‘İnci Dizen Kız’ fuarda
Seçici kurul başkanı Halilhan Dostal, fuarın insanların sanat tarihi bilincine katkı sağlayacağını söylüyor.
Gayet kendinden emin, ne dediğinin farkında, haliyle entelektüel ve kibar bir isim Halilhan Dostal. Sanatseverlerle 20-23 Şubat tarihlerinde buluşacak olan İstanbul Sanat ve Antika Fuarı’nın (IAAF) seçici kurul başkanı. İstanbul Kongre Merkezi’nin ev sahipliğindeki fuar öncesi hem fuarı hem de Türkiye’deki sanat ortamını konuştuk.
Dostal, 20 yıl öncesinde Çiğdem Simavi’nin başkanı olduğu Kültür ve Sanat Varlıklarını Koruma Vakfı’nın (KÜSAV) başlattığı daha sonra kesintiye uğrayan Antika Fuarı’ndan özlemle bahsederek “O fuarlarda katılımcı olarak yer aldığım gibi, kimi zaman danışma kurullarında da bulundum” dedi. Dostal, IAAF’ı ise şu sözlerle anlattı: “İstabul Sanat ve Antika Fuarı’nı, ülke insanımızın sanat tarihi bilinç ve algısına katkı sağlamak yanı sıra görsel kültür ve gustosunu geliştirmek amacıyla, geniş bir yelpaze oluşturmak istedik. Bu bağlamda, fuarda, antika objelerden güncel sanat üretimine değin pek çok esere yer veriyoruz. Fuarda, yüzün üzerinde antikacı ve sanat galerisi, yaklaşık iki bin eser sanatseverlerle buluşacak”.
MÜZELER KAPALI
“Sanat izleri nezdinde, Türk plastik sanatlarının ıskalanan süreçleri var. Özellikle resim ve heykel müzelerimizin kapalı, soygunlardan nasibini almış ya da işlevsiz olduğu bir ortamda. Bu yadsınamaz gerçekten hareketle, sanat tarihimizi sağlıklı okumak ya da vakıf olmak adına handikaplar var” diyen Dostal, bu doğrultuda fuarda, birey ve kurum koleksiyonlarından seçkiler oluşturduklarını ve bir dizi akademik buluşma (sunum, konferans ve panel) organize ettiklerini ifade etti.
Bu bağlamda, fuarda ülkemizin ilk özgün baskı müzesi IMOGA’nın koleksiyonunda yer alan ve farklı tekniklerde üretilmiş 80 yapıt yer alacak. Ayrıca “Resimde ‘Oryantalizm’ ve Doğu’nun Kapısı İstanbul” başlığı altında Erol Makzume koleksiyonundan seçki ve “Merey Koleksiyonu Işığında İbrahim Çallı’nın Fırçasından Genç Cumhuriyet ve Kadın” başlıklı sergi de sanatseverlerle buluşacak. Yanı sıra halen Dikici koleksiyonunda yer alan, ve “saray ressamı” Fausto Zonaro’nun betimlediği “İnci Dizen Kız” isimli başyapıt sanatseverlerle buluşacak.
Organizasyonun ilk günü, fuarın sloganı olan “Tarihin sıfır noktasından günümüze” ile ilintili olarak; mitoloji, arkeoloji ve tarihi buluntu eksenli bir sunum yapılacak. İkinci gün yani 21 Şubat’ta, sanat tarihçi Ömer Faruk Şerifoğlu, “14 Kuşağı ve Hüseyin Avni Lifij” başlıklı bir konferans verecek. 22 Şubat Cumartesi günü ise Dostal’ın moderatörlüğünü yapacağı ve önemli konukların ağırlanacağı “Koleksiyon Bilinci ve Yönetimi” başlıklı panel düzenlenecek.
‘ESER SATIN ALAN KENDİNE KOLEKSİYONCU DİYOR’
“Koleksiyon Bilinci ve Yönetimi” başlıklı kitabın yazarı Dostal, herkesin kendisine koleksiyoncu demesinden de şikâyetçi. Yazar, “Son dönemlerde sanat eseri satın alan insanlar kendilerini koleksiyoncu olarak tanıtıyorlar. Onları, ancak ‘toplayıcı’ olarak tanımlayabilirim. Koleksiyonculuk bir yaşam biçimi, entelektüel birikim gerektiren bir sevdadır. Kültür ve sanat varlıklarının geçici sahibi, bir anlamda koruyucusunuz. Günümüzde ‘toplayıcı kitle’ çok bilinçsiz. Türk resim tarihinin son 10-15 yılda müzayede trafiği içerisinde tedavülü fazla olan sanatçı eserlerinden oluştuğunu zannediyorlar” dedi.
“Nasıl iyi koleksiyoncu olunur” sorusuna ise “Bir resmi seçerken, sanat tarihini, hatta uygarlık tarihini bilmiyorsanız, bunu felsefe, sosyoloji ve psikoloji gibi yan disiplinlerle desteklemiyorsanız koleksiyoncu olabilecek entelektüel birikiminiz yoktur. Beş sergi ve iki fuar gezen, birkaç müzayedeye tanıklık edenler, kendini ‘koleksiyoncu’ olarak tanıtıyorsa, bu, had bilmezliktir” yanıtını verdi.
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin merak ettiği o firma ortaya çıktı
- THY kaptanı sefer sırasında hayatını kaybetti
- Kadına şiddetin nedenini buldu!
- Narin Güran cinayetinde yeni gelişme
- Psikopatları ele veren o işaret nedir?
- Yakınlarını görüntülü arayarak intihar etti!
- 'Cumhur seçmeni memnun kaldı'
- MSB acı haberi duyurdu: 1 asker şehit oldu!
- Babasını da mı öldürecekti?
- Erkan Baş'tan, Özel'in o sözlerine ilk tepki