'Kenan Evren unutturamadı, sen de unutturamayacaksın'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Kenan Evren'i düşünün, 12 Eylül'de zorunlu din dersleri getirmişti değil mi? Kenan Evren faili meçhullerini unutturdu mu, yaptığı zulümleri unutturdu mu, Erdal Eren'i unutturdu mu? O da unutturamadı, sen de unutturamayacaksın Recep Tayyip Erdoğan" dedi.

'Kenan Evren unutturamadı, sen de unutturamayacaksın'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 03.04.2012 - 10:51

Kılıçdaroğlu, parti grubunda yaptığı konuşmada, öncelikle Yeşilçam'ın usta oyuncusu Ekrem Bora'ya Allah'tan rahmet dilerken, "Onun filmleriyle büyüdük, yetiştik, onu topluma verdiği hizmetlerden dolayı rahmetle anıyoruz" dedi. Kılıçdaroğlu yine, Eskişehir'de maden ocağında göçük altında kalarak, hayatını kaybeden 4 işçiye de Allahtan rahmet, ailelerine ve işçi arkadaşlarına başsağlığı diledi.

Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan İzmir Metrosu Bornova-Evka-3 hattının açılışı yaptığını anımsatırken, metro deyince bunu ilk seslendirenlerin CHP'li belediyeler olduğunu, Türkiye'deki ilk metro temelini atanın CHP'li belediyeler olduğunu söyledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kendi olanaklarıyla metroyu açtığını belirten Kılıçdaroğlu, "Bir İzmir'e bakın, bir de Ankara'ya, İstanbul'a bakın, iki beceriksiz yönetici bir metro işin yapamadılar" dedi. Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'nın ise 397 yıl hapisle yargılandığını kaydetti. Yine geçtiğimiz Pazar günü Eskişehir'de İnönü Zaferi kutlamalarına katıldığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "İnönü mal mülk edinmedi, çoluk çocuğuna gemicikler almadı, her kuruşunun hesabını verdi, halka hizmet etmeyi onurlu bir görev kabul etti. Bağımsızlık savaşında çok önemli kilometre taşına imza attı, İnönü zaferlerini kazandı. Düşmen toplarının sesi Ankara'dan duyulurken, Ankara'da 'acaba başkenti Kayseri'ye mi taşıyalım' diye tartışılırken Recep Tayyip Erdoğan duysun, Dersim Mebusu Diyap Ağa, 'biz buraya savaşmaya geldik kaçmaya değil' demişti. Onlar halka hizmet ettiler, ülkeyi düşündüler" diye konuştu. Eskişehir'den dönerken ise Sivrihisar'da yurttaşların sorunları dinlediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, halkın çok ciddi sorunlarının bulunduğunu, çözüm adresinin ise CHP olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, "Hiçbir sorundan çekinmiyoruz, kaçınmıyoruz, her sorunu çözebilir, en ağır sorunun altına omzumuzu koyabiliriz. Çünkü biz sorunları çözmek için iktidar olmak istiyoruz. Biz tereyağından kıl çeker gibi her sorunu çözebiliriz" dedi.

"Temel sorun siyasal ahlak"

Türkiye'deki temel sorunun siyasi ahlak olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Ahlakın bu kadar deforme olduğu bir yerde halka gitmekten, halka anlatmaktan başka çaremiz yoktur. Sıkılmadan tek ayak üstünde 50 yalanı söyleyen siyaset anlayışını tarihe gömmek zorundayız. Bu kadar siyasi bir yozlaşma Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yok. Biz 1000 yıldır bu topraklarda onurlu bir duruş sergiliyoruz. Sorunları dertleri beraber yaşıyoruz. Bizim kardeşliğimize müdahale ediyorlar, bölmek istiyorlar bizi; inançlarımıza müdahale ediyorlar. İnançlarımızın da içini boşaltıyorlar. Bütün bunların karşısında dik ve onurlu duruş sergilemek her CHP'lin görevidir" dedi.

Siyasi ahlaktaki yozlaşmanın pek çok şeyi beraberinde getirdiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, "İçinde ahlaki değerlerden soyutlamış bir din anlayışını Türkiye'ye getirmek istiyorlar. Bunun başındaki adam da Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bu siyasetimize ve inançlarımıza yapılan en büyük kötülüktür. Ahlaki değerlerin her yerde her ortamda el üstünde tutulması lazım. O nedenle biz ahlaklı olmayı sürdüreceğiz. Ahlaksızlara karşı dik ve onurlu duruşumuzu sergileyeceğiz" dedi. CHP Lideri, eğitimin temel felsefesinin, haramın, helalin ne olduğunun, kul hakkı yememenin çocuklara öğretilmesi olduğunu ifade ederek "Eğer din kisvesi altında dinin içini boşaltırsan buna karşı çıkacak olan parti, CHP'dir. Herkes bunu iyi bilsin" diye konuştu.

