Kamu-Sen işsizliğe dikkat çekti

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, TCDD Demirspor Lokali'nde düzenlenen, Türk Enerji-Sen Ege Şubesi genişletilmiş istişare ve eğitim toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'de, ekonomik, sosyal, uluslararası ilişkiler ve kültürel alanda çeşitli gelişmeler yaşandığını, buna karşın geleceğe dair endişeli sürecin devam ettiğini savundu.

Enflasyon hedefindeki yüzde 100'ün üzerinde sapmanın, ciddi bir krizin işareti olduğunu, kendisinin de bu durumu 2006 yılında dile getirdiğini belirten Akyıldız, ''Bir yetkili, 'felaket tellallığı' yapmamam gerektiğini söylemişti. Aradan 2,5 yıl geçti. Bana bu sözleri söyleyen yetkili, şimdi bu felaketin içinde yüzmektedir'' diye konuştu.

Küresel ekonomik krizin, felakete benzediğini söyleyen Akyıldız, şöyle devam etti:
''Krizin başlamasının ardından, 6 ayda 385 bin insanın işsiz kaldığı ortaya çıkmıştır. Bunun adını 'küresel mali kriz' koyarak iyice küçültmeye çalışmak, siyasetin ciddi eksiklerinden biridir. Bunun adı ekonomik krizdir ve krizle ilgili her tarafı ciddi anlamda etkileyecektir. Bundan çiftçisi, esnafı, memuru, emeklisi, dulu, yetimi zarar görecek. 10 milyar doları olanlar da zarar görecek. Onlar 2 milyar dolar zarar görürken, yine 8 milyar doları vardır. Ama 100 TL'si olanın cebinde 1 kuruş para kalmayacaktır. Değerlendirmeyi insanın elinde kalanla yapmak zorundasınız.''

IMF ile yapılacak anlaşmanın, iç siyasi çekişmeler nedeniyle geciktirildiğini savunan Akyıldız, ''Anlamsız uygulamaların kimseye faydası yoktur. Sonunda ekonomik krizin faturasını dar ve sabit gelirliler yüklenmektedir. Bu nedenle serzenişlerimizi görmek zorundalar'' şeklinde konuştu.

Memur maaşları

Bircan Akyıldız, kamu çalışanlarının ücretlerine ilişkin anlaşma sürecinde, ''yüzde 1,5'a kamu çalışanlarının satıldığı'' yönündeki söylemlerin gerçeği yansıtmadığını bildirdi.
Kamu çalışanlarını satma eğilimi içine girenlerin, böylesi söylemlere imza attıklarını ileri süren Akyıldız, ''Siyasetin gücünü kullanarak sendikacılık yapmak isteyenlerle, masaya bir türlü oturamayanların yaptığı politikalar, çirkin politikalardır. Birileri sendikacılık yapmayabilir, ama Türkiye Kamu-Sen olarak sendikacılık yapmak zorundayız. Kötü söz sahibine, çirkinlikler çirkin insanlara aittir'' dedi.

Toplu görüşmeler sürecinde, hükümetin yüzde 3,5 artı 4 teklifine karşın, yüzde 5 artı 5 istemiyle masaya oturduklarını kaydeden Bircan Akyıldız, yaşanan gelişmelerin ardından, memurlara yüzde 4 artı 5 oranına denk gelen rakamlarla anlaşmaya varıldığını söyledi.
Türkiye Kamu-Sen'in çabaları sonucu kamu çalışanlarının ücretlerinde gelinen noktanın küçümsenmemesi gerektiğini belirten Akyıldız, şunları kaydetti:

''Şu anda en düşük devlet memuru maaşı, 2009 Temmuz itibariyle 1062 TL'ye çıkmıştır. Açlık sınırı olarak ifade ettiğimiz rakam, Temmuz 2009 itibariyle 1032 TL olacaktır. Kamu çalışanlarını açlık sınırının üzerine taşıyan bir politika sonuç vermiştir. Önümüzdeki süreçte kamu çalışanlarının gelirini, 2 bin 200 TL olan yoksulluk sınırının üzerine çıkarmak için mücadele vereceğiz. Bunu yakalama şansımız vardır. Üçüncü aşama ise kamu çalışanlarının refah düzeyine ulaştırmaktır. Bunlar politika sürecidir. Bunları yavaş yavaş uygulamaya koyarak elde etmeye çalışacağız. Mücadele verdiğimiz yol, uzun ve çetin bir süreç. Üyelerimizin güveni çok önemli.''

Bazı sendikaların, 29 Mart yerel seçimlerinin ardından düşüş trendine gireceklerini iddia eden Akyıldız, ''29 Marttan sonra 400 bin olan üye sayımızı, 600 bine çıkarabiliriz. 29 Mart, Türkiye Kamu-Sen için çıkış trendinin başlangıcı olacak'' diye konuştu.


TRT'de Kürtçe yayın

Bircan Akyıldız, Türkiye Kamu-Sen olarak, TRT bünyesinde kurulan kanalla 24 saat Kürtçe yayın yapılmasının, Anayasa'ya aykırı olduğu iddiasıyla Danıştay'da dava açtıklarını hatırlattı.

Dileyen insanların Kürtçe konuşmasından rahatsızlık duymadıklarını vurgulayan Akyıldız, şunları söyledi: ''Ama bizimle nasıl iletişim kuracaklar? Aynı ülkede yaşıyoruz, aynı hukuk sistemi içindeyiz. Ticari ve sosyal ilişkimiz var. Binlerce yıldır kız alıp verdik. Bu ülkede yaşıyorsak, birbirimizi anlamamız gerekiyor. Ancak, Anayasa'ya göre, Türkiye Cumhuriyeti'nin dili Türkçe'dir. TRT, devletin kurumudur. Türkçe'nin geliştirilmesi sorumluluğunu taşımaktadır. Bu kuruma 24 saat başka bir dilde yayın yapması zorunluluğu getiriyorsunuz. Bize göre bu Anayasa'ya aykırıdır.''