İsrail: İki devletli çözüm öldü

İsrail devlet televizyonuna konuşan Akunis, bağımsız bir Filistin devletini "terör devleti" olarak nitelendirerek "İki devletli çözüm öldü. Yahuda ve Samara'da (işgal altındaki Batı Şeria) bir Filistin terör devleti asla kurulmayacaktır." dedi.

İktidardaki koalisyon hükümetinin başını çeken aşırı sağcı Likud Partisi milletvekili olan Akunis, Filistin ile ilgili iki alternatif olduğunu öne sürerek, "İki alternatif var. Ya özerk yönetim ya da Ürdün ile konfederasyon sistemi olacaktır. Bunlara karşı farklı bir alternatifin çıkma olasılığı çok düşük." ifadelerini kullandı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu daha önce yaptığı açıklamalarda iki devletli çözümü kabul ettiğini belirtmiş, ancak Filistinlilerin 1967 sınırları üzerinde başkenti Doğu Kudüs olacak şekilde bağımsız bir Filistin devleti talebini reddetmişti.

Son yıllarda ise İsrailli yetkililer Kudüs'ün İsrail-Filistin barış görüşmelerinde müzakere masasından kaldırılması ve Batı Şeria'nın büyük kısmının İsrail'e ilhak edilmesinin yanı sıra Gazze Şeridi'nde yarı devlet sistemi ve Batı Şeria'nın geri kalan kısmında da özerk devlet kurulması önerilerinde bulunuyor.

İsrail-Filistin barış görüşmelerinde arabuluculuk rolü üstlenen ABD yönetimi uzun yıllar boyunca iki devletli çözüm ilkesinin uygulanması için çaba göstermiş, ancak Donald Trump'ın iktidara gelmesiyle bu çözüm ilkesi rafa kaldırılmıştı.

Her ne kadar Trump, Şubat 2017’de iki devletli çözüm ilkesini kabul edeceğini belirtse de İsrail'in buna yanaşmaması nedeniyle söz konusu çözüm ilkesi bir daha ABD yönetimi tarafından dillendirilmedi.

Buna karşılık Filistinli yetkililer ise İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria ile Doğu Kudüs'teki Yahudi yerleşim birimi inşa faaliyetleri, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan etmesi ve Tel Aviv büyükelçiliğini Kudüs'e taşıması nedeniyle uyarılarda bulunmuş ve söz konusu uygulamaların iki devletli çözüm fırsatını yok ettiğini vurgulamıştı.

İsrail ile Filistin arasındaki barış görüşmeleri, İsrail'in "1967 sınırlarını, zorunlu göçe maruz bırakılan Filistinlilerin geri dönüş hakkını ve Yahudi yerleşim birimleri inşasına son vermeyi kabul etmemesi" nedeniyle Nisan 2014'te durmuştu.