İmranlı’nın ilk CHP’li belediye başkanı Murat Açıl, herkesi kucaklayarak kazandığını söylüyor

Aday olduğunda ve “Bu kez İmranlı’yı kazanacağız” dediğinde en yakınları tarafından bile “tamam çalış bu bir görevdir ama burayı bugüne kadar sağın elinden hiçbir adayın alamadığını da unutma” demelerine rağmen iddiasını gerçekleştirdi ve İmranlı’nın CHP’li ilk belediye başkanı oldu Murat Açıl.

İstanbul’da uzun yıllar plastik sektöründe sanayicilik, Sivas’ta dershanecilik ve Sivaslı İş İnsanları derneklerinde yöneticilik yapan Murat Açıl, 31 Mart seçimlerinde AKP adayı ile yarıştı ve seçimi 8 oy farkla kazandı. Açıl, 8 oy farktan daha fazlasını beklediğini ama seçimden iki gün önce babasını kaybetmesi ve cenaze işleri ile uğraşması nedeniyle son iki gün çalışamadığı için farkı açamadığını söylüyor. “Babam başkan seçildiğimi göremedi” diyerek üzüntüsünü dile getiren Açıl’ın aslında aday olmak aklında yokmuş. CHP Sivas örgütü kendisini arayıp “Bu bir görevdir ve biz senin en yüksek oyu alacağına inanıyoruz” deyince görevden kaçmamış ve aday olmuş.

İmranlı hedefleri...

İmranlı, Kızılırmak’ın doğduğu, dağlık ve içinden nehir geçen köyleri ile birlikte 8 bin nüfuslu bir ilçe. Gurbetçisi çok. Özellikle Almanya ve Ankara’da ilçe nüfusu kadar bir nüfusu var. Türkiye’nin tünel işlerde İmranlılar’dan sorulur. Türkiye’nin bütün tünel kazım ve yapım işlerini İmranlılı müteahhitlerin imzası var. Turizm ve otelcilik sektöründe de ilk beşe giren iş insanları bulunuyor. Ama gelin görün ki, ilçe merkezi gidecek dermanı olamadığı için 3 bin civarında yaşlıyı barındırıyor. Kızılırmak’tan ne turizm ne de tarımsal alanda yararlanamayan bir ilçe. “Su akmış İmranlılı bakmak zorunda kalmış” anlayacağınız. Yazın gurbetçilerin gelişi ile nüfusu 40 bine ulaşan ilçede ne yemek yenebilecek düzgün bir tesis ne de konaklama imkânı var. Kışı sert ve uzun geçen İmranlı, kış turizmi için ideal bir yer ama bunun için yatırım gerek, tesis gerek ve en önemlisi tanıtım gerek. Karayolu ile Palandöken’e gidenler buradan geçmek zorunda ama onları İmranlı’da tutacak imkânlardan yoksun. Bu tespitlerin hepsi bize değil yeni seçilen Belediye Başkanı Murat Açıl’a ait. Daha İmranlı’ya iş insanları olarak Meslek Yüksek Okulu yaptıklarında yapmış bu gözlemleri. Çözümlerini de o yıllarda kafasında oluşturmuş. Sosyal belediyecilik anlayışı ve İmranlı’lı iş insanların da desteğiyle İmranlı’yı hem turizm hem tarım hem de üretim merkezi yapmayı hedefine koymuş.

Balı ünlüdür İmranlı’nın. Ancak bunu sadece yöre halkı biliyor. Sivas balı diye janjanlı ambalajlar içinde satılan balın yüzde 60’ı İmranlı’da üretilir. Pazarlama olanağı ve kooperatifleri olmadığı için bunu Sivas ve Karadeniz’deki bal üreticilerine düşük fiyattan satar. Onlar da kendi markaları ile piyasaya sürerler. İmranlı’nın yüksek rakımlı dağlarındaki bin bir çeşit çiçekten de İmranlı’lı balcılardan çok çevre illerden gelen arıcılar yararlanır. “Bu böyle olmaz” diyor Murat Açıl, “Kendi balımızı kuracağımız Organik Gıda AŞ. ile Türkiye çapında tanıtıp marka haline getireceğim” diyor.
Her kesimle iletişim

Açıl, ilçe kurulduğundan beri CHP’nin belediye başkanı çıkaramadığı bir ilçeyi nasıl kazandığının sırrını ise şöyle anlatıyor:

“Önceki seçimlerde sağ partiler birbirleri ile yarışmışlar. Sağ parti seçmeni son bir iki günde önde olan sağ partiye yüklenmiş. CHP’nin üçte bir yani yüzde 33 civarlarında bir oyu var. Sağ seçmenin seçime bir iki gün kala önde olan parti lehine konsolide olması CHP’nin bu ilçede seçimi kazanmasında en büyük engeli oluşturmuş. Ben dört beş ay önceden başlayarak CHP kadrolarını yanıma almadan her akşam en az üç-beş muhafazakâr seçmenin evini ziyaret ettim. İmranlı işadamlarının dernek başkanlığını yapmıştım ben, Şu anda da Sivaslı Girişimci İşadamları Derneği’nin Onursal Başkanı’yım. Bu görevlerim nedeniyle İstanbul’daki muhafazakâr işadamlarıyla ilişkim vardı. Muhafazakâr seçmenle bu işadamları bana iletişim kurdular.

‘Atomu parçaladık’

İmranlı küçük bir yer olduğu için bir çatışma kültürü var. MHP ile AKP adayları ya da siyasi parti yöneticileri arasında geçmiş seçimlerden gelen bir çatışma kültürü var. Mevcut başkan geniş bir aileden geliyor. O bir dönem başkanlık yaptı, daha önce de amcası başkanlık yapmıştı. Partisi onu aday göstermedi. MHP’den kazanıp AKP’ye geçen birisi. Yalnız o aile olarak MHP’nin yanında duruş sergiledi. AKP kendisini aday göstermediği için partisine tepkiliydi. Bunların hepsi kırılma yarattı. Ben de hiç partizanlık yapmadan evrensel bir dille herkesi kucaklayarak, bütün mitinglerde de kişi bazlı olmadan başka bir dille onlara seslendiğim için bir güven oluşturdum. Kadınlara, gençlere ve çocuklara çok dokunmaya başladım. Oradaki halk da işadamları da İmranlı’da CHP’nin seçimi kazanacağına inanmıyordu. Önce bir iki ay bu şartlanmışlıkla mücadele ettim. Çünkü senin seçmenin karşıdakinin moral ve motivasyonunu bozuyordu. Sağ seçmen sana oy vermeye hazır olduğunda senin kendi seçmenin ‘bizim kazanma şansımız yok’ dediğinde tedirgin oluyor. Fakat inandılar, çalışmaya başladıktan sonra. Aslında benim bir adaylık talebim olmamıştı. İl yönetimi aradı ve biz senin ismini genel merkeze bildiriyoruz deyince bir görevdir diye kabul ettik. Biz de gittik Einstein gibi atomu parçalayıp ellerine verdik.”