Kefirin faydaları ve zararları nelerdir?
Sütün mayalanması Türk kültüründe diğer tüm medeniyetlerden çok farklı biçimde yorumlanmış, kefir ve yoğurt mayalarının keşfi ile bugün tıp dünyasında dahi isminden sıkça söz edilen besinler ortaya çıkmıştır. Probiyotik niteliği ile diğer tüm süt ürünlerinden daha etkili faydalarından söz edebileceğimiz kefir; bugün oldukça uzun bir faydalar listesi ile karşımıza çıkar. Peki, kefirin faydaları ve zararları nelerdir?
Kefir ile yoğurt hemen hemen aynı maya türü gibi düşünülse de aslında kefir çok daha konsantre ve yoğurtta bulunmayan bakterileri içeren bir besindir. Görünümü ayranı andıran bu besin; her yaştan birey tarafından tüketilebilir ve özellikle tedavi süreçlerinde oldukça faydalı sonuçların elde edilmesine yardımcı olur.
Karmaşık kimyasal reaksiyonlarından bahsetmek yerine, kısaca bakterilerin faydalarına değinmek, kefirin neden önemli olduğunu daha iyi açıklar.
Vücudumuz bakteriler olmaması halinde kısa zamanda yaşayamaz hale gelir. Bakteriler vücudumuzda birer organ gibi çalışır ve sistemin efektif biçimde işlemesini sağlar. Biz bunlara "faydalı bakteriler" diyoruz. Cildimizden, bağırsaklarımıza, dolaşım sisteminden beyin hücrelerine kadar hemen her noktada bakteriler vücudumuzun ayakta durmasını sağlayan mikroorganizmalardır.
Kefir; içerisindeki milyarlarla ifade edilen faydalı bakteri ile insan vücudunun en iyi dostlarından bir tanesidir. Diğer tüm mayalı ürünlerden daha fazla bakteri yaşam alanına sahip bu besin, bugünlerde dünyanın en çok üzerinde durduğu süt ürünüdür.
Elbette kefir bir süt ürünü olduğundan laktoz içerir. Ancak yoğurt ve özellikle kefir, laktoz intoleransı üzerinde daha az tahrik edici özelliğe sahiptir. Sütün asitliğini de azaltarak sindirim sistemini yormaz, bilakis sindirim sistemi üzerinde yapıcı etkileri vardır.
Tabii burada bir hususun altı çizilmelidir. Kefir bir şehir sihirli iksir değildir. İçer içmez mucizeler beklemek doğru olmaz. Belli periyotta ve sizin için uygun ise bu besini tüketerek orta vadede faydalı sonuçlar elde edebilirsiniz.
Bunun yanında, kimi kaynaklarda faydalı olmadığı neredeyse hiçbir husus yokmuş gibi gösteriliyor olması da yanıltıcıdır. Örneğin; bu besinin kanser üzerinde bir etkisi olduğuna dair bilimsel veri yoktur. Bunun gibi size olağan dışı güçler de kazandırmaz.
Ancak kefir; bugün çoğunlukla sentetik hale gelmiş besin gamı içerisinde tüketebileceğiniz en faydalı besinlerdendir demek doğru olur. Tabii kefirin yapıldığı sütün de mümkün olduğunca organik standartlara yakın olması gerekir.
KEFİRİN BESİN DEĞERLERİ
Kefir 100ml (yaklaşık 120gr) içerisinde yüzde 85 su, yüzde 5 karbonhidrat, yüzde 3, yüzde 4 süt yağı, yüzde 4 protein yüzde 2 mineral, vitamin ve diğer bileşenleri içerir. Kefirin kalori değeri 100ml için yaklaşık 70kcal seviyesindedir. Bu noktada kefirin kalori değerini değiştiren en önemli unsur; yapıldığı sütün yağ oranıdır. Yukarıda gösterdiğimiz değer; birçok farklı hayvanın sütünden yapılabilen kefirin tam yağlı inek sütü ile yapılması durumunda ihtiva edeceği kalori değeridir. İnek sütü de farklı yağlılık değerlerine sahip olabilir. Ev yapımı kefirin kalori değerini tam olarak hesaplayabilmek bu bakımdan çok kolay değildir. Ancak 100ml için marjinal bir farktan söz edilemez. Kaldı süt yağı oldukça faydalı bir yağ türüdür ve tüketilmesinde herhangi bir mahsur yoktur.
Burada dikkat edilmesi gereken süt proteini ve süt yağı alerjisi olup olmama durumudur. Süt ürünlerine herhangi bir şekilde alerjisi olanların bu besini tüketmeleri doğru olmayabilir.
Kefirin içerisinde 250mg kalsiyum bulunur. Bu mineral, yaşamsal döngümüz için oldukça önemli bir mineraldir. Günde bir bardak kefir tüketerek günlük kalsiyum ihtiyacımızın 4’te birini karşılayabiliriz.
Kefir besin türleri içerisinde çok yaygın bulunmayan fosfor bileşenini içerir. Yine kalsiyum gibi bir bardak kefirin içinde günlük ihtiyacın yüzde 25’i yer almaktadır. Fosfor kadar önemli bir diğer bileşen olan folik asitte kefirin içerisinde az da olsa bulunur.
Bağışıklık sisteminin efektif çalışması için son derece faydalı minerallerden olan magnezyum da bir bardak kefirin içinde günlük ihtiyacın yüzde 10’u kadar yer alır.
Bazı kaynaklarda yer aldığı gibi; kefirin içerisinde tüm vitaminler fazlasıyla bulunmaz. Kefir; A, B2 ve B12 vitamini içerir. A ve B2 vitaminlerini çok yüksek miktarda içermiyor olsa da, son derece önemli bir vitamin türü olan B12’yi yüklü miktarda içerir. Her gün bir buçuk bardak kefir, ihtiyacınız olan tüm B12’yi alabilmenizi sağlar.
Ancak kefir; tekil olarak tüketilebilecek bir ürün değildir. Bir başka deyişle sadece kefir tüketerek hayatta kalabilmeniz mümkün değildir. Diğer pek çok vitamin ve minerali almalısınız ki, kefir tek başına bunları sağlayamaz. Ancak destek bir gıda olarak her evde bulunması önerilir.
KEFİR, NASIL VE NE KADAR TÜKETİLMELİDİR?
Kefir; yoğun ama akışkan bir besindir ve çoğunlukla ayran gibi tüketilir. Yemeklerin yanında veya herhangi bir zamanda içerek tüketilebilir. Dolapta bekleme süresi 3 hafta kadar olan ürün üretilirken herhangi bir katkı maddesi kullanılamadığından, güvenle tüm aile bireyleri tarafından kullanılabilir. Ancak süt ürünlerinin tüketim miktarına dikkat edilmesi gerekir. Her ne kadar çok faydalı bir besin olsa da, aşırı tüketilmesinin bazı riskleri vardır. Özellikle laktoz intoleransı durumunda ciddi sayılabilecek yan etkiler gözlemlenebilmektedir.
Miktar olarak kefir tüketimi ile ilgili net bir veri bulunmamakla birlikte, kalori değerlerini hesaplayarak tüketmekte fayda vardır. 200ml kefirin içinde (bir su bardağı) yaklaşık 100 kalori (Kcal) enerji bulunur. Bu değer her ne kadar çok yüksek gibi görünmese de, günde 2-3 bardak kefir tüketimi aslında bir öğün yemeğe denktir demek yanlış olmaz. Bu bakımdan tüketim miktarını sınırlı tutmak; kilo almamak için faydalı olacaktır.
Kefirin tüketimi için belirli bir zaman öngörülmez. Her ne kadar kimi kaynaklarda gece yatmadan önce veya sabah gibi ifadeler yer alıyor olsa da, bunun faydalarını arttırdığına dair herhangi bir veri bulunmuyor. Ancak sıvı ve hacimli bir besin olmasından ötürü, mide aşırı yüklü iken tüketmek yerine, öğün dışında tüketilmesi reflü gibi mide sorunları olanlar için daha doğru olabilir. Tabii kefirin ayran yerine tüketimi de söz konusu olabilir.
Sindirim sistemi sorunları olanlar için genel diyetin yanında, mutlaka doktorun talimatlarının içerisinde yer almak koşulu ile belirlenen zaman aralıklarında tüketimi uygundur. Özellikle sair rahatsızlıkları olanların, hekimin onayı olmaksızın kefir veya bir başka besini tedavi amacıyla tüketmesi doğru değildir. Bu noktada yapılacaklar, devam etmekte olan tıbbi tedavinin zarar görmesine veya normalde var olmayan yan etkilerin ortaya çıkmasına yol açabilir. Diğer pek çok hastalıkla değilse de, kefir tüketiminin mide ve bağırsak hastalıklarıyla ilişkisi olabileceğinden, bu konu hakkında hekimden görüş almanız faydalıdır. Sağlık sorunların olanların, tıbbi tedavileri devam ederken, hekimin kontrolü dışında besin takviyeleri ve alternatif tıp denemeleri yapmaları doğru değildir.
KEFİR NEYE İYİ GELİR?
"Kefir neye iyi gelir?" sorusu; pek çok kaynakta çeşitli biçimlerde yanıtlanır. Ancak bilimsel kaynakların neredeyse hiç birinde, bu faydalar listesinin bütünü ile ilgili kesinlik ifade eden veri yoktur. Elbette son derece sağlıklı ve vücut için faydalı bir besindir ancak, kefir bir hayat iksiri değildir. Sağlığınızı koruyabilmek için, temel beslenme standartlarına özen göstermek ve çeşitli beslenerek, vücudun ihtiyaç duyduğu tüm besin bileşenlerini almak gerekir. Sadece kefirin faydalarına odaklanmak son derece yanlış olacaktır. Örneğin; vücut kefirde yer almayan; vitamin ve mineral bileşenlerini de almak zorundadır. Eğer kefir ile birlikte, bu bileşenleri almazsak, genel sağlığımız zarar görebilir.
Bu bakımdan kefirin iyi geldiği hastalıklara odaklanmak yerine, sağlıklı beslenmeye odaklanmak ve sağlıklı besleme koşullarını kefir tüketerek en iyi hale getirmek daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Kefirin faydaları başlığında yer alan unsurlara göz atalım.
KEFİRİN FAYDALARI NELERDİR?
Kefir; içerdiği faydalı bakteriler bakımından çok önemli bir besindir. Faydalı bakteriler bağırsak florasında yer alır ve besin bileşenlerinin vücutta kullanılabilir hale gelmelerini sağlar. Bağırsaklarımızda yeterince bakteri olmaması durumunda, sindirim sistemi sorunları yaşamamız; bunun sadece bir sonucudur. Bağırsak florasının yeterli bakteriyi içermemesi durumunda besinler sindirilemez ve posa olarak atılır. Besinlerin bileşenlerinden faydalanamayan vücut, kritik seviyelerde sağlıksız hale gelebileceğinden, sindirim sisteminin vücudun diğer tüm yaşamsal fonksiyonları kadar, hatta biraz daha fazla önem arz ettiği kimi kaynaklarda belirtilir.
Kefirin içerdiği benzersiz faydalı bakterilerin, vücudun ihtiyaç duyduğundan çok daha fazlasını içerdiği ifade edilir. Belirttiğimiz gibi; tükettiğimiz tüm besinlerin vücuda faydalı bileşenler haline gelmesini sağlayan bu bakterilerin yeterli olması durumunda, tüm besinlerden olağan dışı biçimde faydalanabilmek mümkün olmaktadır. Kimi kaynaklarda, kefirin mucizevi etkilerinden bu özelliği nedeniyle bahsedilmesi de, böyle bakıldığından anlaşılabilir olur.
KEFİRİN BAŞLICA FAYDALARI
- Sindirim sistemini düzenlemesi
- İçerdiği kalsiyum ile eklem sağlığına fayda sağlaması
- Kolesterol seviyesinin düzenlenmesine yardımcı olması
- Kan şekerini düzenlemesine yardımcı olması
- Enflamasyonun azalmasına yardımcı olması
- Metabolik fonksiyonların iyileşmesin yardımcı olması
- Hücre rejenerasyonuna destek olması
- Bağışıklık sistemine destek olması
- Kardiyovasküler sistemin ve dolaşım sisteminin sağlıklı çalışmasına destek olması
- Çeşitli ilaçların kullanımı sonrasında bozulan floranın iyileşmesini sağlaması
şeklinde özetlenebilir.
Bunların yanı sıra kefirin bazı kanser türlerinde etkili olduğuna işaret eden çalışmalar da bulunur. Ancak kefir kansere iyi gelir veya kefir kanserin ilacıdır demek doğru değildir. Bu noktada kesin bir bilimsel veri olmadığı gibi, mevcut verileri tek başında kefirin böyle bir etkisi olmadığını da kesin olarak ifade eder.
"Kefir zayıflatır mı?" sorusuna cevap olarak ise yine kanserde olduğu gibi kesin bir cevap yoktur. Metabolik fonksiyonları iyileştirmesi ve besinlerin en iyi şekilde sindirilmesine yardımcı olması bakımından, kefirin kilo verme sürecinde destek olduğu teorik olarak ifade edilebilir. Ama yine bilimsel bir kesinlik ifadesinden, bu günün koşullarında bahsedilemiyor.
KEFİRİN ZARARLARI NELERDİR?
Kefirin bilinen bir zararı veya yan etkisi yoktur. Açıklamalarda belirtildiği gibi, bazı sağlık sorunları ile birleştiğinde beklenmedik yan etkileri ortaya çıkarabilmesi ve aşırı tüketilmesi durumunda ortaya çıkacak sorunlar dışında kefirin son derece güvenli bir besin olduğundan bahsedilir.
Hekiminiz veya diyetisyeniniz yasaklamadığı sürece kefiri güvenle tüketebilirsiniz. Günümüzde paketli formları marketlerde satılan ürünün elbette ev yapımı olanı daha çok önerilir. Ancak kefirin evde üretilmesi için gerçek kefir mayasına ulaşmalı ve geleneksel yöntemlerle üretimini yapmalısınız. Güvenilirliğinden emin olmadığınız ürünleri tüketmek, faydalarından çok zararlarına isabet etmenize neden olabilir.
Özet olarak; kefirin faydaları ve zararları kıyaslaması yapıldığında oldukça asimetrik bir sonucun çıktığını ifade edebiliriz. Türk kültürünün önemli besin bileşenlerinden birisi olan kefirin, bugün batı dünyasının da yaygın biçimde tüketmeye başladığı bir besin olduğunu söyleyebiliyoruz. Bu besinin uygun miktarlarda tüketiminin, son derece faydalı olduğunu ve hemen herkes için önerildiğini de söyleyebiliyoruz.
En Çok Okunan Haberler
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- Bir acayip Türkiye hikâyesi
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- Jose Mourinho'dan genç futbolcuya övgü!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- Kılıçdaroğlu'ndan Özel'e 'Suriye' yanıtı
- Başkan Özarslan’dan açıklama
- Bu kebapçılara dikkat!