İhmal iddianamesi mahkemede

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesinde kamu görevlilerinin ihmali olduğu iddiasına ilişkin İstanbul Cumhuriyet Savcısı Gökalp Kökçü tarafından hazırlandıktan sonra iki kez iade edilerek Başsavcılık ve Kökçü arasında restleşmeye dönen iddianame, Başsavcılık engelini aşarak mahkemeye gönderildi.

Savcı Kökçü, Başsavcılığın iade yazısında sıraladığı dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü olan Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç, Trabzon eski Emniyet Müdürü Reşat Altay ve dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler yönünden delillendirmenin eksik olduğu gerekçesinin aksine, Dinç’in savunmasında Ahmet İlhan Güler’i arayarak “Dink’i öldürecekler. Bu adamı korumak lazım” demesine karşın 17 Şubat 2006 tarihli raporda bu konuya yer vermemesi üzerine savunmasına suçtan ve sorumluluktan kurtulmaya dönük olduğu için itibar edilmediğini belirtti. İddianamede öte yandan Dink’e Sydney’de suikast planlandığına ilişkin bir ihbar mektubu olduğu ortaya çıktı.


Örgüt yöneticileri


Savcı Kökçü’nün iddianamesinde, tutuklu şüpheliler eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, dönemin İstanbul İstihbarat C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer ve İstihbarat Dairesi eski Başkan yardımcısı Coşkun Çakar’ın Fethullahçı Terör Örgütü yöneticilerinden oldukları savunuldu. Yılmazer’in 2006 Haziran ayında kurduğu C5 Büro’da FETÖ /PDY Silahlı Terör Örgütünce başlatılması planlanan Ergenekon soruşturmalarının hazırlığının yapıldığı aktarıldı. 1 Haziran 2006 ve 23 Mayıs 2012 tarihleri arasında mevzuat dışı çalıştığı belirtilen büronun Dink cinayeti ile ilgili 62, Ergenekon soruşturma ve davasıyla ilgili 131, Malatya Zirve Yayıncılık cinayeti ile ilgili 79, Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümü ile ilgili 69, aşırı sağ faaliyetler, etnik gerginlikler ve milli hassasiyetleri istismar faaliyetleri ile ilgili 21 bin 886 tane olmak üzere toplamda 22 bin 219 adet evrağın üzerinde çalışıldığı ortaya çıkarıldı.


Yol verildi


Şüpheliler Akyürek, Yılmazer ve Çakar’ın emniyet teşkilatı içinde Gülen cemaatinin örgütünün yöneticilerinden olduğu öne sürülerek, bu anlamda amaç suçun gerçekleştirilmesi için Dink cinayetinin araç suç niteliğinde olduğu aktarıldı. Akyürek, Yılmazer ve Çakar’ın Dink’in mutlak suretle öldürüleceğini bildiklerini kaydederek, bunun için hazırlıklar yapan suç örgütü yönetici ve üyeleri ile cinayeti işleyecek tetikçi “Ogün” ismine kadar herşeyin önceden bilinmesine rağmen amaç suçun gerçekleşmesi için araç suç olarak tanımlanan Dink cinayetinin gerçekleşmesinin beklendiği ifade edildi. İddianamede, Dink cinayeti “emniyet içinde bir yapılanmanın aracı olarak yol verilen cinayet tasarısı” olarak değerlendirildi. İddianamede, olay yerinde Ogün Samast’ın çevresinde olduğu iddia edilen Trabzon ve İstanbul İl Jandarma görevlileri olduğu iddia edilen şüphelilerin İstihbarat Daire Başkanlığı’nın tüm olanaklarına karşın belirlenemediğini belirtti.


Cinayetten 9 gün önce yokedilmiş


12 Eylül 2006 tarihli 11 nolu F/4 haber raporunun, arızalandığı gerekçesiyle cinayetten 9 gün önce arıza formu düzenlenen Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğüne ait medya dosyaları ve yazışmaların bulunduğu sunucu ile birlikte yok edildiği belirtilerek, İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürlüğünde bulunan bu rapora ilişkin kayıtların da bilgisayar ortamında yok edildiği aktarıldı.


Son ana kadar izlenmiş


İddianamede Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde şimdiye dek soruşturma makamlarından gizlenen 17 Ocak 2007 tarihli bir rapor daha olduğu tespitinde bulunuldu. Raporda 17 Ocak 2007 günü Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlilerinin bir konu gereği Pelitli’de bulunan Polis Okulu civarına gidildiği, burada Yasin Hayal’in bir kahvehaneden çıkarken görüldüğü aktarıldı. Raporda, Dink cinayetini tasarlayan Hayal ve grubuyla tetikçi Samast’ın son ana kadar izlendiği, kontrol altında tutulduğunun anlaşıldığı belirtildi.


Akyürek istihbaratı iletmedi


İddianamede, Akyürek’in cinayete dair elde edilen ve İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü ve İstihbarat Daire Başkanlığına bildirilen istihbaratı Trabzon İl Jandarma Komutanına ve Trabzon Valisine iletmediği aktarıldı. Dink cinayeti örgüt tarafından tasarlanmasına rağmen Trabzon İl Emniyet Müdürü görevlilerinin bu konu ile ilgili yasal işlem başlatıp Trabzon Başsavcılığına bildirmedikleri kaydedildi.