Kütahya... İktidar seven il

Menderes’ten beri sağ oyların sarsılmaz kalesi Kütahya’da 35 yıldır milletvekili çıkarmayı başaramayan CHP şanslı gibi.

Kütahya... İktidar seven il
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 21.05.2015 - 22:47

Kütahya 1950’lerden, Menderes döneminden beri “sağ”ın kalesi olmuş bir şehir. 1946’da çok partili döneme geçilmesinin ardından yapılan ilk seçimde Adnan Menderes Aydın ve Kütahya’dan adaylığını koydu ancak nedense memleketi Aydın’dan değil de, daha çok destek bulduğu Kütahya’dan seçildi. O zamandan beri de Kütahya, önce Demokrat Parti, sonra Demirel döneminde AP, Özal döneminde ANAP ve son olarak da AKP olmak üzere sağın oylarını toplayan bir il oldu daima. Peki, aynı gidişat sürecek ve halk AKP’ye oy vermeye devam edecek mi? Kırılma oldu mu? Diğer partilerin şansı ne?

Daha önce 6 milletvekili çıkaran Kütahya’nın sürekli göç vermesi nedeniyle 2001’den beri nüfusu yüzde 25 azalmış durumda. 2011 seçimlerinde AKP 4, MHP ise 1 milletvekili çıkarmıştı. 2011 seçimlerinde AKP 241 bin 200 oy almıştı. MHP 59 bin, CHP ise 46 bin 500. Bu seçimlerde ise toplam 4 milletvekili seçilecek. Aslında aritmetik hesaba göre MHP’nin 1 milletvekili çıkarabilmesi için en az 81 bin oy alması lazım. Yani 21 bin daha oya ihtiyacı var. CHP’nin ise 1 milletvekili çıkarabilmesi için en az 61 bin oy toplaması gerekiyor. Yani 2011 seçimlerinde aldığından 15 bin oy daha fazlasına... HDP ise Kütahya’da seçim bürosu bile açmamış. Peki neler olacak?

Dağılan örgütü toparladı

İlk görüşmeyi CHP İl Başkanı Dr. Zeliha Şahbaz ile yaptım. Bir kadın doğum uzmanı olan ve çiftçi bir aileden gelen Zeliha Hanım son derece enerjik, çalışkan ve geçen dönem neredeyse dağılan örgütü yeniden toparlayan biri. Adayların önseçimlerle belirlenmiş olması da etkili, özellikle birinci sıra adayı Dr. Ali Fazıl Kasap’ın 20 yıllık sevilen bir doktor olması. Kasap, AKP’nin oylarında yüzde 13-14 gerileme olacağını CHP olarak bunun yüzde 5’ini alacaklarını umduklarını söylüyor. Şahbaz, genelde halkta iktidara muhalif olmayı sevmeyen bir yapı olduğunu ancak özelleştirmelerle ve insanların özellikle de gençlerin kenti terk etmesiyle artık bunun kırılmaya başladığını söylüyor.

Menderes başbakan seçildikten sonra Kütahya’ya çok yatırım yapmış. Şeker fabrikası, azot fabrikası, Seyitömer ve Tunçbilek termik santralı, Eti Gümüş... Bir dönemin zengin illerinden.

Gençler terk ediyor

Kütahya, zengin ve verimli topraklara sahip... Bu yüzden devletle ilişkiler hep iyi tutulmuş. Ancak AKP iktidarında peş peşe yapılan özelleştirmeler, özel sektörün sürekli işçi çıkarması, taşeron düzenine geçilmesi, asgari ücretle çok uzun çalışma saatleri özellikle gençlerin Kütahya’yı terk etmelerine yol açmış. Kütahya artık emekli kenti. Tarım ise bitik durumda. O verimli tarım arazileri yerini hızla TOKİ konutlarına bırakıyor. Zeliha Şahbaz, “Çiftçi aileleri topraklarını, köylerini bırakıp merkeze geldiler, AKP’ye üye olarak işe girmeye çalışıyorlar” diyor. Zaten Kütahya’nın ilçeleri, Altıntaş, Gediz, Simav ve Tavşanlı’dan Soma maden faciasında toplam 39 can gitmiş. Bu yüzden de ilçelerde AKP’ye tepki var. Dershaneler bir emirle kapatılamaz diyen AKP Kütahya Milletvekili İdris Bal’ın partiden ihracı ile 7 Haziran seçimlerine birinci sıradan gösterilen aday, Şükrü Nazlı. 6 yıl AKP Kütahya İl Başkanılığı yapan Nazlı, bir dönem İHH İnsani Yardım Vakfı Kütahya Başkanı olarak da çalıştı.

Özlem Yüzak, bir çay bahçesinde tansiyoncu Ramazan, MHP’li Emin Gül ve eczacı Hüseyin Bey ile seçimler üzerine konuştu.

MHP’li Emin Gül, ülkü ocakları kurucularından, Kamu-Sen kurucusu. 1995 ve 2007’de milletvekili adayı olmuş. 7 Haziran’da ne çıkar sandıktan, diye sorduğumda 2 AKP, 1 MHP, 1 CHP diyor. 35 yıldır hiç milletvekili çıkaramayan CHP’nin bu kez şansının olduğunu söylüyor. MHP’nin birinci sıra adayı milletvekili Alim Işık. Parkta Emin Gül ve Nur Cemaati’nden olduğunu öğrendiğim eczacı Hüseyin Bey ile sohbet ederken oralarda dolaşan ve insanların tansiyonlarını ölçen Ramazan’ı işaret ediyorlar, seçim öngörüleri hep doğru çıkar diye. Ramazan bir zamanlar kadın terzisiymiş, ardından hastanede çalışmış. Emekli olduktan sonra seyyar tansiyonculuk yapıyor. Günde 100 kişinin tansiyonuna baktığını ve sohbet ettiğini söyleyen Ramazan CHP’ye pek şans tanımıyor ama MHP 2 milletvekili çıkarır diyor. Neden AKP iki milletvekili kaybeder, soruma ise Ramazan “Artık bıktı insanlar; bir tek bu caddeyi yaptı o kadar” diye yanıt veriyor.

Eğitim-İş Sendikası Kütahya Başkanı Hikmet Gülseven ile buluşuyoruz. 1992’den beri Kütahya Merkez’de okul müdürü olarak görev yapan Gülseven’e “Başkanlık tartışmaları Kütahya’da nasıl yansıyor” sorusunu yöneltiyorum. “Kimsenin derdi değil başkanlık” diyor. Ama insanlarda belirgin bir korku olduğuna da işaret ediyor. Kütahya tarikatlarla, cemaatlerle iç içe geçmiş bir il. Fethullahçıların gücü hayli azalsa da Nurcular, Süleymancılar hayli etkin. Tabii AKP’li kadınların “gezek yaparak” evlerde kadınları toplamaları, dini sohbetler, ayinler vs. hayli etkili. Çiniciliğin merkezi Kütahya. İmalat sanayiinde çalışan her 3 kişiden birinin bu sektörde olduğu söyleniyor. Aslında kente önemli bir sıçrama yaptıracak potansiyel olmasına karşın ne yazık ki olduğu yerde sayıyor. Tabii Nafi Güral ve ailesinin Kütahya Seramik ve Kütahya Porselen’i haricinde... Küçük bir çini atölyesi sahibi ile sohbet ediyorum. Bir dönem AKP ile yakın ilişkiler içinde olmuş, hatta Fazilet Partisi’nin kuruluşunda yer almış biri. AKP deyince tüylerinin diken diken olduğunu söylüyor “Bunlar hırsız, haram yiyiciler” diyerek...

Ben Kütahya’dan ayrılırken Başbakan Davutoğlu mitingi başlamak üzereydi. İnsanlar sırtlarını güneşe vermiş, Sevgi Yolu üzerinde sohbet ediyor, yemek yiyor dolaşıyor ama az ilerilerindeki mitinge kesinlikle ilgi göstermiyorlardı. Neden ilgi az diye sorduğum dönerci, “AKP dönemi bitiyor abla, görmüyor musun?” yanıtını verdi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon