İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali'den dolar/TL yorumu

Dolar/TL bir taraftan ABD tahvillerindeki yükseliş bir diğer taraftan ise Kasım'dan beri uygulanan ve TL'de %20 değer kazancı ile yabancı yatırımcıların Türkiye piyasalarına yeniden dönüşünü getiren politikaların sürdürülüp sürdürülmeyeceğine ilişkin endişelerle baskı altında. Kur dün 7.25 seviyesine kadar yükseldi.

Bloomberg HT'de katıldığı programda ekonomi gündemi ve bankacılık sektörü ile ilgili değrelendirmelerde bulunan Bali, şu anda tam olarak ters dolarisazyondan bahsedemediklerini ancak artışın durduğunu söyleyebileceklerini de ifade etti.

Bali enflasyonun ikinci çeyrekte 100-150 baz puan daha yükseldikten sonra, parasal sıkılaşmanın ve düşük kurun etkileriyle yılın ikinci yarısında geriye dönmesi gerektiğini bunun da faiz indirimlerine zemin sağlayacağını söyledi.

Bali, "Enflasyondaki dönüşle birlikte beklentilerin değişmesi, ters dolarizasyon, rezerv birikim süreci ve pandemide kontrollü toparlanma görürsek bu bizim baz senaryomuz olur. Finansal istikrarın sağlanması herkese elzemdir. İşin siyasi kısmı var elbette. Ama işin siyasi kısmı bizi zerre kadar ilgilendirmez" diye konuştu.

Kredi-mevduat fiyatlamalarının bilanço gerekleriyle çatışsa dahi parasal sıkılaştırmaya uygun yapılması gerektiğini kaydeden BAli, enflasyonu azdıracak kredi türlerinde kontrollü bir gidişe ihtiyaç olduğunu belirtti.

AKTİF KALİTESİ

Bankacılık sektöründe 152 milyar TL donuk alacaklar ve 382 milyar TL yakın izlemedeki krediler olmak üzere toplamda 534 milyar dolarlık bir büyüklük olduğunu belirten Bali, "Bunların tamamının zarar niteliğinde olduğunu söylemek bu işten anlamamak demektir. Şu anda bunların yakın izlemeye alınan kredilerin yarısı yeniden yapılandırılmış" dedi ve ekledi:

"Türkiye'de donuk alacaklar için karşılık seviyesi yüzde 75. Avrupa'da bu oran yüzde 45. Yakın izlemede karşılık oranımız yüzde 15. Avrupa'da ise yüzde 6 civarında. Yakın izlemedeki kredilerin kabaca yüzde 20'si sorunluya intikal ediyor. Biz ne yapacağımızı bilmez durumda değiliz, yapacağımızı yapmış durumdayız. Biz bunu yönetiriz, yeter ki ekonomik iklim bozulmasın."