"İstihbarat teşkilatında sınırlama yoktur"

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, NATO füze kalkanı radar sisteminin Türkiye'nin de ulusal güvenliğini temin edecek bir proje olduğunu vurgularken, MİT-PKK görüşmesine ilişkin, "Dünyanın her yerinde istihbarat teşkilatlarının görevlerinde hiçbir sınırlandırma yoktur" dedi. Davutoğlu, terörü engellemek için Kuzey Irak'a sınır ötesi harekat da dahil ne gerekiyorsa yapılacağını söyledi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 17.09.2011 - 15:23

Konya AKP İl Başkanlığı'nda bir basın toplantısı düzenleyen Ahmet Davutoğlu, Türkiye'ye NATO füze kalkanı radarına ilişkin, hiçbir füzenin Türkiye'de konuşlanmayacağını belirterek projenin Türkiye'nin de ulusal güvenliğini temin edecek bir proje olduğunu vurguladı.

Davutoğlu, radar sistemiyle ilgili, "Türkiye'nin bütünüyle korunma altına alınması, bu sisteme Türk Silahlı Kuvvetleri'nin tam ulaşımının bulunması, sistemin Türkiye egemenliğinin alanı içinde olması, Türkiye'nin denetiminde olması ve komuta kademesinde NATO'da en üst düzeyde Türk generalinin görev yapması" şartlarının yerine getirildiği için bu konunun görüşüldüğünü belirtti.

"ABD'nin arabuluculuğuna ihtiyacımız yok"

ABD Başkanı Barack Obama ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın görüşmesine ilişkin ise Davutoğlu, "İsrail'le arabuluculuğa hiçbir şekilde ihtiyacımız yok. Yani ortada bir ara yol bulunmasını gerektiren bir durum yok. Türkiye'nin talepleri bellidir bu talepler yerine geldiği zaman atılacak adımlar belli yerine getirilmediği zaman atılacak adımlarda bellidir. Kimse bizim ciddiyetimizi test etmeye sınamaya kalkmamalıdır" diyerek, İsrail konusunda yapılacak yorumların değil atılacak adımların önemli olduğunu vurguladı.

"Terörle mücadelede ne gerekiyorsa yapılacak"

Gazetecilerin sorularını cevaplayan Davutoğlu, MİT-PKK görüşmesine ilişkin, "Dünyanın her yerinde istihbarat teşkilatlarının görevleri bellidir ve bu görevlerde hiçbir sınırlandırma yoktur. Siyasi otoritenin verdiği görevi yerine getirirler ve ülkenin bekası için ne yapılması gerekiyorsa o günkü şartlarda istihbarat toplamaktan belli bağlantılı operasyonlara kadar yaparlar" şeklinde konuştu. Davutoğlu şöyle devam etti:
"Terörü engellemek için ne gerekiyorsa, terörle mücadele bağlamında son yapılan Kuzey Irak'a sınır ötesi harekatı da dahil orada da ne gerekiyorsa yapılacak. Terörün bütünüyle bu ülkenin üzerinden dağıtılabilmesi, kara bulutların dağıtılabilmesi için diğer alanlarda da istihbarat alanında da ne gerekiyorsa yapılacak Bu konuda Sayın Müsteşarımız hakkıyla görevini yapmıştır yapmaya devam edecektir."


"Bize sığınanla pazarlık yapmam söz konusu değil"

Davutoğlu, Suriyeli Albay Hüseyin Harmuş'un PKK üyeleri karşılığında iade edildiği iddialarına yönelik ise, "Bu da manüpülatif bir haberdir. Biz gelenek olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve ondan önce bütün tarihi geleneğimizde devlet geleneğimizde bize sığınanla bizden eman isteyenle karşılığı ne olursa olsun herhangi bir şekilde pazarlık yapmamız söz konusu olmamıştır. Özellikle hükümetimiz döneminde bu politika takip edilmiştir" dedi.

