İngiltere'de seçim heyecanı (05.05.2010)
İngiltere'de yarın seçmenler, 5 yıl aradan sonra sandık başına gidiyor.
18 yaşın üzerindeki İngiliz yurttaşı ya da ülkede oturma izni bulunan İrlanda veya Milletler Topluluğu yurttaşları, yerel saatle 07.00'dan, 22.00'a kadar okullar ve kiliseler gibi yerlerde oy kullanacak.
İngiliz parlamentosunun alt kanadı olan Avam Kamarasındaki 650 sandalye için yarışacak siyasi parti liderleri, seçim tarihinin 6 Mayıs olarak açıklandığı geçen aydan bu yana, ülkeyi dolaşarak, seçim kampanyalarını sürdürdü.
Ülkedeki üç büyük siyasi partinin liderleri, İşçi Partisi lideri Gordon Brown, Muhafazakar Parti lideri David Cameron ve Liberal Demokrat Parti lideri Nick Clegg, bir ay boyunca partilerinin politikalarını seçmenlere anlattı.
Bu süreçte İngiltere seçim ve siyasi tarihinde bir ilki de yaşandı. Üç büyük siyasi partinin liderleri televizyondan canlı yayımlanan üç ayrı tartışma programına, üç hafta üst üste katılarak, seçmenlerin iç siyaset, dış politika ve ekonomiye ilişkin sorularını yanıtladı.
Tartışma programlarından önce İşçi Partisiyle arasında fark bulunan ve üçüncü sırada yer alan Nick Clegg liderliğindeki Liberal Demokratlar, ilk programın ardından, Clegg'in savunduğu politikaların seçmenlerden puan toplamasıyla, aradaki farkı kapattı.
Seçim kampanyaları dönemi İşçi Partisi ve lideri Gordon Brown içinse zorlu geçti. Önce İşçi Partisine oy verdiğini söyleyen kadın bir seçmenle ilgili "bağnaz" yakıştırması kameralara yansıyan ve özür dilemek zorunda kalan Brown'un, son olarak İşçi Partili bir milletvekili adayının "İngiltere'nin gelmiş geçmiş en kötü başbakanı" sözleriyle eleştirilmesi, partide tepkiye neden oldu.
Küresel mali krizden en çok etkilenen ülkelerden biri olan İngiltere'de ekonomi konusu özellikle seçim döneminde ülkede ön plana çıktı. Ekonominin, eğitim ve sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi, kamu hizmetlerindeki kesintiler, göçmen politikası gibi konular, seçim döneminde siyasi partilerin en çok tartıştığı ve politikalarını ortaya koyduğu konuların başında geldi.
Başa baş mücadele bekleniyor
Genel seçimle ilgili yapılan son kamuoyu yoklamaları, seçimin başa baş ve heyecanlı geçeceğini gösteriyor. İngiltere'de bir siyasi partinin tek başına iktidar olabilmesi için 650 sandalyenin en az 326'sını kazanması gerekiyor. Mevcut anketler, hiçbir siyasi partinin tek başına iktidar olacak çoğunluğu elde edemeyeceğini, İşçi Partisinin 13 yıllık iktidarının sona ereceğini ve koalisyon hükümetine gidileceğini ortaya koyuyor.
"Poll of polls" araştırma şirketinin son anketine göre, David Cameron liderliğindeki Muhafazakar Parti yüzde 35 ile liderliğini koruyor. Muhafazakarları yüzde 29 ile İşçi Partisi, yüzde 26 ile Liberal Demokrat Parti takip ediyor.
Ancak İngiliz seçim sistemi dar bölge ve çoğunluk esasına göre düzenlendiği için, yani her seçim bölgesinde en çok oyu alanın doğrudan milletvekili seçilmesi nedeniyle bir siyasi partinin aldığı yüzdelik oyla sahip olduğu sandalye sayısı doğru oranda olmayabiliyor. Yani İşçi Partisi ile Liberal Demokratlar seçimden aynı ya da yakın yüzde ile çıksa da Liberal Demokratlar ancak İşçi Partisinin sandalye sayısının üçte birine sahip olabiliyor.
Seçim sisteminin değiştirilmesi
Bugünkü İngiliz gazetelerinin çoğu da ilk sayfalarını yarınki genel seçime ayırdı. Independent gazetesi, seçimlerle ilgili yapılan kamuoyu yoklamalarının ortalamasına göre, ana muhalefetteki Muhafazakar Parti'nin oyların yüzde 37'sini alarak sandıktan birinci parti çıkacağını, ancak parlamentoda tek başına hükümet kuracak çoğunluğa ulaşamayacağını yazdı.
Gazete ayrıca, mevcut seçim sistemini "çürümüş" olarak niteleyerek, seçim sisteminin değiştirilmesi çağrısında bulundu. Independent, bu sistemle milyonlarca oyun boşa gittiğini, bu seçimin, sistemin değiştirilmesi için tarihi bir fırsat olduğunu belirtti.
Guardian gazetesi ise iki bakanın Muhafazakar Parti'yle Liberal Demokratların çekiştiği bölgelerde, Muhafazakarların seçilmesini engellemek için halka, kendilerine değil Liberal Demokrat Parti'ye oy verme çağrısı yapmasının parti içinde tartışma yarattığını kaydetti. Eski Başbakan Tony Blair'le yaptığı mülakata da sayfalarında yer veren Guardian, Blair'in bu seçimin, kendi siciliyle ilgili bir referandum olacağını kabul ettiğini yazdı.
Times gazetesi de Başbakan Gordon Brown'la mülakatına sayfalarında yer verdi ve Brown'un seçmenlere en iyi taktiğin İşçi Partisine oy vermek olduğunu söylediğini aktardı.
Daily Telegraph gazetesi ise ülkeyi düzlüğe çıkarabilecek tek parti olarak nitelediği Muhafazakar Parti'nin, parlamentoda çoğunluğu elde edemese bile, Kuzey İrlandalı milletvekillerinin desteğiyle iktidar olabileceğini bildirdi.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu