Kenelere dikkat

Baharın gelmesiyle birlikte keneye bağlı ölümlerin yaşanması yurttaşlarda yeni bir panik havasına neden oldu. Uzmanlar, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığının özellikle bahar ve yaz aylarında arttığını belirterek “Bu aylar kenelerin yumurtlama dönemi. Kene yönünden şüpheli ve tehlikeli olan bölgelerden uzak durulmalı, hayvanlarla gereksiz temaslardan kaçınılmalı, vücuda yapışan keneler kesinlikle ezilmeden, kenenin ağız kısmı koparılmadan sağlık kurumunda alınmalı, kenelerin yaşayabileceği alanlarda çıplak ayakla dolaşılmamalı, kısa giysiler giyilmemeli” uyarısında bulundular.

Ülkemizde ilk olarak 2002’de ortaya çıkan ve çok sayıda insanın yaşamını yetirmesine neden olan KKKA yurttaşların bu yıl da kâbusu olmaya devam ediyor. Son 6 günde, Kastamonu, Çorum ve Yozgat’ta 6 kişinin yaşamını yitirmesi endişelerin artmasına neden oluyor. Hastalık özellikle bahar aylarında ortaya çıkıyor, eylül ayına dek devam ediyor.

Memorial Hastanesi Klinik Laboratuvarlar Koordinatörü Doç. Dr. Kenan Keskin, ülkemizde başta Karadeniz ve Orta Anadolu olmak üzere Tokat, Sivas ve Çorum gibi illerle birlikte 22 ilimizin KKKA yönünden risk altında olduğunu söyledi. Hastalığa “Nairovirus” adında bir virüsün neden olduğunu belirten Keskin “Bu virüs keneler arasında enfeksiyon yaparak yayılır. Virüs, hastalık taşımayan kenelerin hastalıklı konakçıdan kan emmesi sırasında, onlara da bulaşmaktadır. Kenelerin çiftleşmesi sırasında da keneler arasında yaygınlaşır” dedi.

Bilinen yaklaşık 850 kene türünün olduğunu, bunlardan 31’inin bu hastalığı bulaştırdığını anımsatan Keskin, “Özellikle ‘Hyalomma’ türüne ait olan henüz erginleşmemiş keneler, virüsü küçük omurgalılardan (tavşan, kirpi, tilki gibi) kan emerken alır ve daha büyük omurgalılara (sığır, koyun, keçi gibi) ve insanlara yine kan emerken bulaştırırlar” diye konuştu.

3 günde belirtiler \t\tortaya çıkar

Kuşların da virüsü taşıyarak, virüsün kıtalar arasında yayılmasına neden olduğuna dikkat çeken Dr. Keskin, virüsün hayvanlarda belirtisiz bir enfeksiyona; insanlarda ise yüksek oranda ölümle sonuçlanan, kanamalarla seyreden ciddi bir hastalığa neden olduğunu vurguladı. Bir kenenin insandan kan emmesi ile hastalık belirtilerinin ortaya çıkması arasında ortalama 2 gün olduğunu kaydeden Keskin, şöyle devam etti:

“Hastada iştahsızlık, baş ağrısı, yüksek ateş, yaygın kas ağrıları, mide ağrısı, kusma ve bazen de ishal şikâyetleri ani olarak başlayabilir. Birkaç gün içinde gözlerde ve yüzde kızarıklık, göğüste noktasal kanamalar, vücutta yaygın cilt altı kanamaları, burun kanaması, dışkıda, idrarda kan bulunması gibi ciddi kanama bozukluğu bulguları görülebilir. Ağır vakalarda, hastalığın beşinci gününden sonra karaciğer, böbrek yetmezliği ile akciğer yetmezliği, santral sinir sistemi bozuklukları gelişebilir. Bu hastalarda esas olarak destekleyici tedavi yapılmaktadır. Bu amaçla yapılacak tedavi girişimleri arasında sıvı ve elektrolit dengesinin korunması, pıhtılaşma bozukluğu gelişenlere taze kan ve pıhtılaşma faktörü verilmesi, ağızdan beslenemeyen hastaların uygun yöntemlerle beslenmelerinin sağlanması, yüksek olan ateşin kontrol altına alınması, şikâyetlerin giderilmesi için gereken tedavilerin yapılması sayılabilir.”