İntihar ettiği öne sürülen askerin ailesi: Vücudunda kesik ve morluklar vardı

Mustafa Araz, ölmeden önce 10 Mayıs akşamı kardeşi Metin Araz ile telefonda konuştu. Durumunun iyi olduğunu söyledi. Ertesi gün ise göğsündeki ağrı için askeriyenin revirine kaldırılan Araz, daha sonra hastaneye sevk edildi. Araz’a bir daha ulaşılamadı. 11 Mayıs günü ise baba Hasan Araz yetkililer tarafından arandı. Telefondaki astsubay, Mustafa Araz’ın kaybolduğunu, hastaneye gittikten sonra kimseye haber vermeden ayrıldığını söyledi. Baba Araz, oğlunu aramaya koyulurken 12 Mayıs günü yetkililer Mustafa Araz’ın yaşamını yitirdiğini aileye haber verdi.  Araz’ın askeriyeye yakın bir alışveriş merkezinde atlayarak intihar ettiği öne sürüldü. Araz’ın cenazesine otopsi yapıldı. Otopsi sonrası çocuklarının cansız bedenini gören baba Araz, “Oğlumun bileklerinde, bağlama izi vardı. Yüzünün her tarafında morluklar vardı. Çenesinde derin bir yarık vardı. Yine sırtında aşırı morluklar vardı. Oğlum intihar edecek biri değildi. Oğlumun, işkence sonucu öldürüldüğünü düşünüyorum. Tek beklentim, olayın tüm yönleri ile soruşturulması” dedi. 

‘FİZİK KURALLARINA AYKIRI’

Araz ailesinin avukatı Cesim Parlak ise Babaeski Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Araz’ın ölümüne ilişkin etkin bir soruşturma yürütülmesi ve sorumlular hakkında “kasten öldürme” “işkence” ve “görevi kötüye kullanma” suçlarından soruşturma yürütülmesi istendi.  Gazetemize açıklamalarda bulunan avukat Cesim Parlak, “Cesedin bulunduğu yer aslında birçok şeyi ortaya koyuyor. Ceset, Babaeski Devlet Hastanesi’ne 2 kilometre uzaklıkta metruk bir alışveriş merkezinin arka duvarının dibinde bulunuyor. 15 metre yükseklikten atlayarak intihar eden kişinin, duvarın dibine yapışık bir biçimde düşmesi temel fizik kurallarına aykırı. Yine, Mustafa’nın cansız bedeni sırtüstü bulunuyor. Yüksekten atlayan bir kişinin sırtüstü kalması da imkânsız” dedi.