Hüseyin Harmuş ile ilgili gerekli araştırmanın yapıldığını belirten Davutoğlu, Suriye'de olaylar devam ederken Suriye halkı Türkiye'ye sığındığında "Sizi misafir olarak görüyoruz bir mülteci kampı değil sizin kendi evinizde misafirhanenizdir dedik ve bir mülteci kampında uygulanması gerekenleri uygulamadık, dışarıya kapatmadık, isteyen geldi ihtiyaç hissettiği kadar kaldı, çıkmak istediğinde de hiçbir şey sormadan evine dönmek istiyorsan dön dedik" ifadelerini kullandı.

"Arap gençlerinin özgürlük taleplerinin arkasındayız"

Bakan Davutoğlu, Harmuş kamptan ayrıldıktan sonra olanlardan Türkiye'nin sorumlu olmadığını vurgulayarak, Harmuş'un her hangi bir pazarlık karşılığında Suriye'ye teslim edilmesinin kesinlikle yalan olduğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan'ın temaslarına ilişkin Davutoğlu, Arap Baharı denilen hareketi yaşayan, geçiş süreci yaşayan ülkelere gerçekleştirilen ziyaretlerde Türkiye'nin mesajının açık olduğunu belirterek, "Arap gençlerinin hürriyet, özgürlük, hukuk taleplerinin arkasındayız" dedi.

Libya'da okulların, hastanelerin ve adliyelerin yapımı için seferberlik ilan ettiklerine dikkat çeken Bakan Davutoğlu, Beni Velid'deki çatışmalardan kaçarak, susuz ve yiyeceksiz bir şekilde açıkta bekleyen 10 bin Libyalı'nın olduğunu Türkiye'den acil yiyecek ve su talep edildiğini ve taleplerin şu anda ulaşmak üzere olduğunu belirterek, "Bu Türkiye'nin lojistik gücünün ve ihtiyaç içinde olanlara ulaşma kapasitesini ortaya koyacak" dedi.

"Libya bayrağı önümüzdeki hafta göndere çekilecek"

Ayrıca Davutoğlu, bu ay yapılacak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na dikkat çekerek, "Ulusal Geçiş Konseyi'nin Libya'yı temsil etmesi ve en önemlisi bizim de çok sevdiğimiz ay yıldızlı Libya bayrağının BM'de dalgalanması, bu konuda Türkiye girişimde bulunmuştu, dün BM Komitesinin yaptığı toplantıda alınan kararla önümüzdeki hafta ay yıldızlı Libya bayrağı inşallah BM'de göndere çekilecek" dedi.

"Kıbrıs müzakerelerinin ne anlamı var?"

KKTC ile Kıta Sahanlığı Sınırlandırma Anlaşması kararına ilişkin Davutoğlu, anlaşmanın henüz yapılmadığını belirterek, Kıbrıs'ta yoğun müzakereler sürerken Kıbrıs Rum Yönetimi'nin tek taraflı olarak kara sularında münhasır ekonomik bölgesinde araştırma yapmasının bir provokasyon olduğunu ve süreci sabote etmeye yönelik bir adım olduğunu ifade etti.

Davutoğlu, Türkler ve Rumların, kaynaklardan birlikte istifade etmeleri gerektiğini vurgulayarak, "Kıbrıs Rum Yönetimi ben bunu yaparım ben ayrı bir devletim diyorsa o zaman da bu müzakerelerin ne anlamı var o zaman iki devletli olduğunu kabul etmek icap eder bir karar vermek gerekir" dedi.

Türkiye'nin bu konuda uluslararası hukuktan doğan Kuzey Kıbrıslı Türklerin haklarını koruma konusunda garantörlük statüsü olduğuna işaret eden Davutoğlu, "Bu tür provokatif eylemler yerine gelin yoğunlaştırılmış müzakereler üzerinde duralım bir an önce barışı gerçekleştirelim. Ama siz bunu yapacaksanız o zaman bizde sizin bu tek taraflı adımınızı tanımadığımızı göstermek üzere biz de tek taraflı adım atma hakkını kendimizde görürüz aslında bu tek taraflı değil bu bizim garantörlük sistemine ve diğer uluslararası anlaşmadan doğan hakkımız" şeklinde konuştu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon