Kışanak'tan Kılıçdaroğlu'na çağrı

BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, partisinin Meclis grup toplantısında yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi. Türkiye'de bir iktidarın gündemi bir koltuk kavgası verenlerin bir de medyanın gündemi olduğunu, medyanın gündeminin iktidarın ve koltuk kavgası verenlerin gündemiyle örtüştüğünü belirten Kışanak halkın gerçek gündeminin ise Kürt sorunu ve savaş olduğunu kaydetti. Kürt halkının demokratik taleplerini bastırmaya, sindirmeye, örgütlü mücadelesini tasfiye etmeye yönelik çabaların geçen hafta da devam ettiğini ifade eden Kışanak, BDP'lilere yönelik operasyonlarda 149 kişinin gözaltına alındığını bildirdi.

'Kürtler Cumhuriyet ile nasıl barışacak?'

Bütün bunların Terörle Mücadele Kanunu adı altında yürütülen halkı sindirme politikası olduğunu, BDP'lilerin 'şipşak mahkemelerde' ceza aldığını belirten Kışanak, konuşmasında üniversitelerde son haftalarda yaşanan olayları da değerlendirdi. Üniversitelerde Kürt öğrencilere yönelik saldırılar olduğunu bunların organize, sistematik ve belli bir merkezden kontrol edilerek yürütülen saldırılar olduğunu kaydeden Kışanak, "Bu konuda YÖK'ün 17 Mart'ta üniversitelere gönderdiği bir eylem planı var. Planın adı bölücü faaliyetlere yönelik eylem planı. Bu planla öğrencilere yönelik saldırının arasındaki bağın açığa çıkarılmasını istiyoruz. Bu plan üniversitelere ulaştıktan sonra bütün üniversitelerde sistematik ırkçı saldırılar yürütülüyor" diye konuştu. Muğla'da 11 Mayıs'ta saldırıya uğrayan Şerzan Kurtun'un 19 Mayıs'ta yaşamını yitirdiğini ifade eden Kışanak "19 Mayıs güya gençliğe armağan edilmiş bayram. Kürt çocukları 23 Nisan'da Kürt gençleri ise 19 Mayıs'ta katlediliyor. Bu Cumhuriyetle Kürtler nasıl barışacak? Cumhuriyet adına bayram ilan ettiğiniz günlerde katliam yapıyorsanız bu barışı nasıl sağlayacaksınız" diye konuştu.
 

'Askeri operasyonlarda dört gerilla yaşamını yitirdi'

Saldırıların dağlarda da devam ettiğini ifade eden Kışanak, "Geçen hafta yapılan askeri operasyonlarda dört gerilla yaşamını yitirdi. AKP hükümetinin talimatıyla bu halkın vergileri dağlara taşlara bomba olarak yağdı" dedi. AKP'yi çözümsüzlük, tasfiye ve Türkiye'yi etnik çatışmaya götürecek bir politika yürütmekle suçlayan Kışanak, "Bu gerçek tablonun içerisine AKP açılım, demokrasi laflarını monte edemez" dedi.

'AKP tarihe kara sayfa eklemek istiyor'

BDP olarak geçen hafta 'savaşa giden yolları kapatmak için' meydanlarda olduklarını söyleyen Kışanak, "BDP olarak asla ve asla savaş politikalarına teslim olmayacağız. Bu ülkeyi bir avuç ırkçı faşiste ya da iktidara dünyayı kendi etrafında döndürenlere teslim etmeyeceğiz. Bu yürüyüş devam edecek. Bu yürüyüş önünde ne AKP ne CHP ne MHP durabilecektir" diye konuştu. AKP'nin Türkiye'nin tarihine kara sayfa eklemek istediğini, ancak askeri operasyonlar ve savaş siyasetinde ısrar etmesi halinde bu tablodan kendisinin de utanacağını kaydeden Kışanak, Başbakan Erdoğan'ın "hukukun üstünlüğü mü üstünlerin hukuku mu?" diye sorduğunu da hatırlatarak "Biz de soruyoruz kendisine, hukukun üstünlüğü mü üstünlerin hukuku mu? Başbakan elini vicdanına koysun, adalet ve eşitlik var mı Kürt ve Türk halkı eşit mi, BDP ile AKP eşit mi? Üstünlerin hukukunun temsilcisi AKP hükümetidir, Başbakan Erdoğan'dır. Dünyaya mazlum edebiyatı yapmasın" diye konuştu.
 

'Sayın Cumhurbaşkanı dağdaki Kürt gençleri için ne öneriyorsunuz?'

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, yurtdışına giderken uçakta aklına Kürt sorununun geldiğini, geçen yıl da yine bir yurtdışı gezisine çıkarken uçakta "Türkiye'nin en büyük sorununun Kürt sorunu olduğunu" söylediğini ifade eden Kışanak, "Sayın Cumhurbaşkanı bu sözünüzün üzerinden bir yıl geçti. Bu ülkenin en yetkin makamında oturuyorsunuz. Bir yılın bilançosunu alın önünüze. Bu sözünüzden sonra Kürt siyasetçilerin eline kelepçe takıldı, Kürt çocukları boylarından büyük cezalar aldı. Nedir sizin bu büyük sorun dediğiniz soruna ilişkin çözümünüz? Biz artık büyük sorun laflarını duymak istemiyoruz, çözüm öneriniz nedir onu duymak istiyoruz. 72 milyonun cumhurbaşkanısınız, bu 72 milyonunu içerisinde Kürtler yok mu? Neden sizin gündeminizde bir çözüm öneriniz yok? Nedir öneriniz? Dağdaki Kürt geçleri için ne öneriyorsunuz, gelip teslim olsunlar mı diyorsunuz. Otuz yıldır Cumhurbaşkanları, başbakanlar genelkurmay başkanları, ordu komutanları 'gelin teslim olun' çağrısı yaptılar. Ortaya çıkan sonuç gözler önünde. Bunun bir çözüm olmadığını hala öğrenemediniz mi? Nedir derdiniz, koltuğunuz mu? Bu halkın vebali o koltuğu size haram eder, altında kalırsınız" şeklinde konuştu.

'Kaza değil cinayet'

Grup toplantısında Zonguldak'ta yaşanan maden kazasını da değerlendiren Kışanak, kazanın gözgöre göre cinayet olduğunu dile getirdi. Devletin kömür işletmelerini başından atarak sorundan kurtulmaya çalıştığını, 'cinayet'in sorumlusunun devlet olduğunu ileri süren Kışanak, "Kötüyü göstererek, ölümü göstererek, sıtmaya razı etme siyasetine sonuna kadar direneceğiz" dedi. Yarın Türkiye genelinde işçi sendikalarının eylem kararı aldığını belirten Kışanak, BDP olarak işçilerin yanlarında olacaklarını söyledi.
 

Kılıçdaroğlu ve CHP'ye tavsiyeler

CHP'deki yönetim değişikliğini de değerlendiren Kışanak, CHP'nin zorunluluktan dolayı yönetimini değiştirdiğini ve şimdi 'Türkiye'nin demokratik muhalefet sorunu ortadan kalkmış gibi bir görüntü yaratılmaya' çalışıldığını savundu. Kışanak, "Sorun vitrinin değişmesi değil, zihniyetin değişmesidir. Bizi ilgilendirmez hangi partinin başına kim gelmiş liste de kim var, kim yok. Bizi ilgilendiren şey zihniyet değişikliği var mı yok mu, bu ülkenin en büyük sorunu olan Kürt sorunu konusunda bir çözüm siyaseti izleyecek mi, izlemeyecek mi? Kürt sorunu turnusol kağıdı gibidir, herkesin rengini, demokrat olup olmadığını açığa çıkaracak bir sorundur. CHP'nin bu konuda yaklaşımı ne olacak kamuoyu, halk bunu bekliyor. Tekçi zihniyetten, katı ulus zihniyetinden vazgeçecekler mi? CHP'yi eğer gerçekten demokratik bir muhalefet yapmak istiyorlarsa dostça önerilerimiz olacak. Eğer zerre kadar demokratik siyaset tarağında beziniz varsa gelin BDP'nin politikalarını destekleyin, CHP'ye önerimiz budur" diye konuştu.
 

'Kılıçdaroğlu tezkereden imzasını çekecek mi?'

Hiç kimsenin vitrin değişikliği üzerinden doğuştan gelen özelliklerini kullanarak herhangi bir demokratik özellik kazanamayacağını kaydeden Kışanak, CHP Genel Başkanlığı'na seçilen Kemal Kılıçdaroğlu'nun kimliği ve mezhebiyle hiç ilgilenmediklerini ifade etti ve "TSK dağa taşa sınır ötesine bomba yağdırıyor. Bunun gerekçesi tezkeredir, bunun altında CHP ve Kılıçdaroğlu'nun imzası var, bu imzayı çekecek mi? Savaşa hayır diyecek mi, bu halk ona bakar" dedi.
 

'Kılıçdaroğlu'na popülist politika izlemesini tavsiye etmeyiz'

Kılıçdaroğlu'nun Kurultay konuşmasında Kürt sorunu demediğini ancak soruna yaklaşımı konusunda küçük de olsa ipucu verdiğini ifade eden Kışanak şöyle konuştu: "Kürt sorunu demekten imtina etti ekonomi sorunu olarak tanımlamaya çalıştı. Soruyoruz, bunu bütün dünya alem biliyor, eğer kendisi bilmiyorsa arşivlere bakıp öğrensin. Sayın İnönü'nün hazırladığı 'Kürtleri batıya nasıl göçettirebiliriz, ekonomik olarak nasıl zor durumda bırakabiliriz, asimile etmek için ekonomiyi nasıl bir araç olarak kullanabiliriz' diye yazdığı rapor, Ecevit'in arşivinde bulundu. Eğer Kılıçdaroğlu bilmiyorsa gitsin okusun ve öğrensin. Kürtler yoksul oldukları için sorun çıkmadı. Kürtler farklı kimliğe sahip oldukları, eşit yurttaşlar olarak kendi kimlikleriyle yaşamak istedikleri için yoksulluğa mahkum edildi. Bunun üzerinden siyaset yapmak CHP'ye düşmez. CHP Kürt halkının yoksulluğuna üzülüyorsa önce bu politikalarını değiştirsin. Bu ülkede popülist siyasetin en temel argümanıdır yokluk üzerinden siyaset yapmak. Kılıçdaroğlu'na da böyle bir siyaset izlemesini tavsiye etmeyiz. Hele hele bunu Kürtler üzerinden yapmasını hiç tavsiye etmeyiz. Bunu AKP de yaptı. Ama yine o sandıktan DTP çıktı. Yoksulluk gerçekten çok dramatik bir sorundur, bunu istismar etmeyin diye Türkiye'deki tüm siyasilere tavsiyede bulunuyoruz."