Kılıçdaroğlu: 'Önce kendi partine bak'
Kılıçdaroğlu, Davutoğlu’na yolsuzlukları görmesi için adres verdi.
"İktidar olmak için 4 yıl yetki istiyorum. Benim köşeyi dönme gibi bir alışkanlığım, kul hakkını yeme gibi bir alışkanlığım yok, bu partinin kültüründe de yoktur. Yeni bir sözleşme yapalım, huzur üzerine güven üzerine inşa edelim. Çözülmeyen sorun yoktur, çözmeyen adam vardır, biz çözeceğiz, kararlıyız, inançlıyız ve çözmek zorundayız. Çünkü ben ülkemi, bayrağımı, Türkiye’yi, insanımı, Mustafa Kemal Atatürk’ü seviyorum."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yolsuzlukla mücadele mesajları veren Başbakan Ahmet Davutoğlu’na yolsuzlukları sonuna kadar araştırması çağrısında bulundu. Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısında yaptığı değerlendirmeler özetle şöyle:
Montaj yok, ek yok:
Adli Tıp Kurumu, 17 Aralık yolsuzluk dosyalarıyla ilgili ses kayıtlarının yüzde 100 doğru olduğuna dair rapor verdi. Montaj, ek yok, bunların hepsi doğru. Bütün bu dosyayı, bütün bu gerçeklere rağmen kapatmak istediler. Kapatma görevi de Sayın Davutoğlu’na verildi. Davutoğlu’na sesleniyorum: Bilim adamı olduğunu, inançlı, dürüst olduğunu söylüyorsun, o zaman yolsuzlukları sonuna kadar araştır.
Evine, abine bak:
Başbakan G-20 zirvesinde, “Türkiye’nin 2015’teki dönem başkanlığında yolsuzluğa karşı kapsamlı bir strateji ortaya koyacağız” diyor. Eğer yolsuzluk konusunda kapsamlı strateji ortaya koyacaksan, söylediğim yolsuzluk olaylarının üzerine gideceksin. Evinin içine, AKP’nin genel merkezine, kimler köşeyi döndü ona bakacaksın ve yukarıda oturan ağabeyine bakacaksın. Bunları temizleyeceksin.
Sarraf’ın kuryesi, altınları:
Rıza Sarraf’ın kuryesinin komisyona yaptığı açıklamalar var, çok ilginç. “Ben Ankara’ya çok defa para götürdüm. Yabancı parayı yani dolar ve Avro’yu çoğu zaman elden alıp götürdük ve dağıttık” diyor. Bu ülkede banka var mı? EFT var mı? Peki paraları çikolata içine, ayakkabı kutularının içine, elbise torbalarının içine dağıtmak da ne oluyor? Herhalde Davutoğlu, “Bu yeni teknolojidir” diye düşünmeyecek. Türkçesi nedir bunun? “Rüşveti dağıttık” diyor. Sen bunu göreceksin, duymamazlıktan gelmeyeceksin, gereğini yapacaksın. Rıza Sarraf, 292 kilo altını kaybolmuş, kimseye şikâyet etmiyor. “Altınım kayboldu” de bari. Neden? Rüşvet olduğu için. O rüşveti kim aldı? Senin bakanların mı aldı? Sen mi aldın? Ağabeyin mi aldı? Ortaya çıkarmazsan sen de yolsuzlukların ortağısın Sayın Davutoğlu.
Mahçupyan’ı kutluyorum:
Başbakan’ın başdanışmanlarından Etyen Mahçupyan yürekli bir açıklama yaptı, “İslami kesimin en az yarısının yolsuzluk olduğunu düşündüğünü, bu durumun AK Parti’ye yakışmadığını” söyledi. Mahçupyan’ı yürekten kutluyorum. Yolsuzluktan rahatsız olan İslami kesim neden sesini çıkarmıyor? Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytansa, bu role neden talip oluyorsun?
TBMM devre dışı:
Daha düne kadar ağabeyi diyordu, “PKK ile görüşüyorsunuz diyenler şerefsizdir” diye. Şimdi sekretarya kuruyorlar. Türkiye’nin bir bölgesinde devletin hiçbir kurumu çalışmıyor. Sorun var, çözülmesi lazım, evet. Adam gibi, demokrasi ve özgürlük içinde, TBMM’de çözülmesi lazım.
En Çok Okunan Haberler
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Araştırma: Olası bir savaşta Türkiye'nin kaybı ne olur?