Günümüzden vahşi masallar
Haftanın sürprizi Arjantin yapımı, en iyi yabancı film Oscar’ı adayı ‘Asabiyim Ben’ başlıyor.
Yeni haftanın filmlerine son anda “Asabiyim Ben” Türkçe adıyla dahil olan, 2014 Arjantin yapımı “Relatos Salvajes” (İngilizcesiyle “Wild Tales”), aşk, öfke, nefret, intikam duygularının patlama yaptığı, komediden drama gidip gelen, Buenos Aires’de geçen, birbirinden eğlenceli ve gıcık edici, 6 farklı hikâyeden bütünlenen, çarpıcı ve sürükleyici bir kara komedi baştan belirtmek gerekirse. Hiç tanımadığım Damian Szifron adlı, Arjantinli bir yönetmenin, Pedro Almodovar’la kardeşi Agustin’in yapımcılığında yazıp yönettiği, şiddet ve intikam genel temasında bir araya getirilmiş hikâyelerden oluşan bu film, Arjantin sinemasının son Oscar ödüllerinde, en iyi yabancı film adayıydı.
Açılışı yapan “Pasternak” adlı dehşetengiz hikâyeyi izleyen ‘Fareler’de, otoyolda çalıştığı küçük Cafe’ye gelmiş, vaktiyle evine el koyduğu babasının intihar etmesine sebep olmuş, annesini de taciz etmiş, belediye başkan adayının yemeğine (daha yaşlı, gözü kara, aşçı kadın arkadaşının önerisiyle) fare zehiri koymaya kalkışan genç garson kız var.
Zengince bir sürücünün pahalı otomobiliyle otoyolda geçtiği, daha mütevazi bir arabanın, hakarete uğramış, irikıyım sürücüsüyle (Leonardo Sbaraglia) ölümüne kapışması ve benzin deposunun patlamasıyla da havaya uçmaları anlatılıyor ‘En Güçlü’ adlı 3.bölümde, polisin bir tutku cinayeti diye çözümlediği (!), bütünüyle yanmış 2 iskeleti kucak kucağa biraraya getiren, o dehşetengiz final görüntüsüyle anımsanan.
Sonrasında, arabasıyla bir an önce kızının doğum günü partisine yetişmek isterken yanlış park etmesinin cezasını ödemek istemediği için bürokrasiyle çatışan, kızının velayetini almak isteyen karısıyla da mahkemelik- medyalık olan mühendis Simon’un (Arjantin’in en ünlü oyuncularından, çakır gözlü Ricardo Darin, vatandaşlık haklarının sonuna dek peşindeki vatandaş rolünde yine harika), bina yıkmakta kullandığı dinamitlerle otoparkı havaya uçurduğu “Küçük Bomba”yı seyrediyoruz.
Varlıklı bir aile çocuğunun babasının BMW’siyle hamile bir kadına çarpıp öldürdüğü ve kaçtığı, “Teklif” adlı bir sonraki hikâyeyse zengin babanın (Oscar Martinez) avukatı aracılığıyla oğlunu kurtarmak adına ailenin emektar çalışanına para karşılığında suçu sen üstlen önerisi, savcının da ayarlanması süreci ve adalet isteyen medyanın da ikna edilmesi anlatılıyor.
‘Ölüm Bizi Ayırana dek’ adlı son bölümün konusuysa iki zengin ailenin kızıyla oğlunun (Romina’yla Ariel’in) içkinin, müziğin, dansın gırla gittiği, şık şıkırdım evlenme töreni. Gözü dışarda Ariel’le aşırı kıskanç Romina’nın ortalığı birbirine kattığı, hakaret ve sövgüden geçilmeyen ama sonuçta gelinle damadın büyük düğün pastasının üstünde kıyasıya sevişmesiyle mutlu sona varan “Asabiyim Ben”, yer yer bize büyük usta Luis Bunuel ustanın sinemasını çağrıştıran, heyecan-gerilimle at başı giden bir mizah-ironi öğesine sahip, özellikle şiddet patlaması sahneleriyle iz bırakan bir sürpriz. İyi yazılmış, çekilmiş, oynanmış, övgüye değer bu kara komedi-dram karışımı, bundan böyle kuşkusuz izlenmeye değer Damian Szifron adındaki bir yönetmeni tanıttı bize.
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği