İran’da kadın olmak
2010’dan beri ülkesi İran’da ev hapsinde olan, film çekmesi yasaklanan Cafer Panahi son çalışması Three Faces’te (Üç Hayat/ 2018) İran’daki ataerkil düzeni, tutuculuğu, kadın düşmanlığını, köktendinciliği, bağnazlığı minimalist, şiirsel, alegorik bir anlatımla irdeliyor.
İran’ın en popüler aktrisi, devlet televizyonu için yapılan dizilerde oynayan Behnaz Jafari’nin cep telefonuna ürkütücü bir video gelir. İran’ın Türk sınırına yakın Azerilerin yoğun olduğu Saran köyünden yollanan bu videoda bir dalın önünde boynunda iple duran genç Marziye Rezai kendisine yardımcı olması için ünlü oyuncuya yalvarıyordur. Yaşamı boyunca oyuncu olmayı hayal eden Marziye çok çalışmış, Tahran’daki konservatuarın sınavını kazanmıştır ama babası, ağbisi, nişanlısı okumasını istemedikleri için onu yüzüstü bırakmışlardır.Ailesinin tanıdığı, filmlerini izlediği aktris Behnaz Jafari Marziye’nin son umududur. “Onlar sizi dinlerler ama bana cevap vermediniz. Lütfen beni affedin” dedikten sonra Marziye’nin yüzü kadrajdan çıkar ardından bir düşme sesi gelir.
İzlediği videonun dehşeti Behnaz Jafari’yi çok sarsar, dizinin yönetmeninden izin isteyerek seti bırakıp gider. Meslekdaşı Cafer Panahi’den yardım ister. Birlikte apar topar Marziye’nin köyü Saran’a doğru yola çıkarlar. Suçluluk duygusuyla boğuşan Behnaz, Marziye’nin intihar ettiğine bir türlü inanmak istemez. Cafer Panahi’ye sürekli bunun gerçek olmadığını kurgu olduğunu vurgular. Tüm köy Behnaz hanımı ve Cafer beyi karşılamaya gelir, böylesine ünlü bir aktrisin köylerine gelmesi herkesi çok memnun etmiştir. Halka Marziye’yi sorduklarında onun dikbaşlı, aklına gelen herşeyi söyleyen, kafayı okumaya takan, onurlarını lekeleyen, köyde pek sevilmeyen bir kız olduğunu öğrenirler.
Burası öyle bir köydür kendi kanunlarını kendi yapar, toprak bereketlidir güzel bağlar vardır ama biri hastalansa doktor yoktur, insandan fazla çanak anten vardır, erkek çocuklar kıymetlidir kız çocuklar değersizdir, inekleri hamile bırakmak Için dışarıdan özel damızlık boğa getirilir, ulaşım yolu eski ve dardır, yolu düzeltmek genişletmek yerine araçlar korna çalarak birbirlerine yol verir. Bu köy öyle bir köydür ki İslam devriminden önce kahvelerde şarkı söyleyen dans eden sanatçı Şehrazat hanımı da dışlamıştır. Muhtar köyün dışında küçük bir evde yaşayan Şehrazat’ın yanına gitmeyi herkese yasaklamıştır. Onlara göre artistlik iyi bir şey olsaydı Şehrazat hanım kutu gibi bir evde tek başına yaşamazdı. Behnaz Jafari ile Cafer Panahi, Marziye’nin arkadaşı Maide’yi bulup videonun çekildiği mağaraya doğru giderler.
Abbas Kiarostami’nin asistanlığını yapan, ustasının en büyük mirasçısı olan Cafer Panahi küçük dokunuşlarla, minimalist, şiirsel anlatımıyla, soyut ve simgeci yaklaşımıyla Üç Hayat’ı belgesel gerçekliğe taşır. İran’ın derinliklerinde ırak köylerde yaşam mücadelesi veren kadınlara dair sorular sorar. Üç Hayat, yaşamlarının farklı dönemlerinde olan üç kadının portresidir: Baskı altındaki genç köylü Marziye, kendine dönük şehirli Behnaz, devrimden önce sinemanın yıldızı devrimden sonra dışlanan sürgün edilen Şehrazat. Üçünün de yazgısı doğrudan doğruya İran’daki rejimle bağlantılıdır.
Panahi, ülkesindeki ataerkil düzeni, aydınlık ve kadın düşmanlığını, gelenekleri, köktendinciliği, bağnazlığı, tutuculuğu kurgu ile gerçeği içiçe geçirerek eleştirir. Filmde herkes kendi gerçek adıyla rol almaktadır. Köyün en akıllı, bilinçli kızı Marziye’nin oyuncu olup sanat yapması yasaktır. Gustave Flaubert’in ‘Madame Bovary benim’ dediği gibi Cafer Panahi ‘Marziye benim’ der. Bu düşündürücü dramatik yol filminde kurmaca ile belgesel nasıl içiçe geçiyorsa gerçekle sahte de karışır.
Cafer Panahi, İranlı aydınlara, sanatçılara hüzünlü bir vizyonla yaklaşır. Kendisi evinde tutukludur, Marziye köyündeki ataerkil düzenin kıskacındadır, eski sinema yıldızı Şehrazat sürülmüştür. Şehrazat’ı hiç görmeyiz, izleyiciye sırtı dönük resim yapar. Finalde küçük evinde dans ederken pencerede gölgesini görürüz, final sahnesi belleklerde yer edinecek niteliktedir. Yaratıcılığının doruğundaki Cafer usta bu denli özgür, alaycı, eleştirel olmadı.
Bu yılki Cannes Film Festivali’nde yarışan, en iyi senaryo ödülünü alan Cafer Panahi, Rus meslekdaşı Kirill Serebrennikov gibi festivale katılamadı. Etkinlikte filmi Behnaz Jafari ile Marziye Rezai temsil ettiler. Çekim izinlerini genç bir Türk yönetmen aldı. Panahi, İran’dan ayrılırsa ülkesine dönmesine izin verilmeyeceğini bildiği için sanatını, direnişini gizli gizli, kaçak çektiği filmleriyle sürdürüyor.
Cafer Panahi’nin yazıp yönettiği, yapımcılığını üstlendiği, Behnaz Jafari, Cafer Panahi, Marziye Rezai, Maedeh Ertehaei, Narges Del Aram’ın oynadığı Three Faces (Üç Hayat/ 2018) bugün gösterime girdi.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu