan 10 gün sonra eleme gününde canlı yayında ayırma yolunu seçti.

Yarışmanın juri üyeleri güya “sorumlu yayıncılık” çerçevesinde, kamera karşısında adeta “mahkeme heyeti” gibi konumlanarak ahlak dersi verdi. Sosyal medyada zaten linç yemiş, taşlanmış ve pişman olmuş yarışmacıyı reyting uğruna bir de canlı yayında linç etmeyi, ağlatmayı, özür diletmeyi seçtiler. Uğur Yılmaz Deniz'e ilk taşı, attığı her adımla ahlak konusunda “abideleşen” biri olarak kanalın patronu Acun Ilıcalı atabilir mesela.

Ahlak abidesi derken, haşa özel yaşamını kastetmiyorum. Neyi mi kastediyorum? Mesela yarışmayı Adana'da Bursa'da çekmek için astronomik rakamlar almasını kastediyorum ve işi Adana'da ayrı, Bursa'da ayrı tarifeyle yapmasını…"

Yazının tamamını buradan okuyabilirsiniz.

Eleştirilerin odağındaki Ilıcalı sosyal medya hesabı üzerinden paylaşımda bulunarak kendisini şu sözlerle savundu:

"Diskalifiyeden sonra 10 gün daha çekim yaptınız. YALAN!

Canlı yayında elediniz. YALAN!

MasterChef Türkiye çekimler gerçekleştikten birkaç gün sonra izleyiciyle buluşuyor, canlı yayınlanan bir program değil, izleyicimiz de bunu bilir. Diskalifiyeyi reyting malzemesi yaptınız. YALAN!

Yayında gerçekleşen diskalifiye anını reyting malzemesi yapmadık, aksine yayında kendini ifade edip kalıcı hasar görmemesini sağladık. Uğur bu yaklaşımımızın farkında ve bizzat bana teşekkür etti. Belediyeler arasında parti ayrımı yapıyorsunuz, farklı ücretler alıyorsunuz. İFTİRA!

Hiçbir zaman belediye ayrımı yapmadık ve yapmayız. Bir yazıya 3 yalan ve 1 iftara sığdırabilmek gerçekten büyük başarı, tebrikler. Tabii inandırabilirsen...

Hukuki haklarımızı sonuna kadar kullanacağız. Siz kininizi kusmaya devam edin, biz çalışmaya devam edeceğiz. İzleyicilerimize de belirtmek isterim ki, bir genç eskiden yaptığı hataları nedeniyle toplumdan linç yemek üzereyken onun hayatı boyunca yaşayacağı mağduriyeti engelledik. Bunu sağlamak yaşadığımız iftira kampanyasına değer. Sevgiler..."

Ilıcalı paylaşımın sonunda Zeyrek'i de etiketledi.


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler