'Hükümet olumlu adımlar atıyor'

Avrupa Parlamentosu Milletvekili Türkiye Raportörü Ria Oomen Ruijten, Türkiye'de mevcut hükümetin kadın-erkek eşitliği adına olumlu adımlar attığını söyledi. Kadın hakları için çıkartılan yasaları olumlu bulan Ruijten, çıkartılan yasaların uygulamaya geçirilmesini önerdi.

Ruijten, KAGİDER tarafından düzenlenen bir basın toplantısına katılarak, Türkiye ve Avrupa Birliği'nde yürütülen çalışmalara ilişkin bilgi verdi. Toplumun her seviyesinde kadın-erkek eşitliğini desteklediklerinin altını çizen Ruijten, eşitlik prensibinin sadece AB için değil, Türkiye için de önemli olması gerektiğine dikkat çekerek, "Biz bu prensibin Türkiye'de de uygulanmasını bekliyoruz. Avrupa Parlamentosu'nun kadın milletvekilleri olarak bizim önceliğimiz, kadın-erkek açısından da bu eşitliğin sağlanmasıdır" dedi. Türkiye'de 24 milyon kadından sadece 6 milyon kadının çalıştığına dikkat çeken Ruijten, KAGİDER'in kadın istihdamını artırmak için başlattığı, "Çalışmak İstiyoruz" kampanyasını desteklediklerini belirterek, "Bu kampanya ile düşük kadın istihdam oranının yükselmesini temenni ediyoruz" dedi.

Fon desteği sözü

Kadın istihdamının artması için sivil toplum kuruluşları ve politikacıların beraber hareket etmesi gerektiğinin altını çizen Ruijten, bir toplumda tüm kadın ve erkeklerin birlikte çalışmadığı sürece, o toplumun bütün kapasitesini kullanmadığı anlamına geldiğini söyledi. Ruijten, "Bu nedenle kadının sosyal ve ekonomik hayatta aktif olması çok önemlidir. Bu nedenle "Çalışmak İstiyoruz" kampanyasını destekliyorum" dedi.
KAGİDER tarafından hazırlanan ve içeriğinde AB sürecinde kadın haklarının anlatıldığı kitapçığa da destek verdiğini açıklayan Ruijtten, "AB üyelik sürecinde kazanılan hakların birçoğu, kadın haklarını içermektedir. Bu kitapçıkta bugüne kadar kazanılan haklar değil, kazanılacak haklar da detaylı bir şekilde ifade edilmektedir. Bu kitapçığın hayata geçirilmesi için belli fona ihtiyacınız olduğunu biliyorum. Bunun için AB kurumlarından destek sağlanması için söz veriyorum" açıklamasında bulundu.

Girişimcilikte sizden öğrenecek çok şey var

Avrupa Liberal Demokrat Grup Üyesi ve Avrupa Parlamentosu Milletvekili Sophie In't Veld ise, nerede olursa olsun tüm kadınların aynı sorunla mücadele etmek zorunda kaldığını, ancak politikacılar olarak bunun önüne geçemediklerini söyledi. Veld, "Erkekleri suçlamak istemiyorum ancak hangi dinden, toplumdan olursa olsun bu, gözlemlediğimiz bir sorun" dedi.

Dünyanın her tarafından kadının çalıştığını, ancak yaptığı ev işlerinin ise iş olarak toplum tarafından kabul görmediğinin altını çizen Veld, kadın özgürlüğünün finansal özgürlük olduğunu savunarak, "Bu benim ülkem olan Hollanda'da bile küçük bir yüzde için geçerli" dedi. Kadınların çoğunun, beraber yaşadığı eşlerine tabi olduğunu dile getiren Veld, "Avrupa ülkesi olarak Hollanda'dan böyle bir şey beklemezsiniz ama bu söz konusudur. Hollanda'da yarı zamanlı çalışan kadınların çoğu ekonomik bağımsızlıklarını kazanmış olarak aslında kabul görmezler. Önemli olan kadın için her anlamda özgür olmaktır. Bu da ekonomik bağımsızlığa dayanır" dedi.

Veld, kadının daha düşük maaş almasının Avrupa'da bile söz konusu olduğuna dikkat çekerek, "Her ne kadar eğitim seviyesi aynı olsa bile kadınlar, erkeklerden daha az maaş alıyorlar. Bu da cinsiyete dayalı maaş eşitsizliğinden kaynaklanıyor" dedi. Hollanda'da girişimcilik kültürünün çok kuvvetli olmadığına da değinen Veld, "Girişimcilikte sizden öğreneceğimiz çok şey olduğuna inanıyorum" dedi.
 

Yasalar yerinde, uygulamaya geçirin

Toplantı sonunda bir gazetecinin, "Bazı kadın örgütleri AKP'yi tutucu olarak nitelendiriyorlar ve yaptıkları politikaları Türkiye'nin önünü tıkadığını yorumunda bulunuyorlar. Bu durum Avrupa'daki muhafazakar partiler açısından nasıldır? Muhafazakarlık kadınların gelişimi önündeki bir engel mi" şeklindeki bir sorusuna Ruijten, Türkiye'de mevcut hükümetin kadın-erkek eşitliği adına olumlu yaklaşımlarla, olumlu adımlar attığı yanıtını verdi. TBMM'de kurulan "Kadın Erkek Eşitliği ve Fırsat Eşitliği Komitesi"nin kurulmasını ise önemli bir adım olarak nitelendiren Ruijten, bununla birlikte zorla evlendirmeye karşı getirilen yasanın, namus cinayetlerinin önlenmesi için atılan önemli bir adım olduğunu ifade etti. Türkiye'de aslında yasaların yerinde olduğunu, ancak uygulamada ciddi sorunlar yaşandığını savunan Ruijden, yasaların uygulamaya geçirilmesini önerdi. Türkiye'de sadece İstanbul, Ankara ve İzmir'deki kadınlara yönelik bilgilendirme yapıldığını, Anadolu'daki kadınların bilgilendirilmesinin de önlemli olduğunu savunan Ruijten, "AB Parlamentosu üyeleri olarak raporlarımızda tüm bu konuları yansıtıyoruz" dedi. Türkiye'de bir tarafta yüksek eğitimli ve yüksek pozisyonlarda çalışan kadınların olduğunu, diğer yanda haklarından habersiz kadınların yaşadığına dikkat çeken Ruijten, "Bu iki kesim arasındaki boşluğu iyi doldurmalıyız. Bunu yaparken biz de destek olacağız" şeklinde konuştu.
 

Mantalite değişmeli

Türkiye'nin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde ilk kez aile içi şiddeti önleyemediği için 36 bin 500 Euro tazminata mahkum edilmesine ilişkin bir soruya Ruijten, davanın Türkiye'nin kadını koruyamadığını gösterdiğini, kadın hakları savunuculuğu asıl önemli olan konunun, mantalitenin değişmesi olduğunu savundu.