Gözaltında kayıplar ülkesi

Külter olayı 15 Ocak 2001’de jandarmaya ifadeye giden ve kendilerinden bir daha haber alınamayan HADEP Silopi ilçe yöneticileri Ebubekir Deniz ile Serdar Tanış’ı getirdi. Öldürülen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin de takip ettiği Silopi kayıplarından bir iz bulunamadı. Ağabeyi kaybedilince avukat olan Hakim Tanış, “Külter ve ağabeylerimin kaybedilişi aynı. Bu ülkenin temel değerleri adalet duygusu ama yazık ki adalet işlemiyor. Belki katiller yine aramızda dolaşıyor ”dedi.

DBP Şırnak İl Yöneticisi Hurşit Külter,27 mayıs’ta ailesine gönderdiği son mesajında etrafının sarıldığını belirterek, “Hakkınızı helal edin” diye yazdı. “BÖF” adlı, özel harekatçılara ait olduğu düşünülen bir Twitter hesabından, Külter’in gözaltına alındığına dair fotoğraflar paylaşıldı. Daha sonra bu paylaşımlar geri çekilerek hesap saatlerce kapatıldı. Avukatların başvurusu üzerine Şırnak Emniyet Müdürlüğü,23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı ve Şırnak Valiliği Külter’in gözaltında olmadığına yönelik açıklamalar yaptı. HDP Şırnak milletvekilleri Leyla Birlik ve Aycan İrmez konuyu meclise taşırken, avukatlar BM’ye İHD ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. Külter’in özel harekatçılar tarafından gözaltına alındıktan sonra “shortland” diye tabir edilen zırhlı araca bindirilerek Şırnak Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Gümüştepe Özel Harekat Şube Müdürlüğü’ne götürüldüğü yönünde tanık ifadeleri ortaya çıktı ancak Külter’den bir iz bulunamadı.

HADEP’li Tanış ve Deniz’den 15 yıldır haber yok

Külter’in durumu göz göre göre kaybedilen ve hesabı sorulmamış başka kayıpları hatırlattı. Kapatılan HADEP’in Silopi İlçe Başkanı Serdar Tanış ve İlçe Yöneticisi Ebubekir Deniz, 25 Ocak 2001’de en son Silopi İlçe Jandarma Komutanlığı’a girerken görüldüler. İki siyasetçi iddiaya göre dönemin Şırnak Jandarma Alay Komutanı Tuğgeneral Levent Ersöz tarafından tehdit ediliyordu. Bu tehditlerden bir gün sonra da jandarmaya çağrıldılar ve gittiler. Bir daha da geri gelmediler. Olayla ilgili soruşturma dosyası hakkında önce gizlilik kararı verildi. Dosyaya aileler ve avukatlarının erişimine kapatıldı.

Dosya AYM gündeminde bekliyor

Olay sırasında birçok iddia ortaya atıldı. Ancak Tanış ve Deniz’den hiçbir iz bulunamadı. Şırnak ve çevresinde ortaya çıkan her cenazede, bulunan kişinin çocukları olabileceği umuduyla aileler DNA için eşleşme istese de hiçbiri uymadı. Bu sırada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Tanış ve Deniz için “etkin soruşturma yürütülmemesi” nedeniyle 2 Ağustos 2005’te verdiği kararla Türkiye’yi 172 bin Euro tazminat ödemeye mahkum etti. Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı da aynı yıl olaya ilişkin yeterli kanıt olmadığından takipsizlik kararı verdi. Aileler ise karara karşı Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) gitti. Dosya hala AYM’de gündeme alınmayı bekliyor.

Adalet için avukat oldu

Silopi kayıplarından Serdar Tanış'ın kardeşi Hakim Tanış, olay yaşandığı günlerde henüz ortaokul çağında bir öğrenci idi. Okudu ve avukat olup, davayı aileler adına takip etti. Ağabeyi Serdar Tanış ve Ebubekir deniz’in kaybedilmesinden sonra DBP İl Yöneticisi Hurşit Külter’in durumunu anımsattığımız Hakim Tanış, “Külter ve ağabeylerimin kaybedilişi aynı” diye başladı söze.

Kimsenin can güvenliği yok

Türkiye’de adaletin işlemediğini anlatan Hakim Tanış, “Türkiye’deki adalet mekanizmalarının işlevsiz olduğunun bir kanıtıdır bu olaylar. İnsanlar göz göre göre götürülüp öldürülüyor. Külter ve ağabeylerimin kaybedilişi aynı. Onlar da jandarmaya girdiler, gözaltına alınıp kaybedildiler. Vatandaşın can güvenliğinin en yüksek düzeyde korunması gereken bir yerde, kimsenin can güvenliği yok. Aksine vatandaşın can güvenliğine kast ediliyor. Türkiye’deki herhangi bir yargılama mekanizması bu tür konularda duyarsız ve sessiz kalıyor” diye konuştu.

Belki katiller yine aramızda dolaşıyor

“biz adaleti maalesef bu ülkede değil Avrupa’da AİHM’de bulduk” diyen Tanış, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu karara rağmen yine Türkiye’de adalet terazisi çalışmadı. Bir ülkenin temel değerleri adalet duygusu ama yazık ki adalet işlemiyor. Dönem dönem bir konsept oluşturuluyor ve bu konseptte faili meçhullere göz yumuluyor. Aslında faili meçhul de değil faili meşhur olaylar bunlar. Dosyanın faili ortadayken, soruşturma kapsamında Ersöz’ün ifadesine dahi başvurulmadı.Belki katiller yine aramızda dolaşıyor” dedi.