İngiltere'de pandemi gölgesinde yerel seçim: Boris Johnson hükümetinin ilk sandık sınavı
Yerel seçim ve ara seçim sonuçları, Brexit ve pandemi koşullarında Boris Johnson hükümetinin performansı hakkında kamuoyunun ne düşündüğünün ilk işaretlerini verecek. Muhalefet de sandık başına gidilen bölgelerde, 12 Aralık 2019'daki genel seçiminin kayıplarını telafi edip edemediğini görecek.
Bugün İngiltere'de yerel yönetimler, İskoçya ve Galler'de de özerk parlamentolar için milyonlarca seçmen sandık başına gidecek.
Yaklaşık 48 milyon seçmenin oy kullanacağı yerel seçimler, 12 Aralık 2019'daki son genel seçim zaferi sonrası Avrupa Birliği'nden ayrılma (Brexit) sürecini tamamlayan ve Covid-19 salgını krizini yönetmek durumunda kalan Boris Johnson liderliğindeki Muhafazakar Parti iktidarının ilk sandık sınavı olacak.
Yerel yönetimler ve boşalan Hartlepool bölgesi milletvekilliği için yapılan seçimler, hükümet kadar ana muhalefetteki İşçi Partisi açısndan da önemli.
İskoçya'daki seçimlerin sonuçları ise Birleşik Krallık'ın birliği bakımından hayati önem taşıyor.
Kimler seçiliyor?
Birleşik Krallık'ın İngiltere, İskoçya ve Galler bölgelerinde yapılacak seçimlerde;
- İngiltere'deki 143 belediyenin yaklaşık 5 bin meclis üyesi (kısmi yerel seçim)
- Londra Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 25 üyesi
- İngiltere'de başkent Londra dahil 13 kentin belediye başkanları
- 39 ilin emniyet politikaları ve kolluk gücünden sorumlu kişiler
- İngiltere'de Hartlepool seçim bölgesinde yeni milletvekili
- İskoçya Parlamentosu'nun 129 üyesi
- Galler Parlamentosu'nun 60 üyesi belirlenecek.
İngiltere'de yerel seçimler normalde birer yıl arayla iki kez yapılıyor. Ülkedeki toplam 343 yerel yönetimin bir kısmı 2019'da seçilmiş, kalan 143 yerel yönetim için 2020'de yapılması gereken seçimler ise pandemi nedeniyle bu yıla bırakılmıştı.
Londra neden önemli?
Yerel seçimlerde dikkatlerin en çok üzerinde toplandığı yer kuşkusuz, en çok seçmene ve en büyük bütçeye sahip başkent Londra.
Londra Büyükşehir Belediye Başkanı doğrudan halk tarafından seçiliyor.
Aslında bu seçimin de geçen yıl yapılması gerekiyordu ama koronavirüs salgınının birinci dalgasına rastladığı için seçim bir yıl ertelenmişti.
Yaklaşık 6 milyon 200 bin seçmeni olan Londra'nın belediye başkanı, aynı zamanda ülkenin en fazla oyla seçilen politikacısı.
Londra Belediye Başkanı yeni vergi getirme yetkisine sahip değil ama mevcut vergileri artırabiliyor ve merkezi hükümetten aldığı ödenekle birlikte belediyenin yıllık bütçesi 17 milyar sterline (187 milyar Türk Lirası) ulaşıyor.
Başkentte belediye başkanının yetkileri arasında otobüs, metro ve her türlü toplu taşıma ücretlerini belirlemek, ucuz konut projelerine ve başkentin polis gücünün politikalarına yön vermek de var.
Yerel seçim pandemiden nasıl etkilendi?
Bu seçimlerde normal yerel seçimlerde öne çıkan tartışmaların tümü bir yılı aşkın süredir devam eden pandeminin gölgesinde kaldı.
Salgın önlemleri çerçevesinde kullanımı çok azalan toplu taşıma geliri kaybı, kısa vadeli hükümet destekleriyle kapatılmaya çalışılıyor.
Dolayısıyla genellikle kapasitesi yetersiz kalan toplu taşıma ağlarının nasıl geliştirileceği konusundaki tartışmalar bu yıl öne çıkmıyor.
Genelde yerel seçim kampanyalarında, polisin faaliyetleri ve artan suç oranlarıyla nasıl mücadele edileceği de tartışılırdı. Salgın döneminde hemen her tür suçta düşüş görülmesi nedeniyle, adaylar bu konuya kampanyalarında eskisi kadar yer vermedi.
Londra'daki büyük konut sıkıntısı konusu da, yine pandemi gölgesinde önemini yitirmiş gibi.
Ama bu seçimde en fazla gündemde olan soru, "Brexit ve pandemi sonrası Londra nasıl yeniden ayağa kaldırılacak?"
Adayların tümü bu konuda zamanın ruhunu yakalamaya ve projelerini sunmaya çalışıyor. Ancak merkezi hükümetin desteğinin sınırları belli. Seçmenin büyük bir kısmı, yavaş yavaş hafifletilen salgın önlemleri ortamında adeta hayata yeniden başlama telaşında. Bu nedenle seçime ilgi ve katılım oranı düşük olabilir. Birçok seçmense oylarını haftalar ya da günler öncesinden postayla kullandı.
Rekor sayıda aday: Kimler yarışıyor?
Londra Belediye Başkanlığı için bu yıl rekor sayıda aday yarışıyor. 20 aday farklı programlarıyla 6 milyondan fazla seçmeninin oylarına talip.
Anketlere göre en iddialı aday İşçi Partili Belediye Başkanı Sadiq Khan. Kamuoyu yoklamaları Sadiq Khan'ı, Muhafazakar Parti'nin adayı Shaun Bailey'nin açık farkla önünde ilk sırada gösteriyor.
Khan yeniden seçilirse Londra'yı salgın öncesinden çok daha parlak bir şehre dönüştürebileceğini söylüyor.
En büyük vaadi ise Brexit ve pandemiyle sarsılan ekonominin durgunluğa girmesi kaçınılmaz görünürken, daha çok istihdam yaratmak. Bunu çevre dostu yeni bir ekonomik planlama, çevre dostu becerilerin öğretildiği bir okul ile destekleyeceğini söylüyor, başkentin havasının daha da temizleneceğini de ekliyor.
Khan, konut konusunda yeniden belediyelerin denetimindeki sosyal konutların ve düşük gelirlilerin bütçesine uygun kiralık ve satılık konutların inşasının sürdürüleceğini vadediyor.
Muhafazakar Parti'nin adayı Shaun Bailey ise Londra'nın yeni bir sayfa açmaya ihtiyacı olduğunu, Sadiq Khan'ın bunu başaramadığını söylüyor.
Shaun Bailey'nin vaatleri; vergilerin artırılmaması, suçla mücadele için daha fazla polisin tahsis edilmesi ve 100 bin yeni konut inşa edilmesi. Bailey, 5 yılda başkentte yaklaşık 1 milyon kişiye yeni istihdam yaratmayı da vadediyor.
Kamuoyu araştırmalarına göre Khan ve Bailey'i, pandemiyle hızlanan evden çalışma ve internetten alışveriş gibi yenilikleri avantaja çevirecek planları olduğunu söyleyen Liberal Demokrat Parti'nin adayı Luisa Porritt ile çevre ekonomisiyle ilgili vaadlerine ağırlık veren Yeşil Parti adayı Sian Berry izliyor.
Hartlepool ara seçimi önemli mi?
İngiltere'de, Hartlepool seçim bölgesinde boşalan milletvekilliği için de seçim yapılıyor.
Normal olarak bu tür ara seçimleri muhalefet partilerinin kazanması beklenir.
Ancak bu seçimde bu tür alışılmış eğilimler pek geçerli görünmüyor ve bu sandalyeyi seçim bölgesinin oluşturulduğu 1974 yılından bu yana hep kazanan İşçi Partisi bu kez kaybedebilir.
Muhafazakar Parti son genel seçimde, İşçi Partisi'nin geleneksel olarak başarılı olduğu İngiltere'nin kuzeydoğusunda oylarını artırmıştı.
Yapılan kamuoyu yoklamaları, iktidar partisinin Hartlepool'da ara seçimi kazanabilceğini gösteriyor.
Adayların sadece üçte biri kadın
Birleşik Krallık'ta kadınlara eşit haklar konusunda çalışma yapan önde gelen vakıflardan Fawcett Society, İngiltere'de yerel seçimlerde adayların sadece üçte birinin kadın olmasının kaygı verici olduğunu bildirdi.
Vakıf özellikle yerel yönetimlerde polisten ve kolluk siyasetlerinden sorumlu olacak makama aday olanların dörtte birinden azının kadın olduğuna dikkat çekti.
Kadınların yerel yönetimlerde zaten nüfustaki oranlarının çok altında temsil edildiklerini vurgulayan Fawcett Society, bu konuda bütün siyasi partiler ve mercilerin birlikte adım atması gerektiğini kaydetti.
Yapılan araştırma en yüksek kadın aday oranının yüzde 42 ile Yeşil Parti'de olduğunu gösteriyor. Yeşil Parti'yi; yüzde 39 ile İşçi Partisi, yüzde 30 ile Liberal Demokrat Parti ve yüzde 25 ile Muhafazakar Parti izliyor.
Brexit, pandemi ve sonrası: Seçimler ne gösterecek?
Adam Fleming, BBC Politika Muhabiri
Covid salgını yüzünden seçim kampanyası ister istemez sönük geçti.
Kamuoyu yoklamaları da bu kadar farklı bölgelerde farklı görevler için yapılacak seçimler söz konusu olduğunda anlamlı bir gösterge olmaktan çıkıyor.
Ama net olan bir şey var ki, seçim sonuçları belli olduğunda esas olarak iki şeyi, Belediye Meclisleri ve Hartlepool bölgesindeki ara seçimin sonuçlarını konuşacağız. Sonuçlar bize ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin durumu hakkında bir mesaj verecek. İskoçya seçimlerinin vereceği mesaj ise Birleşik Krallık'ın yani birliğin geleceği hakkında olacak.
Boris Johnson liderliğindeki Muhafazakar Parti 2019'daki seçimlerde, İşçi Partisi'nin geleneksel tabanı sayılan eski sanayi yerleşimlerinin bazılarında öne geçmeyi başarmıştı. Bu yerel seçimler Muhafazakarların bunu koruyup koruyamayacaklarını, İşçi Partisi'nin kayıplarını telafi etmeye başlayıp başlamadığını gösterecek.
İngiltere'nin bu bölgelerinde son yerel seçimler 2016 ve 2017 yıllarında yapılmıştı.
İlkinde Başbakan David Cameron'du ve henüz Brexit referandumu yapılmamıştı.
İkincisinde ise Başbakan Theresa May'di ve Brexit görüşmeleri henüz başlamıştı.
Şu anda bambaşka bir ülkede gibiyiz.
En Çok Okunan Haberler
- Op. Dr. Dericioğlu başında poşetle ölü bulundu
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- 500 bin TL'nin aylık getirisi belli oldu
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- Suriye'de herkesin konuştuğu ölüm listesi
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Erdoğan'dan işgale 'isimsiz' tepki
- Suriye'nin yeni başbakanından ilk açıklama