Mülteci kozu yine masada
Erdoğan ‘kapıları açarız’ çıkışıyla Batı’yı tehdit ederken pazarlıklarda bu kozu ön planda tutmayı planlıyor
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Kapıları açarız” çıkışıyla Batı’ya yeniden mülteci tehdidinde bulunurken; gözler yeniden Türkiye ile AB arasında 2016’da varılan mülteci mutabakatına çevrildi. Erdoğan’ın, ABD ile güvenli bölge için Türkiye’ye destek vermeleri konusunda ileri sürdüğü mülteci kartının Avrupa ülkeleri üzerinde kaydadeğer bir etkisi bulunuyor. Türkiye’nin kısa vadede mülteci mutabakatından vazgeçmesi öngörülmese de Ankara’nın mülteci kozunu Batı ile pazarlıklarda ön planda tutmayı sürdürmesi bekleniyor.
Suriye’de 2011’de başlayan savaşın yoğunlaşmasıyla birlikte Türkiye üzerinden Avrupa’ya mülteci akını yaşanmış, Avrupa mülteci krizi yaşarken 2016 yılında Türkiye ile AB arasında mülteci mutabakatı yapılmıştı. Bu mutabakata göre Türkiye üzerinden Yunanistan’a geçtiği tespit edilen göçmenlerin Türkiye’ye iadesi öngörülmüştü. İade süreci kâğıt üstünde geçerliliğini korusa da 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden bu yana fiilen durmuş durumda. İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı’nın verilerine göre bu mutabakat kapsamında 4 Nisan 2016’dan bu yana Yunanistan, Türkiye’ye yalnızca bin 906 göçmeni iade etti.
Kontrol arttı
Türkiye ile AB arasındaki mülteci mutabakatının Avrupa ülkeleri açısından en önemli kısmı olan sahadaki yansıması, Türkiye’nin kaçak geçişler üzerindeki kontrolünü artırması oldu. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin verilerine göre 2015 yılında sadece Yunanistan’a tamamına yakını Türkiye üzerinden olmak üzere 860 bin mülteci geçerken bu sayı mutabakatın ardından 2017 yılında 35 bin, 2018’de ise 50 bin olarak gerçekleşti. 2019’un ilk 8 ayında ise bu sayı 34 bin oldu.
İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü verilerine göre 2015 yılında Türkiye’de 146 bin düzensiz göçmen yakalandı. Bu sayı 2018’de ise 268 bin olurken 2019’un ilk 8 ayında yakalanan düzensiz göçmen sayısı 237 bine ulaştı. Türkiye’de 3.6 milyonu Suriyeli, 400 bini ise diğer ülke vatandaşı olmak üzere yaklaşık 4 milyon sığınmacı bulunuyor. Buna karşın 2018 ve 2019’da Türkiye’de yakalanan düzensiz göçmenlerin çoğunluğunu Afganistan vatandaşları oluşturdu. 2019’un ilk 8 ayında yakalanan 237 bin düzensiz göçmenin 102 bini Afganistan, 38 bini Pakistan, 25 bini Suriye vatandaşlarından oluştu.
Avrupa ülkelerinin başlıca endişesi, Türkiye’nin kaçak geçişlere izin vermesi ya da göz yumması durumunda 2015’teki gibi Avrupa’ya yoğun bir göçmen akışının yaşanması. AB ile 2016’da varılan mutabakat kapsamında kaçak geçişler büyük ölçüde kontrol altında tutulurken mutabakatın varlığı, göçmenlerin kaçak yollarla Avrupa’ya geçme çabalarını da bir ölçüde azalttı. Buna karşın Türk yetkililerin, kontrollerin gevşetilebileceği yönündeki açıklamaları, Türkiye’de bulunan mültecilerin kaçak geçiş çabalarını artırmalarına yol açabiliyor. Erdoğan’ın bu açıklamalarının ardından mültecilerin özellikle Ege’den Yunanistan’a geçme denemelerinin artabileceği belirtiliyor.
Oktay: Blöf değil
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Erdoğan’ın “Kapıları açarız” açıklamasının tehdit ya da blöf olmadığını dile getirerek “Yeni bir göç akımı başlarsa Türkiye bunu göğüsleyecektir yaklaşımı ve rahatlığı kesinlikle yanlış bir rahatlık ve yaklaşımdır. Türkiye, hiçbir ülkenin bekçisi değildir. Onların göçmen deposu değildir” diye konuştu. Türkiye’nin göçmenlerle ilgili görevini yaptığını ve yapmayı sürdüreceğini söyleyen Oktay, “Özellikle kapıların tutulmasıyla alakalı, eğer İdlib krizi devam ederse, bölgedeki kriz devam ederse, ilave göç krizi başlayacak olursa, Avrupa’nın bundan kaçma şansı yoktur, yüzde sıfırdır. Bununla yüzleşmek zorundadır. Dolayısıyla hiç kimsenin Türkiye’den daha fazla bu çerçevede bedel ödemesini bekleme hakkı da yoktur. Cumhurbaşkanımızın da söylediği budur. Bu mesaj da alınmıştır” ifadelerini kullandı.
Güvenli bölgede abd ile kara devriyesi başlıyor
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Suriye’nin kuzeyinde güvenli bölge kurulması çalışmaları kapsamında Türk ve ABD askerlerinin 8 Eylül’de müşterek kara devriyesine başlayacaklarını açıkladı.
Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve kuvvet komutanlarıyla birlikte Malatya’da bulunan İkinci Ordu Komutanlığı’nı ziyaret etti. Suriye sınırı güvenliğinden sorumlu birlik komutanları ile karargahta yapılan iki saati aşkın toplantıda bir araya gelen Akar, faaliyetlere ilişkin detaylı brifing aldı, talimatlar verdi. Personele hitabında Suriye’nin kuzeyinde kurulması planlanan güvenli bölge çalışmalarına değinen Akar, “Başlangıçtaki görüşmelere ‘Oraya hiçbir şekilde Türk askeri giremez’ diye başladılar. En son ağustostaki görüşmelerde belli bir program dahilinde, belli bir takvim üzerinde genel bir mutabakat oluştu” diye konuştu. Güvenli bölge için ABD ile oluşturulan takvim kapsamında Birleşik Müşterek Harekat Merkezi’nin Akçakale’de faaliyete başladığını anımsatan Akar, “ Müşterek kara devriyesinin de 8 Eylül’de başlamasını planladık” ifadelerini kullandı.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke