Evrim ve İslam
İslam inancı üç kaynağa dayanmaktadır. Kuran, hadisler ve hurafeler. Peygamberin devrinde İslam inancının temelini oluşturan Kuran, zamanla ağırlığını kaybetmiş, hadisler ve daha sonraki yıllarda da hurafeler İslamda ağırlık kazanmıştır. Bazı uydurma hadislerle ve diğer inançlar ve kültürlerle zenginleşen hurafeler günümüz İslam inancının birincil dayanağını oluşturmaktadır. Yani günümüzdeki İslamın, Hz. Muhammed'in İslamı ile hiçbir ilişkisi yoktur.
Hurafelere teslim olmuş olan İslam, Kuran reddetmemesine rağmen, evrime karşı çıkıyor. Daha önce İslami Araştırmalar dergisinde yayımlanan, evrimi ve İslamın bakış açısını anlatan bir araştırma makalem (1), hurafelerin etkisindeki bir dinci gazetenin editörü tarafından, erkeğin kadının kaburga kemiğinden yaratıldığı iddiasıyla çeliştiği için reddedilmişti.
Avrupa’ da altı yüz yıl kadar önce, erkeğin ve kadının kaburga kemiğinin eşit sayıda olduğunu saptayan Padua Üniversitesi cerrahı Vesalius’un, Kudüs’e kadar yürüyerek gidip gelme cezasına çarptırılmasına neden olan bir Tevrat ve İncil inancı, İslama mal ediliyordu.
Aşağıdaki açıklamalarımda, din kitabı olan Kuran’ı, ayetlerini bilimsel sözler kabul edip bir bilim kitabı gibi yorumladığım anlaşılmasın (2). Sadece, Vatikan’ın bile 2 Mart 2009’da kabul ettiğini açıkladığı, hurafelerle yüklü kafalarla çelişen evrimin Kuran’la çelişmediğini göstermek istedim ve ilgilenenlerin daha ayrıntılı bilgiye ulaşabilmeleri için geniş bir kaynakça verdim.
İncil ve Kuran
İncil insanın yaratılışından bahsederken, “Onu kendi şeklinde balçıktan yarattı sonra burnuna üfleyerek ona can verdi” der (3). Kuran’da ise insanın yaratılışını anlatan ayetlerden, insana belirli bir şekil verildikten sonra can verildiği anlamını çıkarmak mümkün değildir, aksine insana şekil vermenin yaratılıştan sonra olduğu söylenmektedir (4, 5, 6, 7, 8, 9). Buna rağmen, Müslümanlar arasında yaygın olan yaratılış inancı Hıristiyanlığınkine benzer.
Evrenin yaratılışını araştırmamızı ısrarla vurgulayan Kuran (10, 11, 12), insanın sudaki balçıktan yaratıldığını söyler (13, 14, 15). İlk canlının, yani kendi kendini kopya eden ilk DNA’nın oluşumu hakkında bilim adamlarınca öne sürülen kuramlar içinde en kabul görenleri, hayatın kendi kendini kopya eden silisyum dioksit kristalleriyle (balçık) (16), evrende ve dünyada var olan proteinlerin ve nükleik asitlerin, sodyum dioksit kristallerinin dislokasyonlarında (atomlarının dizilim kusurlarında) yerleşmesi ile başladığını ileri sürmektedir (17).
Bundan yaklaşık 4-5 milyar yıl önce meydana geldiği sanılan ilk tek hücreli canlının, DNA zinciri halkalarını oluşturan dört proteinin diziliminde zamanla oluşan, rasgele değişiklikler (mutasyon) ve bu değişiklikler sonucunda meydana gelen bir öncekinden çok az farklı, Kuran’ın deyişiyle “bir diğerine benzemeyen” (18), yeni canlılardan çevreye daha iyi uyanların daha hızlı çoğalmaları, yani doğal seçim sonucu, bugün var olan insan dahil bütün canlılar meydana gelmiştir.
İki ayak üzerinde dolaşan insan benzeri canlılar ilk defa 10 milyon yıl kadar önce görülmeye başlamıştır. Fosiller, Homo sapiens, Homo erectus, Homo rhodesiensis gibi birçok türün uzun süre beraberce var olduklarını, insanın atası olarak kabul edilen Homo sapiens sapiens’in, yok olan Neandertal insanı ile bundan 50 bin yıl kadar önce uzun süre birlikte yaşadığını göstermektedir (19).
İlk insan ve adem
İlk insan, bir mutasyon sonucu kabilesi içinde ona insan adının verilmesine neden olan özelliği kazanan Homo sapiens sapiens, kutsal kitapların deyişiyle Adem’dir. Son yıllarda genetik çalışmalarından elde edilen bulguların fosiller ile elde edilen bulgulara önemli katkıları olmuştur. Bazı genetikçiler doğumdan sonra atılan sonlardaki hücrelerin mitokondrialarının mutasyon hızına dayanarak dünyadaki bütün insanların tek bir annenin çocukları olduğunu ve bu annenin yaklaşık 200.000 yıl önce Kuzey Batı Afrika’da yaşadığını iddia etmektedirler (20).
Kuran’a göre, Allah evreni hiç yoktan “ol” demesiyle (21), değişmeyen kanunlarıyla (22, 23) yaratmıştır. Bilim de, bugün için, evrenin hiç yoktan belki de bir kuantum dalgalanması sonucu var olduğunu, içindeki her şeyin bir müdahale olmadan, değişmeyen doğa kanunlarının etkisiyle meydana geldiğini iddia etmektedir (25).
Hayranlık uyandırıcı
Her biri milyarlarca yıldızdan oluşan milyarlarca galaksinin ve bunlar kadar görkemli olan var oluşunu ve nedenini sorgulayan insanın, müdahale olmadan, evrimle meydana gelmiş olması hayranlık uyandırıcıdır. Geçen milyarlarca yıl, bu tür bir var oluşun görkeminden hiçbir şey kaybettirmediği gibi, yüzyıllık ömrü olan insanın küçüklüğünü, inananlar için zaman boyutlarının kapsayamadığı yaratıcının büyüklüğünü ortaya koymaktadır.
Bütün bunlara rağmen Müslümanların bilimin ortaya koyduğu, Kuran ile çelişmeyen evrimi değil de artık eskiyen bir Hıristiyanlık inancını benimsemiş olmaları, Türkiye gibi İslam toplumlarının en aydınlarının yaşadığı bir ülkede, ders kitaplarına heykeltıraş usulü yaratılışın konmaya çalışılması ve bilhassa TÜBİTAK gibi bir bilim kuruluşunun evrime karşı çıkması çok üzücüdür.
Söz konusu haberi okuduğum zaman Cumhurbaşkanı Özal’ın bir yemeğinde, o zaman TÜBİTAK Başkanı olan Prof. Dr. Mehmet Ergin’in, evrimi savunmam karşısında “Hayatım boyunca hiç insan olan maymun görmedim” dediğini aynı üzüntüyle hatırladım. Aynı kafaların zaman zaman bu gibi kuruluşlara egemen olması hiçbir şey değiştirmeyecektir. Bilimsel gerçeklerin üstü dergi sayfaları yırtmakla örtülemez.
KAYNAKLAR: Îslamî Araştırmalar, Cilt 7, sayı 1, 1993-1994. 2) Din Şeriat Örtünme, Cumhuriyet 25.2.2005Y. 3) İncil, Ahdiatik, Başlangıç (Genesis). 4) Kuran, A’la-2. 5) Kuran, A’raf-11. 6) Kuran, İnfitar-5,6. 7) Kuran, Mü’minun-14. 8) Kuran, Nuh-14 9) Kuran, İnsan-1. 10) Kuran, Al’i İmran-189. 11) Kuran, Bakara-164. 12) Kuran, Casiye-4. 13) Kuran, Mü’minun-12. 14) Kuran, Hicr-26. 15) Kuran, En’am-2. 16) Cairns-Smith, A.G., Seven Clues to Origin of Life, Cambridge University, Press, 1985. 17) Richard Dawkins, The Blind Watchmaker, W.W. Norton Company, 1987. 18) Kuran, En’am-99. 19) E.A.Hoebel, Anthropology: The Study of Man, McGraw-HilI Company, 1972. 20) M.H. Brown, The Search for Eve, Herper and Row, 1990. 21) Kuran, Mü’min-68. 22) Kuran, Ra’d-8. 23) Furkan-1,2. 24) Fundamental Forces, Inside Science, New Scientist, 18.11.1988
Prof. Dr. Nihat G. Kınıkoğlu, nihatkinikoglu@gmail.com
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- ‘Bir an önce ilan etmelerini bekliyoruz’