Muhalifi görünce vur, yandaşı görünce dur

Muhalifleri sindirmek için iç güvenlik yasasını çıkartan ve emniyet eliyle polise “vur emri” genelgesi veren AKP hükümeti, son günlerde HDP binaları ile Kürt kökenli yurttaşlara yönelik saldırıları izlemekle yetiniyor.

AKP hükümeti, 6-8 Ekim (2014) Kobane olaylarını gerekçe göstererek geçen nisan ayında yürürlüğe soktuğu ve muhalifleri sindirmek için kullandığı iç güvenlik paketini, iki gündür yaşanan olaylarda uygulamayı unuttu! Veya iktidar, söz konusu baskıcı düzenlemeyi, HDP ve Kürt kökenli yurttaşlara yönelik saldırılara karşı koymak için kullanmayı tercih etmedi. Oysa, polisin bu olayları engellemek için birçok yetkisi var.

Yetki çok ama...

İç güvenlik paketiyle polis, mahkeme kararı olmadan istediği kişinin üzerini ve aracını arayabiliyor. Toplumsal şiddet olaylarında kişiler, 48 saate kadar gözaltına alınabiliyor. Gösterilerde şiddet kullanmak bu yasayla tutuklama nedeni olarak düzenlendi. Paketle polis, başkasının can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürenleri, “koruma altına alma” ve “uzaklaştırma” yetkisine de sahip. Hatta hatta polis, başkalarına, işyerlerine, konutlarına, kamu binalarına molotof, patlayıcı, yanıtıcı, yakıcı, boğucu ve benzeri silahlarla saldıran kişileri etkisiz kılmak amacıyla silah kullanabiliyor.

Bu konuda Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz, geçen temmuz ayında polisi iç güvenlik paketindeki yetkileri tam ve etkin kullanmadığı gerekçesiyle uyarırken, “Silah kullanma dahil bütün yetkilerinizi tereddüt etmeden kullanın” talimatını verdi.

Ancak bu olağanüstü yetkiler, toplumun muhalif veya iki gündür olduğu gibi HDP ve Kürt kökenli yurttaşlara yönelik şiddet olaylarında veya Hürriyet gazetesi gibi basına yönelik saldırılarda kullanılmadı. Emniyet, yurtan bir çok kentinde HDP ve Kürt vatandaşların işyeri, ev veya araçlarına yönelik saldırıları sadece izlemekle yetindi.