"Hilmi Özkök sayesinde darbe gerçekleşmedi"

Ergenekon örgütünün üst düzey yöneticisi oldukları ileri sürülen emekli orgeneraller Hurşit Tolon, Şener Eruygur’un da aralarında bulunduğu 56 sanık hakkında askeri darbeyle AKP hükümetini yıkmaya teşebbüs ettikleri gerekçesiyle dava açıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede, Ayışığı, Sarıkız, Yakamoz ve Eldiven kod adlı dört darbe planının hazırlandığı, eski Genel Kurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün stratejik yaklaşımı sayesinde darbenin gerçekleştirilmediği iddia edildi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 25.03.2009 - 11:10

Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan 1909 sayfalık ikinci iddianame İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Eruygur ve Tolon’un sanık olarak yargılanacağı davanın ilk duruşması 20 Temmuz’da görülecek. 19’u tutuklu, 37’si tututsuz 56 sanıklı davanın, devam eden Ergenekon davasıyla birleşip birleşmeyeceği konusundaki karar da ilk duruşmada verilecek. Ergenekon soruşturması kapsamında 1 Temmuz 2008’den ocak 2009’a kadar gerçekleştirilen operasyonları kapsayan iddianame beş bölümden oluşuyor. Birinci bölümünde, “Ergenekon” soruşturmasının ilk aşaması ve birinci iddianamenin özetine yer verildikten sonra, ikinci bölümde soruşturmanın sonraki aşamaları ve varolduğu iddia edilen “Ergenekon” örgütü anlatılıyor. Üçüncü bölümde “örgütün işlediği suçlar” genel ve toplu olarak sıralanırken, dördüncü bölümde “örgütün diğer faaliyetleri, başka örgütlerle sivil toplum ve medya kuruluşlarıyla ilişkileri”ne ilişkin iddialar yer alıyor. Beşinci bölümde ise iddianamede yazılı “şüphelilerin bireysel eylemleri ve bu eylemlerin oluşturduğu suçlara ilişkin iddialar” sıralanıyor ve “sevk maddeleri ile hukuki durumları”na ilişkin bilgi veriliyor.

 

Darbeye teşebbüs iddiası

İddianamenin üçüncü bölümünde 2003-2004 yılları ile daha sonraki yıllarda gerçekleştirilmesi planlanan askeri müdahaleye zemin hazırlama çalışmaları iddiaları yer aldı. İddianamede, Ergenekon terör örgütü yöneticisi olduğu ileri sürülen Bedrettin Dalan, gazetemiz imtiyaz sahibi İlhan Selçuk, Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay, dönemin Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur, 1. Ordu Komutanı Hurşit Tolon, MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılıç, Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Dairesi Başkanı Levent Ersöz, yine Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Dairesinde görevli Albay Hasan Atilla Uğur, Jandarma Genel Komutanlığında İstihbarat Yönetim Şube Müdürü Binbaşı Mustafa Koç, dönemin YÖK Başkanı Kemal Gürüz, İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Yalçın Alemdaroğlu, Metal-İş Sendikası Başkanı Mustafa Özbek, Sinan Aygün, Tuncay Özkan, Hayrullah Mahmut Özgür ve İsmail Yıldız’ın “yürütme ve yasama organını cebren ortadan kaldırıp,devlet idaresini anti demokratik yollarla ele geçirmeyi planladıkları, bu planlarını gerçekleştirmek için de aktif olarak eylemlere giriştikleri anlaşılmıştır” denildi.

 

Özkök ciddi engel

Orgeneraller Şener Eruygur ve Hurşit Tolon'un görev yaptıkları dönemde, mevcut hükümeti silah zoruyla devirip, devlet idaresini ele geçirmek için planlar yaptıkları ve bu planları uygulamaya koydukları ileri sürülerek, Genel Kurmay Başkanı Hilmi Özkök'ü demokratik tutum ve davranışlarından dolayı kendileri için çok ciddi bir engel olarak gördükleri iddia edildi. Eruygur ve Tolon'un öncelikli plan olarak Hilmi Özkök'ü istifa ettirmeyi, Aytaç Yalman’ı geçici olarak Genel Kurmay Başkanlığı’na getirmeyi planladıkları ileri sürülerek, “Kısa bir süre sonra da Yalman'ın görevi bırakması sağlanarak, Ergenekon terör örgütü yöneticisi şüpheli Hurşit Tolon’un KKK'ye, Şener Eruygur’un ise Genel Kurmay Başkanlığı’na getirmeyi planladıkları, bu amaçla Özkök’ün istifa ettirilmesi için ciddi çalışmalar başlattıkları tespit edilmiştir” denildi.

 

Komutanları ikna ettiler

Eruygur ve Tolon’un yöneticisi oldukları Ergenekon örgütünün amaç ve stratejisi doğrultusunda gerçekleştirmeyi planladıkları darbeyi, TSK bünyesinde emir ve komuta zinciri altında yapabilmek için, öncelikle dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına, Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek ile temasa geçtikleri ileri sürüldü. Şüpheli orgenerallerin, iktidarda bulunan AKP’nin ülkeyi geriye götürdüğünü, Cumhuriyet’in en önemli unsuru olan laikliği ortadan kaldıracak uygulamalara gittiklerini, bu amaçla kodralaştıkları yönündeki örgütün belirlediği söylemleri kullandıkları, diğer komutanları da bu şekilde ‘ülkede darbe yapılmasından başka çare yok’ yönündeki düşünceye ikna ettikleri iddia edildi. “Bu amaçla bir araya gelerek stratejiler geliştirdikleri ve hatta kendilerinin belirledikleri yöntemleri uygulamaya karşı çıkılması halinde, ‘Kuvvet Komutanları olarak istifa edeceklerini, ülkeyi kaosa sürükleyeceklerini’ belirterek, Özkök’e istifa etmesi yönendi baskı yaptıkları belirlenmiştir” denildi.

 

4 darbe planı

İddianamede, Eruygur ve Tolon’dan ele geçirilen dijital verilerdeki bilgilere göre, Eruygur’un Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde, ‘Cumhuriyet Çalışma Grubu’ ismiyle darbe hazırlıklarını planlayan ve organize eden muvazzaf askerlerden oluşan bir grup kurduğu ileri sürüldü. Ergenekon örgütünün tespit ettiği hedefler doğrultusunda haraket eden bu grubun, darbe öncesi ve darbe sonrası yapılacaklar için “Sarıkız”, “Ayışığı”, “Yakamoz” ve “Eldiven” kod isimli dört ayrı darbe planı hazırladıklarının anlaşıldığı iddia edildi. Darbe planları incelendiğinde, Sarıkız kod adlı darbe planının, darbe öncesi ülkede darbe zemini oluşturmak için yapılması gereken faaliyetleri kapsadığı kaydedildi.

 

Eruygur ve ekibi hazırladı

Sarıkız kod isimli darbe planının Eruygur, Aytaç Yalman ve Özden Örnek ile İbrahim Fırtına tarafından hazırlanmış olabileceğinin değerlendirildiği ifade edilerek, Ayışığı kod isimli darbe planının ise Şener Eruygur’dan CD’ler içerisinde Power point sunumu olarak ele geçirildiği kaydedildi. Ayışığı, Yakamoz ve Eldiven kod isimli diğer darbe planlarının birlikte değerlendirildiğinde, planlanan darbenin ilk aşamasını oluşturduğu ifade edilerek, “Bu çerçevede, Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün emekliye ayrılması ya da etkisiz hale getirilmesi, azami sayıda milletvekilinin Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ı terk etmesinin sağlanması, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in görevini sürdürmesi için yapılması gerekenlerin planlandığı görülmüştür. Ayışığı kod isimli darbe planının Şener Eruygur ve ekibi tarafından hazırlandığı değerlendirilmektedir. Yakamoz'un darbenin ikinci aşamasını oluşturduğu ve bu çerçevede, TSK’nın , sivil idarenin ve dış dünyayla ilişkilerin yeniden düzenlenmesi ile darbenin nasıl ve ne şekilde yapılacağı yönünde ayrıntılı planların olduğu görülmüştür. Eruygur ve ekibi tarafından hazırlandığı değerlendirilmektedir” denildi.

Eldiven kod isimli darbe planı çerçevesinde ise “Dahili Mutabakatın Sağlanması, CMB Mutabakatının Sağlanması, Yıpratma, Hazırlık ve Geçiş, TSK Türk Halkı Projesi” şeklinde planların olduğu ifade edilerek, bu planı da Eruygur ve ekibinun hazırladığı öne sürüldü.

 

Yalman ve Örnek’in dosyası ayrıldı

Komutanlar Aytaç Yalman, İbrahim Fırtına ve Özden Örnek’in “askeri müdahaleye zemin hazırlama” yönünde diğer şüphelilerle birlikte haraket ettikleri ancak 2004 yılı Ağustos ayında Eruygur’un emekli olmasını takiben, bu yönde herhangi bir çalışmalarının tespit edilemediği kaydedildi. Adı geçen komutanların bu döneme ilişkin eylemleriyle ilgili soruşturma dosyasının ayrıldığı belirtildi. Eruygur’un Genel Başkanlığı’nı yaptığı Atatürkçü Düşünce Derneği genel merkezinde ele geçirilen dijital verilerde “Ayışığı Çözüm” isimli word dosyasında, "Ayışığı ve Yakamoz olarak adlandırılan darbe planını uygulayanlar deşifre olur da dağıtılırsa, planın aynen devam ettirilmesi, sekteye uğramaması için oluşturulacak ve gizli tutulacak ikinci bir yapılanma’dan söz edildiği iddia edildi. Şüpheli Hasan Atilla Uğur’dan ele geçirilen dokumanlarda Cumhuriyet Çalışma Grubu’nun deşifre olması halinde TSK bünyesinde ikinci bir ekip oluşturulması gerektiği belirtilerek, bu yöndeki çalışmaların kararlılılkla sürdürüldüğünün anlatıldığı ileri sürüldü.

 

Kıbrıs meselesi...

Örgütün stratejisi arasında bulunan “Kıbrıs sorununu çözümsüzlüğe götürmek” amacına yönelik açıklamalar yaptıkları ifade edilerek, Eruygur’un Kıbrıs Büyükelçisi’ni makamına çağırarak, bundan sonraki süreçte her talimatı kendisinden alacağını söylediği iddia edildi. Eruygur’un Büyükelçiye, “Genelkurmay Başkanı çağırdığında basit bilgileri vereceğini, önemli konuları bizzat kendisine vermesi gerektiği şeklinde talimat verdiğinin ses ve görüntü kayıtlarından anlaşılmıştır” denildi.


Özkök sayesinde darbe olmadı

Darbenin tüm hazırlık haraketlerinin tamamlandığı, eylemsel nitelikte çalışmalara başlandığı ifade edilerek, dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün stratejik yaklaşımları ve ellerinde olmayan nedenlerle şüphelilerin sonucu gerçekleştiremedikleri ifade edildi. Asker kökenli şüphelilerin emekli olduktan sonra da askeri müdahaleye zemin hazırlamak amacıyla eylem ve faaliyetlerine devam ettikleri ileri sürülerek, özellikle örgütün ülkede kaos ve istikrarsızlık ortamı oluşturma amacına yönelik, sivil toplum kuruluşlarını yönlendirmek için daha önce irtibatta oldukları sivil toplum kuruluşlarının yönetiminde yer aldıkları, örgütün belirleriği amaçlar doğrultusunda gösteri ve eylem organize ettikleri kaydedildi. Şüphelilerin faaliyetlerini yakalandıkları tarihe kadar sürdürdükleri belirtildi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler