Korgeneral Eröz ve Tuğamiral Eraydın tutuklandı
İnternet Andıcı davası kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan Korgeneral Mehmet Eröz ve Balyoz Soruşturması kapsamında İstanbul Adliyesi'nde ifade veren Tuğamiral Nadir Hakan Eraydın tutuklandı.
İnternet Andıcı davası kapsamında hakkında yakalama emri çıkartılan 14 kişi arasında bulunan ve bugün Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesine getirilerek İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine çıkartılan Korgeneral Mehmet Eröz tutuklandı.
Duruşmada kimlik tespiti yapılan Eröz'e, Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese tarafından yasal hakları hatırlatılarak, yakalama emrine karşı beyanı alındı.
Mahkeme heyeti, Eröz'ün ''cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek'' ile ''terör örgütü yöneticisi olmak'' suçlarından tutuklanmasını kararlaştırdı.
Eröz, hakkında tutuklama kararı veren mahkemedeki ifadesinde şunları kaydetti:
''Ancak şimdi silahlı bir terör örgütü üyesi, hatta ara yöneticisi olmakla suçlanıyorum. Şahsım ve ailem adına çok ağır, onur kırıcı olan bu suçlamayı asla kabul etmiyorum. Hiçbir zaman hukuka uygun olmayan ve konusu suç teşkil eden bir emir vermedim. Hiç kimseden de böyle bir emir almadım. Hiç kimseye bir suçun delillerini gizlenmesine yönelik bir emir vermedim, hiç kimseden de böyle bir emir almadım. Hiçbir zaman hukuksuz bir yapılanmanın içinde yer almadım. TSK gibi yaptığı ve yapacağı her şey sıkı sıkıya hukuk kuralları ile düzenlenmiş, teamülleri de aslında hukuktan doğmuş TSK yapısı içinde teğmenlikten, korgeneralliğe kadar hiçbir hukuka aykırı işlemim olmamıştır.''
"Bilgi karartmamız mümkün değildir"
İddianamenin hiçbir yerinde, kendisinin örgütlü bir yapının içinde yer aldığını gösteren somut bir delil olmadığını dile getiren Eröz, ''Korgeneral olarak TSK içinde görev yapmaktan başka hiçbir örgüt içinde de olmadım'' dedi.
Göreve ilk başladığı 20 Ağustos 2008 tarihinde kendisinden 10 yıl önce kurulup işletilmekte olan internet sitelerinin isim ve içeriklerini incelemesinin ve dairenin kuruluşunun, görevlerinin hukukilik araştırmasını yapmasının kendisinden beklenmemesi gerektiğini ifade eden Eröz, şöyle konuştu:
''Ayrıca benim görev sürem içinde (daire 8 ay bana bağlı olarak görev yapmıştır) sitelerde yayınlanmak üzere önüme hiçbir yazı gelmemiştir. Sitelerde yayınlanmak üzere hiçbir emir vermedim ve hiçbir emir almadım. İnternet sitelerinde yer alan bilgiler, benim göreve başlamamdan önceki tarihe aittir. Arşiv kayıtlarında da görülmektedir. Bilgisayarları sildirerek bilgi karartması yapılması için emir vermedim ve emir almadım. Aldığım emir, internet sitelerinin kapatılması emridir, verdiğim emir de sitelerin kapanması nedeniyle boşa çıkan bilgisayarların iadesi ve 'GENKUR MY 412 (a) MEBS Güvenliği Yönergesi' kapsamında iade edilecek bilgisayarlar ile dairedeki TSK nete bağlı bilgisayarlarda güvenlik temizliğinin yapılmasıdır. Dairedeki tüm yazışmalar, TSK nete bağlı bilgisayarlarda yapılır. Bu bilgisayarlarda hard disk yoktur ve bu bilgiler MEPS Başkanlığı ana serverinde saklanır. Bu nedenle bilgi karartmamız mümkün değildir.''
İnternet bilgisayarlarında ise tüm bilgilerin dijital ortamında saklandığını ve hiçbir yazışma yapılmadığını anlatan Eröz, bu durumun çok sıkı denetlendiğini söyledi.
''İnternet bilgisayarındaki tüm bilgilerin internet sunucusu firmaların ana serverlerinde olduğu, arşiv çıktılarının her zaman alınabileceği ve bu çıktılarda savcılığınızın elinde olduğuna göre burada da bilgi karartmam söz konusu değildir'' diyen Eröz, ıslak imza şeklinde adlandırılan belgenin 12 Haziran'da çıktığını, kendisinin ise bilgisayarların iadesi ve güvenlik temizliğinin yapılması emrini, askeri savcılığın incelemesini tamamladıktan sonra 20 Haziran tarihinde verdiğini belirtti.
Korgeneral Eröz, evrakların imhası konusunda da emir vermediğini, bu işlemin her yıl TSK arşiv yönergesine göre yapılan rutin bir işlem olduğunu ifade etti.
Eröz, Genelkurmay Genel Sekreterliğinin generallere her gün bir klasör içinde yerli ve yabancı basında çıkan TSK ve güvenlik politikalarıyla ilgili haberleri verdiğini ifade ederek, bu çıktıları, Bilgi Destek Dairesi personelinin de aldığını, bu klasörlerin her gün imha edilmeyip bir ay biriktirildiği düşünülürse odanın yarısının dolacağını söyledi.
Andıç'a ilişkin beyan
Bu dairede her gün imha edilmesi gereken bu resmi olmayan kağıtların ihmal sonucu bir ay imha edilmemesinin büyük kağıt birikmesine neden olduğunu ve çok kağıt kırpılmasının nedeninin bu olduğunu ifade eden Eröz, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Taraf Gazetesinin 4 Şubat 2009 tarihli haberiyle siteler gündeme geldiğinde, söz konusu sitelerin başbakanlığın ilgili plan ve direktifleri çerçevesinde kurulduğu ifade edilmiştir. Ancak komuta katı, o anda olayların geldiği aşama ve bazı yasa değişiklikleri yapılmış olması nedeniyle mevcut internet sitelerinin yayınlarının durdurulması ve bunların mevcut yasa ve direktifler çerçevesinde incelenerek yeniden yapılandırılması emri verdi. Biz de Harekat Başkanlığı olarak çalışmaya başladık. Genelkurmay'ın ilgili başkanlıkları ve Genelkurmay Adli Müşavirliği ile koordineli olarak bir andıç hazırlayıp, 14 Nisan 2009 tarihinde komuta katının onayını aldık. Andıçta tanıtım ve bilgilendirme maksatlı (terör örgütleri, laiklik karşıtı eylemler, kurumu tanıtıcı, iç ve dış kamuoyunu bilgilendirme) 4 ayrı konuda internet siteleri kurulması öngörülmekteydi.''
İşletilmesi planlanan 4 ayrı konudaki internet sitelerini daha önce kapatılan internet siteleriyle bir bağlantısı veya bağının olmadığını ifade eden Eröz, ''Andıçta bu yönüyle eski sitelere atıf yoktur. İrtica ile mücadele eylem konusunun basında yer aldığı 12 Haziran 2009 tarihinde biz daha, kurulacak sitelerin isim ve içerikleriyle şube müdürlerinin kendi adlarına site almaları üzerinde çalışıyorduk ve sonuçları henüz bana getirilmemişti. Bu çalışma yapıldıktan sonra sitelerin faaliyete geçmesi için bir uygulama emri yayımlamamız gerekiyordu. Çünkü andıç bir emir değil, komutandan alınan bir onaydır. Onay verilen faaliyetin nasıl uygulamaya geçeceği, emirle olur'' diye konuştu.
Avukat beyanı ve tutuklama kararı
Eröz'ün avukatı İlkay Sezer de müvekkilinin suçlamaya ilişkin dönemde Genelkurmay Başkanlığı karargahının en büyük başkanlıklarından biri olan Harekat Başkanlığını yaptığını, emrinde 400 civarında subay, astsubay ve sivil memurun çalıştığını söyledi.
Genelkurmay Başkanlığının soruşturma aşamasında konuya ilişkin yazılarının da müvekkilinin altında imzasının bulunduğu andıcı açıklar niteliğinde olduğunu anlatan Sezer, ''Eröz, bir suç işlememiş, işlenmiş bir suçun üstünü örtmeye çalışmamış, emir ve talimatlara uygun andıç hazırlanmasını sağlamıştır. Esasen incelendiğinde müvekkilin imzasının bulunduğu andıç yasa dışı ya da bir şeyin üstünü örter nitelikte değildir'' dedi.
Sezer, müvekkili hakkında bir gün dahi tutuklama işlemi uygulanmış olsa bile dosya kesinleşene kadar yıllardır emek verdiği mesleki kariyerinin biteceğini belirterek, yakalama emrinin kaldırılmasını ve yargılamanın tutuksuz olarak devam etmesine karar verilmesini istedi.
Duruşmaya karar için ara veren mahkeme heyeti, Korgeneral Eröz'ün ''Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek'' ile ''silahlı terör örgütü üyesi olmak ve yönetmek'' suçlarından tutuklanmasını kararlaştırdı.
Eröz, tutuklama kararının ardından Hasdal Askeri Cezaevine götürüldü.
Tuğamiral Nadir Hakan Eraydın da tutuklandı
Balyoz Soruşturması kapsamında İstanbul Adliyesi'nde ifade veren Tuğamiral Nadir Hakan Eraydın da tutuklandı.
Öğle saatlerinde Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesine gelen Eraydın, Savcı Hüseyin Aksoy tarafından yapılan sorgulamasının ardından tutuklanması talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi.
Eraydın, hakim karşına çıkarıldığı nöbetçi İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesinde tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Öte yandan bugün adliyeye gelen bir başka muvazzaf subayın savcılık sorgusunun ardından serbest bırakıldığı öğrenildi.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu