‘Galatasaray batma noktasında’

Eski Başkan Adnan Polat, Ünal Aysal ve İnan Kıraç’ı sert sözlerle eleştirdi.

‘Galatasaray batma noktasında’
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 16.12.2014 - 05:55

2000 YILINDAN BUGÜNE BOR ÇLAR

* Faruk Süren: 44.2 milyon dolar
* Mehmet Cansun: 42.1 milyon dolar
* Özhan Canaydın: 109 milyon dolar
* Adnan Polat: 328 milyon dolar
* Ünal Aysal: 375 milyon dolar

AYSAL: BEN BURADAYIM
Ünal Aysal, Polat’a yanıt olarak yaptığı açıklamada, “Kulübümüzün saygınlığına zarar verenlere, ısrarla ‘Kaçtı gitti, yedi bitirdi’ manşeti atan haber sitesi sorumlularına, bir kez daha ‘Buradayım, hiçbir yere gitmedim’ diyorum. Anlamak istemeyen zihinler ve duymak istemeyenler için bir kez daha tekrar etmek isterim, ben buradayım ve 109 yıllık Galatasaray Kulübü’nde asılsız iddia ve temennilerle deniz hiçbir zaman bitmez” ifadelerini kullandı.

Galatasaray Kulübü’nün eski başkanı Adnan Polat, kendisine yöneltilen eleştirilere düzenlediği basın toplantısıyla yanıt verdi. Polat, özellikle Galatasaray Eğitim Vakfı Başkanı İnan Kıraç ve eski başkan Ünal Aysal’a yüklendi. Polat, 2011’de idari olarak ibra edilmediği mali kongre öncesinde Kıraç’ın da yer aldığı bir heyetin kendisini göndermek için senaryo uyguladığını söyledi. Polat’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Türk Telekom Arena’yı açmak için acele ettim. Bazı arkadaşlar ise sonra açmamı istiyordu. Onlar benim tarihe geçmemi istemediler. Açılışa 2 gün kala eski başkanımız Selahattin Beyazıt beni aradı ve ‘Seni uyarıyorum, açılış günü çok kötü şeyler olacak’ dedi. 1 gün kala İnan Kıraç aradı ve gayet saygısız bir üslupla ‘Adnan sen Ali Sami Yen’i Galatasaray’dan silmeye mi çalışıyorsun?’ dedi. Davetiyelerde Ali Sami Yen yazmıyordu. İnan Kıraç söylesin Ali Sami Yen’le ilgili bugüne kadar ne yaptı?

Türk Telekom Arena için 5 sene gece gündüz çalıştım. Başbakan’ın katıldığı açılışta yapılan protestolar beni çok üzdü. Açılış günü 500 provokatör Başbakan’ın adını duyunca ıslıkladı. 52 bin kişi içinde 500 kişi çok önemli değil diye düşündük. Dönemin TOKİ Başkanı’nın konuşması da talihsizlikti. Protestonun yoğunluğu TOKİ Başkanı’nın konuşmasınaydı. Recep Tayyip Erdoğan’dan özür diledim diye Galatasaray içindeki malum kesim beni yerden yere vurdu.

Durup dururken İnan Kıraç neden benimle ilgili beyanat veriyor? Bunların kafasında kurdukları bir senaryo var. O da Galatasaray Kulübü’nü Galatasaray Eğitim Vakfı’nın altına almak. İlk planlarını farkında olmadan 2006’da devreye girerek bozdum. O ekonomik krizden bizim çıkacağımızı düşünmemişti. Daha sonra Galatasaray Üniversitesi mezunlarına imtiyaz istedi ama onu da vermedim.

Sürekli kapalı kapılar ardında konuşup, karanlıkta el sallayan İnan Kıraç yüreği yetiyorsa istediği televizyon kanalında karşıma çıksın. Ben tek başıma çıkacağım. İsterse Ünal
Aysal’ı da yanına alsın. Galatasaray’ın artık bir demokrasi devrimine ihtiyacı var. Bunu yapacak olanlar da Galatasaray Liselilerdir. Kandırılıyorlar, lütfen artık uyanın.

3 Temmuz günü, bizim şikeyle hiçbir ilgimiz olmadığı ortaya çıktı. Ancak bize bunun gururunu yaşatmadılar. Galatasaray’da 4 kez şampiyonluk yaşadım. En çok gurur duyduğum şampiyonluğu soruyorlar. Benim en gururlandığım sonuç, 2010-2011’deki 8’incilik. Etrafımız ateşle yanarken, temiz kalıp 8’inci olmuşsak bana göre en kıymetlisi o.

Galatasaray’ın son 30 senesine baktım. Galatasaray Kulübü’nün tüm başkanları, Ali Uras, Ali Tanrıyar, Alp Yalman, Faruk Süren, Mehmet Cansun, Özhan Canaydın ve benim harcamamız 1 milyar Dolar yok. Ünal Aysal, 3.5 senede 1 milyar Dolar para harcadı. Aysal, geldiğinden beri kötü bir kulüp aldığını söylüyor. Önünde hazır bir pasta vardı onu yedi bitirdi, denizin bittiğini görünce de bırakıp kaçtı.

Aysal 3.5 senede futbola 350 milyon, amatör sporlara 175 milyon Dolar harcadı. 1 milyar doların 400 milyonu nerede? Ben bulamıyorum. Şeffaflık kaybolduğu için ne olduğunu anlayamıyoruz. Umarım Duygun Yarsuvat mali genel kurulda kendi dönemiyle Aysal’ın oylamasını ayrı ayrı yaptırır.

Ünal Aysal ve İnan Kıraç’a sesleniyorum. Galatasaray’ı uluslararası bir denetleme kuruluna denetletelim. Birer tane temsilci koyalım. Bunun parasını da ben vereyim. Bir röntgen çekilsin ve ne olduğu ortaya çıksın.

Galatasaray batma noktasına geldi. Borç şu anda 1.5 milyar liranın üstünde. Kaynaklar kurutulmuş. Sessiz duran kulüp üyelerine, büyük çoğunluğa sesleniyorum. Lütfen aktif hale gelin ve demokrasi devrimini yapın.

Herhalde benden korktukları için yeniden seçilmemi engellemek için sicilimi bozmaya çalışıyorlar. Sabıka kaydımda tek bir ceza var. O da Ali Sami Yen Stadı’na şampiyonluk kutlamalarında aslan getirdiğim için savcılığın verdiği 150 lira para cezası.

Ünal Aysal’ın Galatasaray Kulübü üyeliği kadar benim aktif görevim var. Önce Galatasaray Kulübü’nü ve Galatasaraylılığı iyi öğrenmesi lazım. Mart 2011 kongresindeki lekenin kalkması lazım. Kimse bu kulübü kendi patronajının altına alamayacak. Ona güçleri yetmeyecek. Bundan sonra sessiz kalmayacağız. Yetti artık.

Aysal, uluslararası bir iş adamı. Başarılı olduğu da söyleniyor. Demek ki bu arkadaşımız parayı kullanmayı iyi biliyor. Peki böyle yetenekleri olan bir insan, Galatasaray’ın kaynaklarını bu kadar gaddarca harcayabilir mi? Mümkün değil. Bunun arkasında başka bir senaryo olduğunu düşünüyorum. Bizim birleşmeyi yaptığımız dönem Sportif AŞ’nin değeri 700 milyon dolardı şimdi 160 milyon Dolar. 1 milyar dolar harca, şirketin değerini 500 milyon dolar civarına düşür.. Susun be kardeşim artık. Görevi Aysal’a devrederken 39 kişinin yolsuzluk listesini verdim. ‘Bu adamlar yolsuzluktan yakanlandı, kulübe almayın’ dedim, ama çoğunu aldılar. ‘Kurumsallaşma’ dediler, 3 kez yöneticiler değişti, kadrolaşmaya gittiler hepsinde çuvalladılar.

Başkanlığa aday olmayı düşünmüyorum. Bu açıklamalarım sonrası kulüp disiplin kuruluna verilebilirim, versinler. Benim Galatasaraylılığımı silemezler.

Aziz Yıldırım ile 25 senelik dostluğumuz var ama 6 ayda bir tesadüfen karşılaştığımızda ya da telefonda konuşuyorduk. Aziz Yıldırım ve diğer kulüpler şike yaptıysa kanunlar ve yönetmelikler gereğini yapmalı. F.Bahçe Başkanı hapishaneye düşmüş. Artık o adama vurulmaz.