Müjde Ar, annesi Aysel Gürel’in baş öğüdünü açıkladı: ‘Hırsız ve ahlaksız olmayın’

Söz yazarı Aysel Gürel, ölümünün 10’uncu yılında Sarıyer’deki Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde şiirleriyle anıldı. Aysel Gürel’in 60 yıl boyunca biriktirdiği şiirlerinden toparlanan ve Tekin Yayınevi’nden çıkan “Ne Kavgam Bitti Ne Sevdam” adlı kitabın da tanıtımı yapıldı. Aysel Gürel’in ölümünün ardından kızları sinema oyuncusu Müjde ve Mehtap Ar tarafından sandıklarda saklanan binlerce sayfa şiir, söz, mektup ve çalışma notlarının bir kısmı bu kitapta toplandı. Anma töreni öncesi Müjde Ar ile Aysel Gürel’in şiirlerini seslendirmek için törene gelen şarkıcı Ayşegül Aldinç ile kısa bir sohbet gerçekleştirdik. İlk olarak Müjde Ar’a sorduk. Bugün Aysel Gürel gibi kadınlar var mı?: “Var aslında ama belki seslerini duyuramıyorlar yeterince” dedi. Peki onu Aysel Gürel yapan ne, hamuru ne?: “Kültürü, eğitimi, ailesi, hayatı özümseme şekli, kadına, dünyaya, sevgiye, aşka bakışı, saymakla bitmeyecek bir hamur. Samimi. Yavuz Turgul’un annem için söylediği bir laf var; annem için çok farklı bir insan dedi. ‘Neden’ dedim. ‘Kimse onu sevsin diye bir derdi yok, olduğu gibi’ demişti. Peki Aysel Gürel’in deliliği sonradan mı? “Biz ilkokuldeyken de öyleydi, o kadar aykırıydı ki okulun kapısına geldiğinde bu annemiz değil derdik.” Aysel Gürel’in emaneti ne?: “Ne kavgamız bitmeli ne de sevdamız derdi. Kitabın ismi.” Peki baş öğüdü neydi?: “Hırsız olmayın, ahlaksız olmayın en baş öğüdüydü. Bu bugün de çok önemli.” Nasıl bir özlem içindesiniz?: “Ben yakınlarımı çok kaybettim. Adile Naşit, Ertem Eğilmez, Tarık Akan benim çok sevdiğim dostarımdı. Annem de öyle. Her dakika onun sigara ve pudra karışımı yanağının kokusunu hissediyorum. İri dalgalı saçlarını avuçlarıma alıp mıncıklardım. Onu hissediyorum. Tenini hissediyorum. Aslında annem ölüm diye bir şeyin olmadığına inanırdı. Ben de artık ona inanıyorum.” Müjde Ar, annesinin gençliğinin Ayşegül Aldinç’e çok benzediğini ve annesinin de kendisini Aldinç’e benzettiğini söyleyerek sohbeti Aldinç’e bıraktı. Aldinç, “Aysel çok başka bir kadındı, onun yerini kimse dolduramaz. Aşklarımızı konuşurduk. Onun deliliği çok farklıydı. Delilik kisvesi altında herkesin hissedip söyleyemediklerini söylerdi. Bilge bir kadındı. Delilik, Aysel’in kendine yakıştırdığı bir şeydi. Ayrıca gençliğinde çok güzelmiş. Daha önce hiç görmediğim fotoğrafları bu kitapta gördüm.”

Kapılar, duvarlar hep şiir

Müjde Ar daha sonra sahneye çıktığında kitabın hazırlık sürecine ilişkin şunları söyledi: “10 yıl önce annemizi kaybettiğimizde ben annemin evine giremedim. Annemin evi bir çöp evden halliceydi. Banyo, mutfak her yer şiirdi. Kapılara, duvarlara daha doğrusu ne bulursa üstüne yazardı. Aslında normal bir gözle baktığınızda bu evde akıllı biri yaşamadı herhalde diyorsunuz. Ne akıllıymış ama! Bu dizeleri yazabilmek, hissedebilmek nasıl bir coşku, nasıl bir insan sevgisi... Onun kızı olduğum için o kadar gurur duyuyorum ki... Günümüzde kadına yapılan muameleyi gördükçe keşke var olsaydı da daha sert şeyler söyleyebilseydi diyorum. Ama hepimiz biliyoruz ki onun dizelerindeki mesajlar hâlâ aynı sıcaklığını koruyor. Bu kitabı bütün kadınlara armağan ediyorum annem adına. Bu arada şiirleri asistanımla iki yılda toparladık. Asistanım bu şiirleri okudukça ağlayıp ‘ben böyle bir aşk yaşamadım’ deyip kocasından boşandı. Dedim ki ‘Aysel bu bakma yaşadıklarını da yaşamak istediklerini de yazmış.’” Törende Aysel Gürel’in şiirlerini Ataol Behramoğlu, Ayşegül Aldinç, Levent Üzümcü ve Pelin Batu okudu. İlker Özdemir ise Aysel Gürel’in unutulmaz şarkılarını seslendirdi.