'İnsanlık Anıtı'na el verdiler
İki Hollandalı sanatçı, Kars'ta yıkılan heykelin elinin kopyasıyla İstanbul sokaklarını dolaştı.
İstanbul sokaklarında bir “hayalet” dolaşıyordu; Mehmet Aksoy’un üç ay kadar önce vinçle linç edilen “İnsanlık Anıtı” adlı heykelinin “hayaleti”...
Bilindiği gibi, Kars Kalesi’nin karşısındaki Timur Paşa tabyasında yükseliyordu heykel. Heykelin “dostluk eli” ise hatırlarsınız heykelle henüz bütünleşememişti; yerde, sanki gökyüzünü işaret eder gibi duruyordu.
İşte o el, PiST/// Disiplinlerarası Proje Alanı’nın uluslararası konuk sanatçı programıyla İstanbul’a gelen Hollandalı iki sanatçının “seyyar” atölyesiyle “İnsanlık Anıtı-Yardımcı Eller” adı altında sahiplenildi.
‘Yardımcı Eller’ çoğalıyor
Wouter Osterholt ve Elke Uitentuis 4-14 Temmuz tarihlerinde bir hurda arabasına yerleştirdikleri elin bire bir kopyasıyla Bomonti, Dolapdere, Elmadağ, Harbiye, Feriköy, Kurtuluş, Nişantaşı, Maçka, Osmanbey ve Pangaltı sokaklarında dolaşarak dileyenden 3 boyutlu imza, yani alçıdan el kalıbı topladı.
Elden ele, sokak sokak dolaşan ve “çoğalan” bu alçıdan “Yardımcı Eller” temmuz sonunda Kars’ta, heykelin takılmayan dostluk elinin yerine, topraktan çıkıyormuş gibi yerleştirilerek alternatif bir heykel yapılacak. Bu çalışma fotoğraflanacak, daha sonra da bu deneyim PiST///’te gerçekleşecek bir sergi ve yayımlanacak bir kitapla tartışmaya açılacak.
Sokakta politika
Osterholt ve Uitentuis yaklaşık 4 aydır İstanbul’dalar. Anıtın yıkılacağını duydukları zaman gelmişler. Buraya gelmeden önce de Ortadoğu’da Bahreyn’deki protestoları, Mısır’da Mübarek’in posterlerinin nasıl parçalandığına, bir zamanlar devlet propagandasıyla yapılan heykellerin yıkımına tanık olmuşlar. Türkiye’nin tam da bu dönemde bölgede demokrasinin referans noktası olarak gösterildiğini ancak heykelin yıkılmasının bu durumla çeliştiğini düşünüyorlar. Onlar sokakta politika yapabilmek ve sokağın sesiyle tartışma ortamı yaratmak istiyor.
‘İnsanlık elden gitmesin’
Sanatçıların Feriköy rotasında konuk olduğumuz bu seyyar atölye çalışmasına sokakta, yıkıma tepkili insanların “el ele vermemiz lazım” diyerek olaya “el” attıklarını gördük.
Yeni heykelin adı için gelen öneriler arasında “Özgürlük”, “Kelepçe” de vardı. Kelepçe önerisinin sahibi de bir sanatçıydı, gerekçesini şöyle dillendirdi: “Bizim özgürlüğümüze kim kelepçe vuruyor? Yaptıklarımız ucube oluyor, yıkılıyor. Bu ülkede emeğe zerre kadar fayda yok.”
Sokağın sesi türlü türlü... Şapkasının gölgesinden bakarak soruyor küçük bir çocuk: “O el güneşi mi tutuyor.” Yoldan geçen bir adam eliyle tokat işareti yaparak “Başbakan’ın beş kardeşi mi?” esprisini patlatıyor.
Oto yıkamada çalışan bir işçi ise ellerini dua edecek şekilde açıyor ve keşke böyle yapsaydınız diyor. Küçük bir çocuk da elini uzatıyor, “İnsanlık elden gitmesin” diye belki de...
İstanbul sokakları birbirine açılıyor, sokaktakilerin kimi elini açıyor, kimi isyankâr bir yumruk, kimi de barış işareti yapıyor. Her semtte farklı tepkiler...
Hasköy, Nişantaşı mesafeli, Feriköy mevsim normalleri gibi sıcak... İki sanatçının yolları ise uzun. Hayal dünyaları da geniş: İstanbul’dan Kars’a kadar “seyyar” gitmeyi düşünüyorlar.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- 35 milyon TL değerinde altın sikke ele geçirildi
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!