İsrail: Şiddeti gemidekiler başlattı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun sözcüsü Mark Regev, yaptığı açıklamada "Şiddeti onlar başlattı" diyerek, "bu olayın olmaması için mümkün olan tüm çabayı harcadıklarını, askerlerin bunun bir polis operasyonu olduğunu söylediklerini ve azami dikkat gösterdiklerini" savundu.

Regev, "Maalesef, gemidekiler demir çubuklarla, bıçaklarla ve gerçek mermilerle aşırı bir güç ile saldırdılar" diye konuştu.

İsrail ordu sözcüsü General Avi Benayahu da, komandoların operasyonunun uluslararası sularda yapıldığını söyledi.

General Benayahu devlet radyosuna açıklamasında, "Komandolar, sabah 04.30 ve 05.00 (TSİ 04.30-05.00) arasında kıyılarımızdan 70-80 mil (130-150 kilometre) mesafede müdahale ettiler" dedi.

"Aşırı unsurlar sadece Marmara'da"

İsrail Genelkurmay Başkanı General Gabi Aşkenazi, şiddetin sadece "aşırı" unsurların olduğu "Mavi Marmara" gemisinde yaşandığını, diğer beş gemide ise, insan hakları savuncuları ve barış eylemcilerinin bulunduğunu savundu.

Gabi Aşkenazi, düzenlediği basın toplantısında Gazze'ye yardım taşıyan altı gemiden sadece biri "Mavi Marmara"da "şiddet" yaşandığını, bunun da gemilerdeki tarafından provoke edildiğini, İsrailli askerlerin de kendilerini savunduğunu iddia etti.

Diğer beş geminin ise, insan hakları savuncuları ve barış eylemcilerini taşıdığını söyleyen Aşkenazi, "Mavi Marmara'nın sponsorluğunun, aşırı İHH örgütü tarafından yapıldığını ve gemide bulunanların aşırı şiddet uyguladığı"nı öne sürdü.

Bu arada, Özgür Gazze Hareketi'nin internet sitesinde yayımlanan açıklamada da, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırısının "uluslararası sularda, İsrail kıyısına 75 mil uzaklıkta düzenlendiği ve bunun uluslararası hukukun ihlali olduğu" belirtildi.

Özgür Gazze Hareketi, Gazze'nin kuşatılmasına son verilmesine yönelik Avrupa kampanyası ECESG, İnsani Yardım Vakfı (İHH), Perdana Küresel Barış Örgütü, Gazze Kuşatılmasının Kaldırılmasına Yönelik Uluslararası Komite ile Gazze için Yunanistan ve İsveç yardım kuruluşlarından oluşan koalisyonunun ortak açıklamasında, Gazze'deki Filistinlilere acil yardım dağıtmayı hedefleyen sivillere yönelik saldırının durdurulması ve gemilere yollarına devam etme izni verilmesi istendi.

Barak, yardım organizatörlerini suçladı

İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, Gazze'ye yardım taşıyan gemilere yaptıkları saldırıyla ilgili, yardımın organizatörlerini suçladı.

Barak, Tel Aviv'de düzenlediği basın toplantısında, yardım filosunu "siyasi bir provokasyon" olarak nitelendirdi.

Filonun organizatörlerinin şiddet yanlısı oldukları yönündeki iddialarını yineleyen Barak, yaşanan olaydan yardımın organizatörlerinin sorumlu olduğunu savundu.
 

"Türkiye'ye gitmeyin"

İsrail, vatandaşlarından Türkiye'ye gitmemelerini istedi. Başbakanlığın ilgili biriminden yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze'ye yardım taşıyan gemilere saldırısına tepki olarak yapılan protesto gösterilerine dikkat çekilerek, İsrail vatandaşlarına ''Türkiye'ye gitmekten kaçınmaları'' çağrısı yapıldı.

Açıklamada, halen Türkiye'de bulunan İsrail vatandaşlarından ise ''dikkat çekmemeleri'' ve ''kalabalık yerlere gitmemeleri'' istendi.

 

Ayalon: Çağrılarımız dikkate alınmadı 

İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Dany Ayalon, Gazze'ye insani yardım götüren gemilere İsrail ordusunca yapılan saldırının ardından yaptığı açıklamanın başında operasyonda yaşamını yitirenler için üzüntülerini bildirirken gemidekilerin saldırısına karşılık verildiğini söyledi. "Sözde" olarak nitelediği insani yardımın hiç de insani bir amaç taşımadığını öne süren Ayalon, "Eğer öyle olsaydı bütün insani yardım malzemelerini uygun kanallar üzerinden bize ulaştırmayı kabul ederlerdi. Bu uygun kanallar zaten günlük temelde kullanılan kanallar. Çünkü biz de Gazze'nin insani yardım malzemelerinden yoksun kalmaması için zaten bu kanalları kullanıyoruz. Eğer bu kanalları kabul etmiş olsalardı, Birleşmiş Milletler olsun, Kızılhaç olsun ya da bizim kendi yetkililerimiz olsun onlara bu imkanı tanıyacaktık. Ama bunu kabul etmediler" diye konuştu.
 

"İzin verseydik silah koridoru açılırdı"

İnsani yardım kampanyasının amacının Gazze'deki kuşatmayı kırmak olduğunu dile getiren Ayalon, sözlerini şöyle sürdürdü:
 

"Gazze'de denizden kuşatma ise Hamas'ın Gazze'deki uyguladığı terör nedeniyle son derece doğru gerekçelere sahip bir kuşatma. Eğer bu gemilerin oraya ulaşması mümkün kılınsaydı silah kaçakçılığı yapılabilecek bir koridor açılmış olacaktı. Bu da yüzlerce, binlerce sivil ölümüne, bütün bölgede şiddete yol açacaktı. Bizim mükerrer çağrılarımız, örgütleyiciler tarafından dikkate alınmadığı zaman onlara bu kuşatmayı kırmalarının müsaade edilmeyeceği ve uluslararası denizcilik kanunları doğrultusunda buna hakkımız olduğu söylendi. Ancak bu söylendikten sonra gemidekiler bu çağrılara kulak vermeyince bu sabah bizim ordu güçlerimiz gemileri takip etti ve barışçıl bir şekilde olayı sonlandırmaya karar verdiler ve barışçıl niyetlerle bu takibi yapmaya başladılar. Hiçbir bağımsız ülke sivil halkına yönelik bir saldırıyı, kendi egemenliğine yönelik bir saldırıyı, uluslararası hukuka yönelik bir saldırıyı kabul edemez zaten. Biz de bugün İsrail'de bütün ilgili taraflara ve bütün ilgili ülkelere birlikte çalışma çağrısında bulunuyoruz."

İsrail ordu Sözcüsü Barak Raz

İsrail ordu Sözcüsü Barak Raz, NTV'nin canlı yayınına katılarak soruları yanıtladı. Raz, insani yardım için gelenlerin İsrail askerlerine saldırdığını ve bu nedenle 4 askerin yaralandığını iddia etti. Raz, İsrail'in başından beri Gazze'ye yardım yaptığını açıkladığını belirterek, Gazze'ye uygulanan bir ambargo olduğunu hatırlattı.

Hamas'ın kendi halkını kana ve şiddete buladığını da savunan Raz, İsrail'in zaten Gazze'ye hergün yardım ettiğini söyledi.

İsrail'in müdahalesinin uluslararası sularda olup olmadığına ilişkin soruyu yanıtsız bırakan Raz, yaralıların İsrail hastanelerine götürüldüğünü açıkladı. Raz, Gemilerde bulunanların da sorgulandıktan sonra ülkelerine geri gönderileceğini söyledi.