Öldürülen polisin çocuğundan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a mektup

Polis memuru Mithat Erdal'ı 4 yıl önce öldüren cinayet sanığı Hüseyin Yasak, yargılandığı Tarsus 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Sibel Erdal, geçen ay eşi Mithat'ın Tarsus'ta define avcılarını yakalamak için içlerine sızdığını, kimliği ortaya çıkınca da çete tarafından infaz edildiğini iddia ederek olayın yeniden araştırılması için Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Mithat Erdal'ın kızı Dilara Erdal da Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, babasının şehit sayılması için mektup yazdı. Erdal mektubunda şöyle dedi:

"Sayın Cumhurbaşkanımız. Türkiye'nin babası oldunuz. Bize de sahip çıkıp bizim de babamız olur musunuz? Ben 15 yaşında küçük ama acıları büyük bir kızım. 10 yaşıma kadar annem, babam, ben ve kardeşim çok mutlu bir şekilde yaşıyorduk. 10 yaşıma girdiğimde babam vefat etti. O zaman hayatın acı gerçekleriyle tanıştım. Ülkemizi kötü amaçlarına alet etmeye çalışan FETÖ örgütünü de o zaman tanıdım. Yaşıtlarım daha bilmezken, ben annemle bu örgüte karşı mücadele vermeye başladık. Babamın acısı bir yandan, maddi sıkıntılarımız bir yandan bizi psikolojik olarak çok etkiledi."

'BABAMIN ŞEHİTLİĞİYLE GURUR DUYMAK İSTİYORUM'

Mektubunda, 10 yaşından beri gerçekten ne zaman samimi ve içten güldüğünü dahi hatırlamadığına vurgu yapan Erdal, duygularını şöyle anlattı:

"Hep bir tarafımız eksik. Diğer yandan da babamın hala şehit sayılmaması bizi maddi ve manevi etkiliyor. Maddi acısını hiç düşünmüyorum ama, manevi açıdan babamın hala şehit sayılmaması benim zoruma gidiyor. Siz başta olmak üzere milletçe bu örgüte karşı verdiğimiz mücadeleyi babam da o zaman verdi. Şimdi de şehitlik makamına ermesiyle gurur duymak istiyorum. Yıllardır kendimi şehit kızı olarak gördüm. Ama ne yazık ki bu durum yasallaşmadı. Her ne kadar maddi kısımdan bahsetmekten hoşlanmasam da, hayatın acı gerçekleri elbette var. Benim babam FETÖ'cülerin kumpasına kurban gitti, kullanıldı. Neden şimdi şehit sayılmadığını anlamıyorum. Sizin bu işe el koyacağınıza inanıyorum. Ülkemizin şu an ki halini düzelteceğinize nasıl inanıyorsam, bizim şehitlik hakkımızı vereceğinize aynı şekilde inanıyorum. Ben baba acısı yaşadım. Ne kadar acı yaşadığımı bir ben bir Allah biliyor."