Erbakan ailesinin 'miras' soruşturmasına takipsizlik

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Necmettin Erbakan'ın kızı Zeynep Erbakan'ın, ''babasının, sağlığında emanet ettiği bazı mal varlığını sahiplendikleri'' yönündeki şikayeti üzerine yürütülen soruşturmada, Fatih Erbakan'ın da arasında bulunduğu 7 kişi hakkında takipsizlik kararı verdi.

Yayınlanma: 20.06.2012 - 12:08
Abone Ol google-news

Ankara Cumhuriyet Savcısı Abdülkadir Güngören'in verdiği kararda, Züheyra Zeynep Erbakan ''şikayetçi''; Rabia Elif Erbakan Altınöz, Muhammed Ali Fatih Erbakan, Mehmet Altınöz, Beşir Darçın, Ali Vural, Osman Akgün ve Adnan Simit ''şüpheli'' olarak gösterildi.
Karara göre, soruşturma, Zeynep Erbakan'ın 6 Mart 2012'de verdiği şikayet dilekçesi üzerine başlatıldı.

Zeynep Erbakan, şikayetinde, ''babasının sağlığında bazı mallarını, idare etmeleri için şüphelilere bıraktığını, babası adına mal varlığını kontrol eden şüphelilerin, Necmettin Erbakan'ın ölümünün ardından bunları sahiplendiklerini ve mirasçılara iade etmediklerini'' öne sürdü. Bazı şirketlerin isimlerini vererek, bu şirketlerin ''şirket ortağı'' görünen kişilere ait olmadığı iddiasında bulunan Zeynep Erbakan, bir şirkete ait İstanbul Boğazı'ndaki yalının da Mehmet Altınöz ve Rabia Elif Erbakan Altınöz tarafından ''işgal edildiğini'' savundu.
 

Savcı, şirketlerin kayıtlarını inceledi

Kararda, iddiaya konu şirketlerin kayıtlarının incelendiği ve Necmettin Erbakan'ın bu şirketlerde payının bulunmadığının belirlendiği ifade edildi. Bütün şüphelilerin, savunmalarında, şirketlerdeki hisselerin ve sahip oldukları diğer malların kişisel tasarrufları olduğunu ve Necmettin Erbakan'ın, mallarını idare ve iade etmek üzere kendilerine vermediklerini beyan ettiği belirtildi. Mehmet ve Rabia Altınöz de ''yalının, yasal çerçevede şirketten satın alınıp, tapuda devir işleminin yapıldığını, devir bedelinin de şirket kayıtlarına geçtiğini'' bildirdi.
 

Asiltürk ve Kutan'ın bilgisine başvuruldu

Kararda, soruşturma sırasında Erbakan'ı yakından tanıyan Oğuzhan Asiltürk ve Recai Kutan'ın tanık olarak ifadelerinin alındığı belirtildi. Kararda göre Asiltürk, beyanında, Erbakan ile 1954'ten vefatına kadar dostluklarının devam ettiğini anlatarak, Erbakan'ı ve ailesini yakından tanıdığını bildirdi ve özetle şunları söyledi: ''Şikayet dilekçesinde ismi geçen şirketlerin ortaklarının veya mal varlığının Necmettin Erbakan'a ait olduğu konusunda bilgim yok. Tam tersine, bu şirketlerin, hissedarlarının kendilerine ait mallar olduğunu biliyorum. Şirket ortakları, partimizin çalışmaları sırasında ihtiyaç duyulduğunda maddi yardımda bulunan insanlardır. Sürekli partiye yardım ettikleri için Zeynep Erbakan tarafından bu husus yanlış değerlendirilmiş ve şirketlerin mallarının babasına ait olduğu kanaatine varmıştır.''
 

Kutan da aynı yönde beyanda bulundu

Kutan da Erbakan'ı 1947'den itibaren tanıdığını bildirdi. Zeynep Erbakan'ın, şikayette bulunmadan önce kendisine gelerek, dilekçesinde ismi geçen kişiler ve şirketlerden bahsettiğini belirten Kutan, bu şirketleri ve ortaklarını daha önce bilmediğini beyan etti.

Kutan, ifadesinde özetle şu bilgileri verdi: ''Şikayetçinin anlatımını haberlerden duydum. Daha sonra Zeynep Erbakan'a yaptığının doğru olmadığını, aile içerisinde problemlere neden olacağını, babasının böyle bir mal varlığı bulunmadığını anlattım. Buna rağmen şikayetçi olmuş. Dilekçede ismi geçen şirketlerin Necmettin Erbakan'a ait olduğu hususunda bilgim yok. Bu şirketlerin kuruluş paraları partiye ait olsaydı, mutlaka bilgim olurdu. Kanaatim, şirket ortaklarının şahsi malları olduğu yönündedir.''

Kararda, Zeynep Erbakan'ın ileri sürdüğü hususlarda herhangi bir delil bulunmadığı ve ''konunun, hukuk mahkemelerinde çözülen hukuki uyuşmazlık niteliğinde olduğu'' ifade edilerek, ''hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma'' suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı belirtildi ve bu nedenle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği açıklandı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler