KULİS CHP’nin çatısı ve çıtası

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun, bir süredir beklenen Merkez Yönetim Kurulu (MYK) değişikliğiyle CHP, “hayaller” ve “gerçekler” ikileminin yaşanacağı bir sürece girdi. Bu değişikliğin ardından Kılıçdaroğlu, “iç tartışmalar nedeniyle kırılma aşamasına gelen parti çatısını korumak” ve “Döviz kurunda yaşananlar nedeniyle ekonomik kriz içindeki ülkenin önüne yerel seçimlerde yeniden yüzde 50+1 çıtası olan bir muhalefet bloku koymak” gibi başarılması olağanüstü güç hale gelen iki çok zor görevle karşı karşıya kaldı.

Kılıçdaroğlu, 8 yıllık CHP Genel Başkanlığı süresinin en kritik kurmay değişikliğini dün gerçekleştirdi. Bu değişikliği hem partisinin hem de ülkenin daha önce hiç yaşanmamış düzeyde güç koşullarında yapmak zorunda kalan Kılıçdaroğlu, CHP’nin kurmay heyetini değiştirirken, aklında da bu zor fotoğraf vardı. Yakın çevresinden edindiğimiz bilgilere göre Kılıçdaroğlu, parti içinde ve dışında, “Bu değişim bizi kesmez. Daha büyük değişim zorunlu” itirazları arasında MYK değişikliği yaparken iki kriteri göz önünde tuttu. Kılıçdaroğlu’nun aklındaki “çatı” ve “çıta” kriterleri şöyle tanımlanıyor:

Yorgun parti

24 Haziran seçim sonuçları ve sonrasında yaşananlarla CHP, tarihinin en ağır günlerini yaşamaya başladı. Seçim sonrası başlatılan olağanüstü kurultay için imza süreci nedeniyle parti neredeyse iki ayrı kampa ayrışmış durumda. “Değişim” en sihirli kavram gibi seslendiriliyor ama daha başarılı bir parti için nelerin değişmesi gerektiği yerine sadece genel başkan değişimine indirgeniyor. Kimse kimseyi dinlemek anlamak istemiyor. Yeterli imza toplanmadığı için olağanüstü kurultay gündemden kalktı ancak şimdi de yine parti içi gerilimlere neden olabilecek küçük kurultay için imza toplanması tartışmaları var. Ve bu süreç uzadıkça yerel seçimler tehlikeye atılıyor. Partinin aynı çatı altındaki birliğiyle yerel seçimlere gitmek hayati bir görev haline geldi.

Küskün seçmen

Tam anlamıyla partinin enerjisini tüketen bu kör dövüşü nedeniyle partiye yıllardır bıkmadan usanmadan oy veren seçmen, ilk kez bu kadar yorgun ve en önemlisi de küskün. Bir daha oy vermeyeceğini, sandığa gitmeyeceğini söyleyenlerde ilk kez bu kadar artış var. Partinin çatısını korumak ve bu çatıyı genişleterek korumak işte bu seçmene karşı bir görev. Yoksa AKP’nin artık MHP ittifakı nedeniyle daha da güçlenerek gireceği yerel seçimlerde hüsran yaşanması sorunu var. Çok kısa bir süre önce muhalefetle birlikte hareket edecek bir CHP’nin İstanbul ve Ankara’yı iktidarın elinden almasından bahsederken şimdi eldeki belediyelerin kaybedilmesi riski var.

Mutsuz ülke

Kurlardaki olağanüstü yükselişle birlikte ekonomide yaşanan büyük kriz nedeniyle ülke tam bir karamsarlık ve umutsuzluk içinde. Öyle ki halka bunun tek adam rejimine geçişten kaynaklandığını bile anlatmakta zorluk yaşanıyor. Oysa bir an önce sorunların nedeninin referandum ve 24 Haziran seçimiyle geçilen tek adam rejiminden kaynaklandığını anlatmak zorundayız. Ve yine referandum ve 24 Haziran seçimlerinde olduğu gibi belediyeleri kazanmak için CHP’nin oylarının ötesinde ittifak ve birlikteliklere ihtiyaç var. Çünkü Erdoğan, partisine, ‘en az yüzde 50 oy istiyorum’ diyerek yerel seçimler için de yüzde 50+1 çıtasını koydu. Şimdi CHP, bir an önce kendi iç meselelerinden sıyrılıp diğer muhalefet paritleriyle birlikte yerel seçimler için yüzde 50+1 çıtasını aramak zorunda.

En zor koşu

Kılıçdaroğlu’nun yeni MYK değişikliğini yaptığı koşullar, yakın çevresinde bu cümlelerle ifade ediliyor. Ve bu hedefleri yakalamasının bugünden bakıldığında olağanüstü zor olduğuna dikkat çekiliyor. Ancak Kılıçdaroğlu’nun bu koşulların farkında olmasına karşın yakın çevresine kararlı olduğu mesajlarını verdiği, çok kısa bir süre sonra suskunluğunu bozarak toplumun önüne çıkıp bu mesajlarını anlatacağı belirtiliyor. Önümüzdeki günlerde ilk olarak medya temsilcileriyle bir araya gelecek olan Kılıçdaroğlu, partisinin yerel seçimlere yönelik hedeflerini anlatacak. 9 Eylül’deki CHP’nin kuruluş yıldönümünü, yeni dönem politikalarını başlatmak için önemli gören CHP lideri, Muharrem İnce dahil olağanüstü kurultay için imza toplayan tüm muhalifleri de kapsayacak parti politikaları izlenmesi gerektiğini savunuyor. Tüm bu koşullar içinde Kılıçdaroğlu’nun başlattığı ve yerel seçimlere kadar sürecek yeni dönem için CHP’de “Kılıçdaroğlu’nun en zor koşusu” tanımlamaları yapılıyor.