Gerçek fotoğraf zihinle çekilir
Engin Güneysu mobil ve sokak fotoğrafçılığının Türkiye'deki önde gelen isimlerinden. Fotoğraf onun için bir ifade biçimi, derdini böyle anlatıyor, hayatı böyle tercüme ediyor. Güneysu kendini savaş karşıtı ve özgürlük düşkünü bir fotoğrafçı olarat tanımlıyor. Sokağın dilini biliyor, bunları da paylaşmayı seviyor. Hem Türkiye'de hem de yurt dışında atölye çalışmaları yapması da bundan.
Engin Güneysu 2005 yılında Magnum Photos ile tanıştığında hayatının değiştiğini anlatıyor. Her şey sosyo-belgesel fotoğrafın varlığından haberdar olmasıyla başlamış. 2006’da yılında da yaşadığı şehir Samsun’da, Romanlar ile ilgili bir proje yapmış. İsmi “200 Evler” olan projesi hala da devam ediyor. Gerisini Güneysu anlatıyor; “Elbette, yıllar içerisinde hayatımı kazanmak için bir sürü işle uğraştım. Satış temsilciliği bunlardan sadece birisi. 2007’de istifa edip Samsun’dan ayrıldım. O zamandan beri İstanbul’da serbest fotoğrafçılık yapıyorum. Bununla beraber kitap projelerim var; kurumlara ve kişilere özel Sokak Fotoğrafçılığı ve Mobil Fotoğrafçılık eğitimleri veriyorum”.
-Mobil fotoğrafçılık nedir ve bu kadar geniş kitlelere ulaşmasındaki en önemli etken neydi ?
Mobil fotoğrafçılık, aslında başlığa bakıldığında sabit olmayan bir fotoğrafçılık olarak algılanabilir. Bu bir akım ve dünyada genel olarak bir kaç şekilde adlandırılmakta. Başta, mobilephotography, cellphonephotography gibi bazı isimlerden bahsedilebiliyordu. Aslına bakarsanız telefon ile fotoğraf makinasının ilk bir araya geldiği tarih 11 haziran 1997. Philippe Kahn adındaki bilgisayar programcısı cep telefonuna bir kamera entegre etmiş ve tarihte bizim bildiğimiz ilk cep telefonu ile kaydedilen fotoğraf bu şekilde ortaya çıkmış. Çok gariptir ki bu olaydan sonra, belki bir çoğumuzun artık adını bile duymadığı marka olan Sanyo, üzerinde kamera olan ilk cep telefonunu piyasaya sürmüş. Elbette yıllar içerisinde fotoğraf çeken insanların da gereksinimlerini karşılamak üzere geliştirilerek teknoloji bugüne kadar geldi. Tabii Apple burada çok ayrı bir yerde duruyor.
-Nedir iphoneograph?
Iphone artık sadece bir telefon değil. Fotoğraftan videoya her şeyi kaydediyor ve sosyal platformlarda doğrudan, zaman kaybetmeden paylaşım sağlayarak ciddi, sıkı bir bağ kuruyor. Bu günlerde, dünya genelinde, kendilerine iphoneographer diyen bir sürü insan var! Bence, tarihte fotoğraf üretmek için onca zahmete ve külfete katlanan insanoğlu; artık cebinde taşıdığı bu teknolojiyi olabildiğince etkin kullanıyor! Üstelik sadece amatör ya da profesyonel fotoğrafçılar da değil Uluslararası haber merkezlri, hem profesyonel fotoğrafçıları aracılığıyla, hem de olay anında hemen orada olan amatörler sayesinde aktif bir şekilde mobilephotography’yi kullanıyor. Mesela
2012’de, Amerika’da Sandy Kasırgası sırasında, Time Dergisi fotoğrafçısı Benjamin Lowy’nin cep telefonu ile çektiği fotoğraf, o ay Time dergisinin kapağını süsledi.
-Herkesin cep telefonu var, herkesin de bir gözü. Bildiğimiz anlamda fotoğrafçılık bu anlamda geride kaldı mı?
Aslına bakarsanız, ben üretimin bu kadar kolay olduğu günümüzde, hala iyi ve elle tutulur işlerin çok da fazla olduğunu düşünmüyorum. Çünkü üretim için alet ve gereçler sadece birer araçtır; akıl dolu ve ciddi iyi iş üretmenin yolu, kişinin kendisine ne kadar biriktirdiği ve kendisini ne kadar geliştirdiği ile ilgili.
- “Duje” isimli bir projeniz vardı.
Bosna-Hersek’te çektiğim ve montajlarına hala devam ettiğimiz Duje isimli; savaş sonrası mağdurlar için kurulan bir rehabilitasyon merkezi ile ilgili projemiz sürüyor. Belgeselin bu yıl bitmesini ve bir çok festivalde yer almasını arzu ediyorum.
-Biraz da Kadıköy'den bahsedelim.
Kadıköy’den bahsedeceksek olursam, doğrudan müzik devreye girer ve ben Cenk Taner derim. Hem Kadıköy ile anılan bir sanatçı olması nedeniyle... Hem de 2. solo albümü Yoldan Çıkmış Şarkılar’ın kapak çalışması dahil tüm görsellerinin elimden çıkmış ve tamamının cep telefonu ile çekilmiş olduğunun notunu da düşmek isterim.
-Atölye çalışmaları yapıyorsunuz sokak fotoğrafçılığı üzerine.
Son yedi yıldır üzerinde durduğum alan sokak fotoğrafçılığı ve bu alanda yaklaşık dört yıldır da Türkiye’nin bir çok yerinde atölyeler düzenliyorum. Ülkemizde bir çok şey gibi tam bilinmediği için sokak fotoğrafçılığı da biraz yanlış anlaşılmakta. Atölyeye katılan çoğu insanın bu alana dair düşünceleri de değişiyor ve dünyaya daha farklı bakmaya başlıyorlar.
-Ya mobil fotoğrafçılık?
Bu atölyeye ilgi çok fazla, çünkü akıllı cep telefonları ile daha iyi fotoğraf çekmek isteyenlere çok cazip geliyor. Elbette olay sadece fotoğraf çekmek değil; çektikleri fotoğraflar üzerinde bir çok oynama yapabiliyor olmaları, katılımcıların çok ilgisini çekiyor. Böylece, atölye sonrasında sosyal medyada hiç de sıradan olmayan fotoğraflar paylaşabiliyorlar. Bu yılın başında Bilgi Üniversitesi’nde 8 haftalık bir program olan Yeni Medya Okulu adındaki eğitim programında, katılımcılara, mobil fotoğrafçılığın habercilikte nasıl daha verimli kullanılabileceğine dair bir atölye yaptım. Sonrasında Saray Bosna ISU Uluslararası Sarajevo Üniversitesi’nde, mobil fotoğrafçılık üzerine bir günlük bir atölye gerçekleştirdim.
-Türkiye'de ilgi ve potansiyel nasıl?
Mobil Fotoğrafçılığa, Türkiye’de de, dünya’da olduğu gibi çok fazla ilgi var. instagram oranlarına baktığımızda bunu anlayabiliyoruz. Bu yıl ilk kez, merkezi Paris’te olan Hipstamatic Dünya Ödülleri düzenledi. (hipstamatic bir iphone fotoğraf uygulaması) Ben de, Taksim Gezi Parkı olayları süresince cep telefonum ile belgelediğim fotoğraflarımla katıldım. Time fotoğrafçılarından Benjamin Lowy’nin de jürisinde yer aldığı yarışmada, benim çalışmalarımı renkli portfolyo dalında dünya birincisi seçtiler. Aynı dönemde, yine Dünya’nın en prestijli mobil fotoğrafçılık dergisi Snap Magazin’de, Türkiye’den işleri ilk yayınlanan fotoğrafçı oldum. Snap Magazin’de yayımlanan işlerim, yine Taksim Gezi Parkı çalışmalarımdan oluşmaktaydı
http://instagram.com/enginguneysu
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- 21 kişinin daha hastanelik olduğu ortaya çıktı