Okullarda her 6 çocuktan 1’i disleksi, yani öğrenme bozukluğu yaşıyor

Bazı çocuklar dinledikleri zaman verilenleri hemen anlayabilirken, bazıları sık tekrara ihtiyaç duyabiliyor. Özel öğrenme güçlüğü, okul çağı çocuklarında yüzde 10 oranında görülürken, 18 milyon öğrencinin olduğu Türkiye’de yaklaşık olarak 2 milyon dislektik öğrenci bulunuyor.

Yayınlanma: 04.05.2021 - 04:00
Okullarda her 6 çocuktan 1’i disleksi, yani öğrenme bozukluğu yaşıyor
Abone Ol google-news

Disleksi, okumayı zorlaştıran yaygın bir durum. Disleksi, “Özel öğrenme güçlüğünün’’ bir alt grubu ve bu alanlar temel olarak okuma-yazma ve matematik. Bunlardan en sık görülenin disleksi olduğunu belirten Nörolog Dr. Olcay Karaca “Disleksi, dil temelli bir öğrenme güçlüğü ve nörogelişimsel bir problem olup doğumdan itibaren vardır. Okumanın  yapıtaşı dil becerileridir ve disleksik çocuklarda dil gelişimindeki sorunlar erken yaşlarda, okulöncesi dönemde fark edilebilir” dedi. 

Çocuğunuz tersten yazıyor ve okuyorsa ya da okulöncesi dönemde bazı şeyleri yaşıtlarına göre daha geç öğrendiyse, okuma güçlüğü yaşıyor ve okuduğunu anlamıyorsa “disleksi” (özel öğrenme güçlüğü) olabilir. Disleksi tanısının çocuğun eğitim hayatı başladığında konulması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, tanının gecikmesi durumunda depresif, kaygılı ve benlik saygısı düşük bireyler olabileceklerine dikkat çekerek “Pandemi döneminde disleksili çocukların eğitimine daha çok önem verilmeli, eğitimin aksamaması için özen gösterilmeli” dediler. 

Nörolog Dr. Olcay Karaca, disleksi hakkında merak edilenleri anlattı. 

- Disleksi tam olarak nedir?

Disleksi yani özel öğrenme güçlüğü (ÖÖG); zekâsı normal ve normalin üstü çocukların standart eğitim almalarına rağmen belli alanlarda öğrenmede zorluk yaşamalarıdır. Okuma yazma ve matematik becerilerinin kazanılması ve kullanılmasındaki güçlükleri içeren nörogelişimsel bir bozukluk grubudur. Okuma öğrenmede güçlük yaşanması disleksi, yazma alanında güçlük yaşanması disgrafi ve matematik alanında güçlük yaşanması diskalkülidir. En sık görülen ve en bilinen form disleksidir ve bu nedenle ÖÖG yerine sıklıkla disleksi kullanılır.

DOĞRU EĞİTİMLE YENİLEBİLİR

- Dislekside eğitimin önemi nedir?

Disleksi bir hastalık değildir. Nörogelişimsel bir problemdir. Dislektik çocukların öğrenme ile beyindeki bazı bağlantı yolları normale göre farklıdır. Bu nedenle öğrenmenin değişik alanlarında güçlükler yaşarlar. Disleksi kalıtsal özellik gösteren bir durum. Ancak ailesel geçiş yüzde 100 değildir. Yani anne veya babada disleksi varsa çocukta da kesin disleksi olacak değildir, ancak olma olasılığı normale göre yüksektir. Doğru eğitim yöntemleri ile disleksinin üstesinden gelinebilir. Disleksi kendi kendine düzelen bir durum değildir. 

- Bu problemle ilgili doğru bildiğimiz yanlışlar nedir? 

Disleksiyle ilgili öncelikle bilinmesi gereken bir zekâ probleminin olmadığıdır. Bu çocuklarımızın hepsi normal veya normalin üstünde zekâ düzeyine sahiptirler. Doğru eğitim yöntemleri ile üstesinden gelinebilir. 

DİL TEMEL BECERİSİ

- Disleksisi olan çocuklar için  pandemi döneminde uzaktan eğitim sorunlara yol açtı mı?

Yaşadığımız olağanüstü pandemi süreci ile uzaktan eğitim bir zorunluluk olmuştur. Bilinmelidir ki uzaktan eğitim bir seçenek değil, zorunluluktur. ÖÖG’li çocukları olan anne babaları çocuklarını anlamak için daha çok çaba göstermek zorundadırlar. Çocuklarının iyi eğitim alması ve akademik olarak başarılı olmaları anne babaların çok önemsediği bir konudur. ÖÖG olan çocuğun Özel eğitim sürecinin takibi de çok önemlidir. 

NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Uygun tedavi ve eğitim, varsa eşlik eden hastalıkların tedavisi yapılmalıdır. Bireysel eğitim ve gerekli olması halinde uygun terapi ve tedavi destekleri verilmezse dislektik belirtiler ömür boyu aynı düzeyde seyreder. İlerleyen yaşla birlikte performans gerektiren alanlar çoğalıp şekil değiştireceği için başka zorluklar da tabloya eklenecektir. Tedavi için kesin bir süre verilemez. Tanının erken konulması ve erken müdahale erken destek eğitimine başlanması daha çabuk düzelmeyi sağlar. Dislektik çocuklar uygun destek eğitimini aldıktan sonra, akademik olarak başarılı olup, akademisyen, genel müdür, araştırmacı, doktor, mühendis, sanatçı vb. olabilmeleri mümkündür.


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler