Eşitlikçi, halkçı, emeğin yeniden değerlendiği...
AKP iktidarı, en temel demokratik hak ve özgürlükleri giderek daha fazla kısıtlayan baskıcı bir rejime dönüştü. Bu koşullar altında en büyük ihtiyacımız demokratik bir cumhuriyettir.
Bunun yegâne teminatı bu ülkenin tüm değerlerini üreten işçi sınıfının emeğin taleplerine sahip çıkabildiği bir örgütlülüğe sahip olması ve bu örgütlülüğün demokratik bir cumhuriyet mücadelesindeki yeridir. Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne işçileri, emekçileri yok sayan ve işçi sınıfının müdahil olamadığı bir cumhuriyetin demokrasi getirebileceğine bizlere inandırmaya çalışan bir anlayış hâkim oldu.
AKP iktidarının “Yeni Türkiye” söylemiyle önümüze çıkardığı “cumhuriyet” ise ortalığı boğduğu biber gazının dumanı ve TOMA’ların tazyikli sularının arasından seçilebildiği kadarıyla halkçı-kamucu ne kadar kırıntı kalmışsa onları da yok etmeye çalışan bir anlayış taşıyor. AKP’nin kurmaya çalıştığı bu “yeni” rejim, her türlü eşitsizlik biçimini yeniden üreten neoliberal programın da doğal bir sonucudur. Adliyeler ve hapishaneler büyürken adaletin yok olması, sermaye büyürken emeğin haklarının yok olmasının doğal bir sonucudur. İşte bu nedenle bu rejime karşı demokratik bir cumhuriyet iddiası ancak eşitlikçi-halkçı-kamucu bir cumhuriyet iddiası ile birlikte var olabilir.
Özellikle hepimizin aynı gemide olmadığının anlaşıldığı kriz dönemlerinde, geniş kitleler kimlikleri üzerinden bölünmeye, ayrıştırılmaya çalışıldı. Bu nedenle demokratik bir cumhuriyet mücadelesinin programında barış, kardeşlik
ve laiklik değerleri de yer almalıdır. AKP’nin devletleştiği bir ortamda artık şunun net bir şekilde anlaşılması gerekir ki, bu ülkede eşitlikçi, halkçı, kamucu, laik, sosyal nitelikleri olan demokratik cumhuriyet iddiası koruyucu/savunmacı değil kurucu bir iddiadır. Bu kurucu iddianın öznesi ise özellikle son iki yıldır sokaklarda ortaya çıkmaktadır. AKP’nin yağma ve talan politikalarına karşı kentleri ve doğayı savunanlar, toplumsal yaşamdaki dayatmalara karşı direnen gençler ve kadınlar, savaşa ve mezhepçi politikalara karşı barış, kardeşlik ve eşit yurttaşlık isteyenler ve AKP iktidarının neoliberal dönüşümüne karşı emeğin hakları için mücadele eden işçiler demokratik cumhuriyetin kurucu özneleri olacaktır.
DİSK Genel Sekreteri
En Çok Okunan Haberler
- Op. Dr. Dericioğlu başında poşetle ölü bulundu
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Suriye'nin yeni başbakanından ilk açıklama
- ‘Hepinize test yapalım, bakalım kim ne kadar geçiyor!’
- Erdoğan'ı protesto eden gençlere işkence iddiasına yanıt