Noktalama işaretleri nasıl ortaya çıktı?

Hiçbirimiz noktalama işaretlerinin olmadığı bir dünyayı hayal edemiyoruz. Ancak noktalama işaretlerinin tarihi düşündüğümüz kadar eski değil.

Noktalama işaretleri nasıl ortaya çıktı?
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 15.09.2015 - 12:02

M.Ö. 3. yüzyılda Yunan uygarlığının etkisi altındayken Mısır’ın İskenderiye kentinde ünlü bir kütüphane vardı. Bu kütüphanenin başında Aristofanes vardı. Buradaki yüzbinlerce parşömen tomarını okumak çok zaman alan bir işti. Yunanlılar daima kelimeleri bitişik olarak ve hiçbir noktalama işareti ve büyük ve küçük harf kullanmadan yazmıştı. Hangi kelimenin ve cümlenin nerede başlayıp bittiğini anlamak okurun işiydi.

Fakat bir metni bir defada okuyup anlayana rastlanmamıştı. Bir metni ilk kez eline alan birinin onu şaşırmadan ve anlamlı bir şekilde yüksek sesle okuması mümkün değildi.
Aristofanes ise okurlara, sonu gelmez bir şekilde birbiri ardına sıralanmış harfleri orta nokta (·), alt nokta (.) ve üst nokta (·) işaretleriyle ayırmalarını öneriyordu. Bunların her biri farklı uzunlukta duraksamalara işaret ediyordu.

Aristofanes’in girişiminin bildiğimiz noktalama işaretlerine dönüşmesini sağlayan ise yeni bir gelişme olmuştu. Roma İmparatorluğu 4. ve 5. yüzyıllarda çöküşe girdiğinde Roma’nın paganları yeni bir din olarak Hristiyanlığa karşı zorlu bir mücadele veriyordu. Paganlıkta gelenekler ve kültür ağızdan ağıza aktarılırken, ilahileri ve Tanrının sözlerini daha iyi yayabilmek için Hristiyanlık yazıyı tercih ediyordu. Kitap Hristiyan kimliğin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Bu kitaplar ise çoğunlukla altın yaldızlarla ve süslü harflerle donatılmış, paragraf işaretleriyle bölümlere ayrılmıştı.

Hristiyanlık Avrupa’da yayıldıkça yazı ve noktalama işaretlerini daha da benimsedi. 6. yüzyılda Hristiyan yazarlar, asıl anlamlarını korumak için eserlerini okuyucuya sunmadan önce, kendileri noktalama işaretlerini kullanmaya başladı. 7. yüzyılda Sevilleli Isidore adlı başpiskopos ve aziz, durma sürelerine işaret etmek üzere Aristofanes’in noktalarını yeniden düzenledi. Isidore ayrıca noktalama işaretleri ile anlam arasında da doğrudan bağ kurmuştu.

Daha sonra İrlandalı ve İskoç rahipler aşina olmadıkları Latince kelimeleri ayırt edebilmek için kelimeler arasında boşluk kullanmaya başladı. 8. yüzyılda ise yeni bir ülke olarak Almanya ortaya çıkmış, ünlü kral Şarlman, rahip Alcuin’e standart bir alfabe yaratma görevi vermişti. Böylece bildiğimiz küçük harfler ortaya çıkmış, yazının geliştiği bu dönemde noktalama işaretleri de onun ayrılmaz bir parçası haline gelmişti. Bugün kullandığımız nokta, virgül, noktalı virgül, soru işareti gibi birçok noktalama işaretinin kökeni işte bu döneme dayanıyor. Ünlem işareti ise daha sonra 15. yüzyılda, taksim ve tire işaretleriyle birlikte Rönesans döneminde kullanıma girdi. (BBC Türkçe)


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler