Eşine son görev için izin çıktı

Yurdakul’un avukatları Hüseyin Ersöz ve Serkan Günel, İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan dilekçede, uzun süredin kanser tedavisi gören Güngör Yurdakul’un ölüm raporunu sundular. Güngör Yurdakul’un bugün Ankara’da toprağa verileceğine dikkat çeken avukatlar, 5275 sayısı yasanın 116. maddesinin ikinci fıkrasına göre, tutukluya, eşinin ölümü halinde cenazeye katılma izninin verileceğini anımsattılar. Doğan Yurdakul’un 65 yaşında olduğunu, iddianamede gazetecilik faaliyetleri nedeniyle suçlandığını belirten avukatlar, “Müvekkilimize eşinin cenazesine katılabilmesi için izin verilmesinde bir sakınca yoktur. Tansiyon, kalp rahatsızlıklarının bulunması çerçevesinde, cezaevi aracı içinde 6 saatlik uzun bir yolculuğa çıkması mümkün değildir. Cenazeye katılımının hava yolu ile bu mümkün değilse bir ambulansla sağlanması gerekmektedir” dediler. Mahkeme, avukatların bu talebini kabul etti. İki gün izin verilen Yurdakul, uçakla ve bir dış güvenlik görevlisi refaketinde eşinin cenazesine katılabilecek.

Avukatlar Vakfı Başkanı Uğur Yetimoğlu yaptığı yazılı açıklamada, “Bir tutuklunun yaşam mücadelesi veren eşiyle görüşmesini hak olarak görmeyenler, delilleri karartma ve kaçma şüphesini, yaşama hakkına ve insanlık onuruna tercih edenler… 12 Eylül faşizminde Baro Başkanımız Orhan Apaydın’ın tedavi amacıyla yurt dışına çıkmasına izin vermeyenlerle aynı safta, hukuk ve insanlık tarihinin kara sayfalarında yerlerini alanlar.. Ne yazık ki ,vicdani kanaatinize göre karar verme yetkisi veren hukuk sizin önce bir insan olduğunuzu düşünmüştü” dedi.

Ergenekon davası sanığı Prof. Mehmet Haberal 23 Ocak 2010’de vefat eden babasının cenazesine ve Balyoz davası sanığı emekli Korgeneral Engin Alan da 4 Temmuz 2011’de damadı albay Yılmaz Çetin’in cenazesine katılamamıştı. Alan, cenazeye katılmak için herhangi bir başvuruda bulunmamamıştı. Hükümlülere tanınan cenazeye katılma hakkı Nisan 2011’de yapılan yasa değişikliğiyle tutuklulara da tanındı.