"Kuranıkerim'i 20 milyar dolarlık yolsuzluğa peçe yaptılar"

Kılıçdaroğlu, eğitimde 4+4+4 modeli tartışılırken, 20 milyar dolarlık bir yolsuzluktan söz ettiğini ve "2030'a kadar 20 milyar dolarlık ihaleleri niçin Kamu İhale Yasası'nın kapsamının dışına çıkarıyorsun?" diye sorduğunu ifade ederken, "Getirdiler, Kuranı Kerim'i kutsal kitabımızı, baş tacı ettiğimiz kitabımızı, saygıyla açıp okuduğumuz kitabımızı 20 milyar dolarlık yolsuzluğa peçe yaptılar. Ahlak yozlaşması var, din ticareti var, din bezirganlığı var, dini kullanarak yolsuzluk yapmaya meyilli olanlar var. '20 milyar dolarlık hırsızlığı, sen kalkıp kutsal kitabımıza perde yapamazsın, peçelemezsin. Düşünebiliyor musunuz, hangi inançta vardır, hangi ahlakta vardır 20 milyar dolarlık yolsuzluğa kutsal kitabı alet etmek?" diye konuştu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan ise hala bununla ilgili hiçbir açıklama gelmediğini belirten Kılıçdaroğlu, "20 milyar doları götüreceksiniz, efendim neymiş 'yönetmelikle belirlenecekmiş', yönetmelik dediğiniz bir bakanın iki dudağı arasındaki sözdür. Kime peşkeş çekeceksiniz 20 milyar doları, doymadı mı hala gözünüz. Bunu peçelemek için önergeyle Kuran'ı getirdiler" dedi.

Daha önce ilköğretimde seçmeli Arapça dersinin kanunla değil, Talim Terbiye kurulu kararıyla verdiğini belirten Kılıçdaroğlu, aynı uygulamanın Kuran'ı Kerim için de yapabileceğini söyledi. Kılıçdaroğlu, "Ne yaptılar, 20 milyar dolarlık ihaleyi saklamak için kanunun içine koydular. Bir siyasal anlayış 20 milyar dolara kendi inançlarını pazarlayabiliyorsa onlardan bu memlekete hayır gelmezi her yurttaşımın bilmesini isterim" dedi.

"Bizim başucumuzda olan o Kuran'da şu yazılı: İftira atmayacaksın"

Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın "Bunlar Kuran'ı duvar süsü yapmak istedi' sözlerine de yanıt verirken, "İnsaf ya insaf, yürüyen yalan makinesi dedim ya, makine az vallah, yeni bir isim bulalım. Evet Recep Tayyip Erdoğan, biz Kuran'ı başımızın üzerinde taşırız, oyalı, işlemeli, annelerimizin el emeği, göz nuru kılıfın içine koyarız, yeri zamanı gelir, alırız, okuruz, başımızın üzerinde taşırız, ona her zaman saygı duyarız. Sen bunu istismar edersen, ben sana 'din tüccarı' dedim, yetmedi 'din bezirganı' derim. Recep Tayyip Erdoğan şunu çok iyi bilsin, bizim baş ucumuzda olan o Kuran'da şunlar yazılıdır; yalan söylemeyeceksin, iftira atmayacaksın, kul hakkı yemeyeceksin, riyakarlık yapmayacaksın. Şimdi soruyorum, bunlardan hangi birine sahipsin sen? Bana attığın iftiralar, söylediği yalanlar, insaf ya. Şu memleketin çektiği dertlere bakın, yoksul insanların çektiği dertlere bakın" diye konuştu. Başbakan Erdoğan'ın "yırtık ayakkabıyla" Rize'den geldiğini söylediğini ifade eden CHP lideri, "Nerde senin yırtık ayakkabın Recep Tayyip Erdoğan? Refah içinde yüzüyorsun, yetmez mi o kadar para, yedi sülaleni doyurdun. Kul hakkı yemedim diyebilir mi, kul hakkı yedin mi yemedin mi, soruyorum?" diye konuştu.

Keçiören'de ikisi çocuk beş kişinin kömür zehirlenmesinden hayatını kaybetmesinde de hükümeti sorumlu tutan Kılıçdaroğlu, "Evlerinde doğal gaz var kullanamıyorlar. Ama CHP'nin aile sigortası olsaydı bedava kömür değil, doğalgaz verilecekti ve o insanlar ölmeyecekti" dedi.

"Kenan Evren faili meçhullerini unutturdu mu?"

En temiz inançların pazarlamaya dönüştürülmesi durumunda, topluma, dine ihanet edileceğini, dinin pazarlama konusu olamayacağını savunan Kılıçdaroğlu, Allah'la kul arasındaki manevi dünyaya kimsenin girmeye hakkının da yetkisinin de olmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, "Sanıyorlar ki, 'biz bunu yaptık zammı, zulmü unutturacağız' Hayır, Kenan Evren'i düşünün, 12 Eylül'de zorunlu din dersleri getirmişti değil mi? Kenan Evren faili meçhullerini unutturdu mu, yaptığı zulümleri unutturdu mu, Erdal Eren'i unutturdu mu? O da unutturamadı. Sen de unutturamayacaksın Recep Tayyip Erdoğan, bu milletin ensesinde boza pişirdin, yaptığın zamları da, yapacağın zulmü de bu millet unutmayacak. Askeri darbenin yaptığı zulmü bu millet unutmadı, postmodern diktatörün yaptığı zulmü de bu millet unutmayacak. Herkes bunu böyle bilsin" dedi.

"Zam zam zam, eşittir Recep Tayyip erdoğan"

Millet başka şeyler tartışırken, hükümetin yaptığı son zamları da "din istismarcılığı" olarak değerlendiren Kılıçdaroğlu, AKP iktidarına "Bu kadar malk mülkü ne yapacaksınız. Doymadınız mı, bir sınır söyleyin getirip verelim, düşün bu milletin yakasından. Din ticaretini ülkenin gündeminden kurtaracak olan parti CHP'dir" dedi. Hükümetin, zamları dövizin ve doğalgazın dünyadaki fiyatının yükselmesi gerekçesiyle yaptığını ifade ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, bunun "yalan" olduğunu ifade ederken, "Dolar düştü, neden zammı yapıyorsun diye sormazlar mı? Doğalgaz fiyatı düşüyor, sen zam yapıyorsun. Zam zam zam, eşittir Recep Tayyip Erdoğan" dedi.

Memur-Sen: Memurun yüzüne nasıl bakıyorsun?

Memur-Sen'e de yüklenen Kılıçdaroğlu, Nisan ayına gelindiğini, ancak memurların hala zamlı maaşlarını alamadıklarını belirtti. CHP Lideri, "Memur-Sen'e sesleniyorum, AKP yardakçısı olan sendika var ya memur sendikası ona sesleniyorum; sen memurun yüzüne nasıl bakıyorsun, üyelerinin yüzüne nasıl bakıyorsun. Sen kim memurun hakkını korumak kim, sen Recep Tayyip Erdoğan'ın daha fazla mal varlığı edinmesi için, onun hakkını korursun" dedi.
CHP'nin yeniliklerin, dönüşümün partisi, AKP'nin ise statükonun partisi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "AKP'deki çürümeyi hep beraber görüyoruz. Biz halka gittikçe Recep Tayyip Erdoğan çıldırıyor, daha fazla çıldıracak, çünkü söz veriyorum halka daha fazla gideceğiz" dedi. Millet kavramının da Erdoğan için farklı, demokrasilerde farklı anlamı olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, milletin Erdoğan için "ben" demek olduğunu, demokrasilerde ise millet kavramının tüm kitle anlamı taşıdığını ifade etti.

"Obama'nın kuryesi"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Nükleer Güvenlik zirvesi için Seul'e gittiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, "Orada çıkıp konuşuyor Sayın Başbakan, 'bizi parmakla gösteriyorlar' diyor. Sizi parmakla göstermiyorlar Sayın Başbakan, sizi parmakla çağırıyorlar. Televizyonlarda gördünüz herhalde, Obama Recep Bey'i kucaklamış, götürüyor. Kuryesi çünkü. Öbür taraftan dönüyor Tayyip Bey'in omzundan 'şşt şşt' diyor, 'gel'. Bakıyoruz, Davutoğlu da bir maraton havası içinde koşarak Obama'ya gidiyor. Gözleri Obama'ya dikili. Recep Tayyip Erdoğan'ı görmüyor bile. Bunu görünce gururum incindi. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti'ni nasıl bu hale getirirsiniz siz, sizde utanma yok mu?" diye konuştu.

İran'da da Cumhurbaşkanı Ahmedinejad'ın ilk gün Başbakan Erdoğan'la "Rahatsızım görüşmeyi yarın yapalım" diyerek görüşmediğini belirten Kılıçdaroğlu, Başbakan'ın bu durumda atlayıp uçağa geri dönmesi gerektiğini ifade ederek, "Dönemez ki Obama'nın sözlerini iletecek. Kuryelik yapıyor. Sen koskoca Başbakanlık'tan kuryeliğe ne zaman indin?" dedi. Kılıçdaroğlu öğretmenlerin öğrencilerine "Sakın ola ki ilerde bunlar gibi olma. Adam gibi adam ol ama bunlar gibi olma" öğüdünü vermesini de istedi.

"Dört işlem var: Toplama, çıkarma, bölme, çalma"

Başbakan Erdoğan'ın kendisine yönelik "hesap yapmayı bilimiyor" eleştirinse de yanıt veren CHP Lideri, "Doğrudur. Ben bazı hesapları yapmayı bilmem. Dört işlem var değil mi; toplama çıkarma, bölme, 'çalma'. Dilim sürçtü sanmayın. Ben çalmayı bilmiyorum. Bunların çarpmadan anladığı bu" dedi. Kılıçdaroğlu torununa da "Sen sen ol çalma ve çırpma işiyle uğraşma" dediğini belirterek, "Benim torunlarıma verdiğim ders budur" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, konuşmasının sonunda ise 3 Nisan olan Karabük'ün kurtuluş gününü kutladı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler