"Kürt'ü Kürt'e kırdırma politikası"
DTP Eşbaşkanı Ayna, Mardin Mazıdağı ilçesi Bilge Köyü'nde yaşanan katliamı "Mardin'deki olay her ne kadar aile içi çatışma olarak yansıtılsa da bizzat devlet eliyle yürürlüğe konulan Kürt'ü Kürt'e kırdırma politikasının bir sonucudur"sözleriyle değerlendirdi.
DTP Eşbaşkanı Emine Ayna, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un DTP Meclis'te olduğu sürece TBMM'ye gelmeyeceklerine ilişkin sözlerine tepki gösterdi. Ayna, "Partimiz sayesinde asker parlamentodan çekilmek zorunda kalmıştır." dedi.
Ayna, PKK'nın Kürt sorununun çözümsüzlüğünün bir sonucu olduğunu iddia ederek, "Zalim Dehak gibisiniz, genç beyinlerle besleniyorsunuz ve siz operasyonlarda, ölümlerde, baskılarda ısrar ettikçe, gençler ellerine meşale alıp dağlara çıkıyor" dedi.
DTP Meclis grup toplantısında yaşanan son siyasi gelişmeleri değerlendiren Ayna, Mardin Mazıdağı ilçesi Bilge Köyü'nde yapılan kanlı saldırıda aralarında çocukların ve kadınların da bulunduğu 48 kişinin vahşice katledildiğini söyledi. Kanlı saldırıda yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı dileyen Ayna, şöyle konuştu:
"Olay, ölme ve öldürme üzerine kurulu olan ve aynı zamanda devlet tarafından cinayet şebekesine dönüştürülen koruculuk sisteminin geldiği noktaya işaret etmektedir. Mardin'deki olay her ne kadar aile içi çatışma olarak yansıtılsa da bizzat devlet eliyle yürürlüğe konulan Kürt'ü Kürt'e kırdırma politikasının bir sonucudur. Gerçekleştirilen katliam, eline devletin silahını alan, arkasında devletin gücünü hisseden korucuların kendi ailelerini bile acımasızca ortadan kaldırabileceğini, aynı zamanda bu güçlerin daha başka neler yapabileceğini de açıkça göstermektedir. Devlet suç işleyen korucuları, PKK'ye karşı savaştığı gerekçesiyle kollamış, arkalarını sıvazlamıştır. İşte arkasında bu gücü hisseden korucular dünkü katliamı gerçekleştirmiştir"
Deniz Gezmiş'in 'yaşasın Kürt ve Türk haklarının kardeşliği' sloganı
Konuşmasında, 37 yıl önce 6 Mayıs 1982'de Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'ın idam edildiğini hatırlatan Ayna, 40 yıl önce bir grup Dev-Genç'linin yaptıklarının bugün bile tarihi anlam ve önemini koruduğunu savundu.
Bir grup Dev-Genç'linin 'Boğaza değil Zap'a köprü' dediğini ve Zap suyunun üstüne bir köprü yaptığını kaydeden Ayna, "Tabi bu kardeşlik ve adalet köprüsü Mahirleri hunharca katleden, Deniz'leri darağacına götüren zihniyetin bombalarıyla 1990'larda yıkıldı. Bu köprüyü yıkanların hedefi aslında halkların kardeşliğini yıkmak, yerine düşmanlığı geliştirmekti. Bir köprüyü fiziki olarak yıkmış olabilirler ama Deniz Gezmiş'in 'Yaşasan Kürt ve Türk halklarının Kardeşliği' sloganında da anlam ve ifadesini bulan Türkiye halklarının kardeşliğini yıkmalarına izin vermeyiz." diye konuştu.
Yargıya operasyon eleştirisi
Ayna, 14 Nisan'da başlatılan operasyonlarda toplam 222 DTP'linin tutuklandığını belirtirken yargıya da eleştirilerde bulundu. Operasyonların hukuki değil siyasi olduğunu kaydeden Ayna, "Ne yazık ki, Ergenekon'da Fırat'ın Doğusuna geçemeyen, Deniz Feneri başta olmak üzere yolsuzlukların üstüne gidemeyen yargı DTP için seferber olmuştur. İşkencecileri yargılamayan yargı çocukları yargılamak için devreye girmiştir. Burada bir halkı sanık sandalyesine oturmak istiyorlar. Bu halk sanık değildir, tanıktır. Ergenekon'un, Jitem'in, faili meçhullerin tanığıdır, asit çukurlarının, işkencenin, yargısız infazların tanığıdır, açlığın, yoksulluğun ve zulmün tanığıdır. Sanık sandalyesinde olması gereken bu halk değil, bu halka her türlü insanlık dışı yöntemi reva gören sistem ve onun emrindeki siyasal iktidarlardır" şeklinde konuştu.
"Sayın cumhurbaşkanı normal olmayan sizlersiniz"
Ayna, konuşmasında DTP'ye yönelik "onların normal bir siyasetçi gibi davranması lazım" diyen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e de yanıt verdi. Ayna, "Normal olan bir halkın kimliğini inkar etmek, kültürünü sömürmek asimile etmek midir? Normal olan sizin ve diğer partilerin yaptığı gibi savaş çığırtkanlığı ile halkları birbirine düşürmek ve gençlerin ölümlerini izlemek midir? Sayın Cumhurbaşkanı normal olmayan bir politika izleyen sizler ve sizlerin en az 30 yıllık siyasi geçmişinizdir." dedi.
"Asker parlamentodan çekilmek zorunda kaldı"
Grup toplantısında, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un 'DTP Meclis'te olduğu sürece TBMM'ye gelmeyecekleri' yönündeki sözlerini de değerlendiren Emine Ayna, şöyle konuştu:
"Demokratik bir ülkede bir askerin devlet başkanı gibi çıkıp saatlerce konuşması normal midir? Madem siyasete bu denli meyillisiniz o halde çıkarın üzerinizdeki üniformayı ve siyasete girin. Mustafa Kemal 'üniformayla siyaset olmaz' diyerek askerle-siyaset arasına bir sınır çekmemiş miydi? Kemalizmi, laikliği sadece kendi statükolarının ve çıkarlarının devamı için gerekli bir araç olarak kullanmaktadırlar. DTP'nin sivil duruşu, onların apoletlerini deşifre etmektedir. Genelkurmay Başkanı 'O partiyle aynı çatı altında olamayız' diyor. Partimiz sayesinde asker parlamentodan çekilmek zorunda kalmıştır."
"Partimize oy verenlere kapı gösteriliyor"
DTP ile aynı çatı altında olmayacaklarını söyleyen Genelkurmay Başkanı'na "Partimize oy veren milyonları ne yapacaksınız?" diye soran Ayna, sadece partilerinin değil Kürt halkının da hedef alındığını öne sürdü. Ayna, "Genelkurmay Başkanının sözleri, 'DTP'ye oy veren milyonların da dışlandığı' onlara kapının gösterildiği anlamına gelmektedir. Bu, 'Beğenmeyenler gitsin' sözüne yansıyan 'ya sev ya terk et' mantığının bir tezahürüdür. Bu da gösteriyor ki; Hükümetle Genelkurmay, kimlik ve kültürel hak talebinde bulunan Kürtlerin bu isteminin bastırılması konusunda anlaşmışlardır " diye konuştu.
"Zalim DEHAK gibisiniz"
PKK'nin Kürt sorununun çözümsüzlüğünün bir sonucu olduğunu iddia eden Ayna, geçen hafta Diyarbakır-Lice'de yaşanan ve 10 askerin şehit olduğu saldırı konusunda ise "Seçim sürecinde operasyon yapmadınız, ölümler durdu; seçimden sonra PKK 1 Hazirana kadar çatışmasızlık kararı aldı. Buna resmi olarak cevap veremeseniz bile seçim sürecinde yaptığınız gibi operasyonları durdurarak da cevap olabilirdiniz. O zaman bu gençler ölmezdi. O zaman seçimdi Kürtlerin oyuna ihtiyacınız vardı; şimdi seçim bitti artık ölülere ihtiyacınız var. Zalim Dehak gibisiniz, genç beyinlerle besleniyorsunuz ve siz operasyonlarda, ölümlerde, baskılarda ısrar ettikçe, gençler ellerine meşale alıp dağlara çıkıyor" dedi.
Hükümeti ülkeyi yeni bir kara harekatına doğru sürüklemekle ve Kürt sorununu askere havale etmeye çalışmakla suçlayan Ayna, "Uyarıyoruz, yarın yaşanacakların sorumlusu siz olacaksınız. Eğer bu çözümsüzlük politikasından vazgeçmezseniz, ülkemiz parçalanmaya doğru gidecektir. Başbakan'a sesleniyoruz. Operasyonları durdurun. Türkiye halkından gizleyerek alttan alta yürüttüğünüz savaş hazırlıklarından biran evvel vazgeçin. 1 Haziran'a kadar olan bu çatışmasızlık sürecini iyi değerlendirin. 1 Haziran sürecini boşa çıkartma ve sabote etmeye dönük operasyon hazırlıklarından vazgeçin. PKK her şeye rağmen eylemsizlik kararında halen ısrarlıdır. PKK'yi çatışma çizgisine çekme ve zorlamaya dönük girişimler, provokasyonlar ülkeye kazandırmaz tam tersine kaybettirir" değerlendirmesinde bulundu.
"Kabinedeki en büyük değişimi halk yağacak"
Ayna, grup toplantısında, kabine revizyonunu da değerlendirdi. Değişikliğin AKP'nin seçim başarısızlığıyla ilgili olduğunu savunan Ayna, "Deyim yerindeyse bu bir değişikliğin de ötesinde yeni bir hükümetin kurulmasıdır. AKP'nin erimeye başladığını gören Başbakan bütün yedek oyuncularını sahaya sürmüştür. Ama kimse burada bir yanılgıya kapılmamalıdır. Değişen hükümetin politikaları ve zihniyeti değildir. Başbakan, AKP'nin yokuş-aşağı inişini durdurma çabası içindedir. Önümüzdeki seçimlerde AKP kabinesindeki en büyük değişimi halkımız gerçekleştirecektir. Ve bu değişim rüzgarı öyle esecektir ki; Başbakan da partisi de kabine dışı kalacaktır." dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Rusya'dan ilk açıklama!
- 'Esad ve ailesi Moskova'ya vardı'
- 'İsrailcilerin sevinci yarım kalacak'
- 'Direnişle karşılaşmadan...'
- 'Yüzde 90 oy alsanız ne olur?'
- 'Suriyelilerin dönmesi ekonomiyi nasıl etkiler?'
- 'Suriye halkı tarihi bir fırsatla karşı karşıya'
- Askeri helikopter düştü: 6 asker şehit!
- Nazan Öncel'den kötü haber
- Özel'den ilk Suriye açıklaması