Orhan Kasap: Meslek odalarının zayıflatılması, bu topraklardaki ortak geleceğimizi yok etmektir

Orhan Kasap, “TMMOB ve bağlı odaları hiçbir zaman yanlışa ‘doğru’ dememiş, doğanın, yaşam alanlarımızın ve tarihimizin korunması için mücadele etmiş, rantı değil kamunun yararını gözetmiş, çarpık kentleşmelere, deprem gerçeğini yok sayan yapılaşmalara karşı çıkmıştır. Deprem coğrafyasında olduğumuz göz ardı edilerek çıkarılan imar affı karşısında bilimi ve tekniği savunmuş, rant uğruna talan edilen doğal güzelliklere karşı kamu yararını savunmaktan vazgeçmemiştir.”

Yayınlanma: 02.06.2020 - 02:00
Orhan Kasap: Meslek odalarının zayıflatılması, bu topraklardaki ortak geleceğimizi yok etmektir
Abone Ol google-news

Orhan Kasap

Harita ve Kadastro Mühendisleri ODASI GENEL Başkanı

Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, TMMOB ile aynı yılda yani 1954’te kuruldu ve birliğin 10 kurucu odasından birisidir. 

Bilindiği üzere odamız gibi meslek odaları,anayasanın 135. maddesinde belirtilen kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarıdır ve bu kuruluşlar özerk birer yapıya sahiptir. Özerkliklerinin de devam etmesi gerekiyor; çünkü etkinliklerini hizmetin gereklerine ve kamu yararına uygun bir şekilde sürdürmelerinin güvence altında olmasının ilk koşulu budur.  

Ancak Covid-19 ile mücadele ettiğimiz bugünlerde Cumhurbaşkanı’nın baroların ve meslek odalarının kuruluş kanunlarında değişiklik yapılması için çalışmaların başlatıldığını ve bu konunun TBMM’nin açılması ile birlikte gündeme getirileceğini belirten açıklamaları, herkes gibi bizlerde de büyük bir şaşkınlık yaratmıştır.   

TMMOB’UN BİLGİSİ ALINMADI

Covid-19 ile mücadele edilen, halk sağlığının büyük önem arz ettiği, ekonomik sıkıntıların çıkmaza girdiği, işsizliğin, yoksulluğun had safhaya ulaştığı bir dönemde ülkenin gündeminin bu kapsamda kanun değişiklikleri olmaması gerektiğini düşünüyorum. 

Kaldı ki bu kanun tasarısından meslek odalarının, üst birliğimiz TMMOB’un hiçbir şekilde bilgisi olmamıştır ve meslek odaları ile ilgili düzenlemeler, meslek odalarının fikri alınmadan, kamuoyunda tartışılmadan hayata geçirilmek istenmektedir. 

TMMOB’un ve bağlı meslek odalarının içinde yer almadığı, görüşlerinin alınmadığı ve ortalıkta dolaşan taslaklardan öğrendiğimiz bu çalışmaları kabul etmediğimizi bir kez daha tekrar etmek istiyorum. 

Benzer kanun taslakları daha önceki yıllarda da gündeme gelmişti; fakat hayata geçmemişti. Dönem dönem gündeme gelen bu kanun taslaklarının amacı, zaten demokratik bir yapıda olan meslek odalarını demokratikleştirme bahanesini öne sürerek antidemokratik bir şekilde meslek odalarına müdahale etmek, meslek odalarının idari yapılarını değiştirmek olmalıdır.

Ancak burada unutulan ya da görmezden gelinen çok temel bir konu var: Meslek odaları anayasal kuruluşlardır ve özerktir. Bunun tersine yapılacak her düzenleme ise anayasaya aykırı olacaktır. 

ADALETİN SAVUNUCULARI

Bu çalışmaların, odaların seçim sistemini değiştirerek demokratik bir yapı sağlama bahanesinin de demokrasi ile uzaktan yakından ilgisi yoktur. Meslek odalarının yapısı da seçim usulü de demokratik ilkelere uygundur ve TMMOB ve bağlı odaları her zaman demokrasinin, eşitliğin, adaletin en öndeki savunucuları olmuştur. Asıl, meslek odalarını ilgilendiren bir çalışmayı meslek odalarının bilgisine sunmamak, fikirlerini almamak demokratik ilkelere ters düşmektedir. 

TMMOB ve bağlı odaları hiçbir zaman yanlışa doğru dememiş; bilimi ve tekniği savunmaktan vazgeçmemiş; doğal kaynakların, doğanın, yaşam alanlarımızın ve tarihimizin korunması için mücadele etmiş; rantı değil kamunun yararını gözetmiş; çarpık kentleşmelere, deprem gerçeğini yok sayan yapılaşmalara karşı çıkmış; meslektaşların olması gerektiği şartlarda çalışması gerektiğini savunmuş; emeğin sömürülmesine dur demiştir. 

Zaten bu kanun değişikliğinin sebebi de bu gerçeklerin dile getirilmesinin istenmemesidir. Odaların yetkilerini budayarak ülkemizi, kamu yararını, yaşam alanlarımızı ve mesleğin ortak çıkarlarını savunmamızın engellenmek istendiği, bu doğrultuda açılan ve kazanılan binlerce davanın artık son bulmasının hedeflendiği çok açıktır... 

HER ŞEYE RAĞMEN AYAKTA

Yasalardan aldığı yetkileri tırpanlanmış, kamu yararını gözetmeyen, bilimi ve tekniği ülkenin ve halkın yararına kullanmayan, doğru bildiklerini söylemeyen, gerek kamu kurumlarına gerekse özel şirketlere davalar açarak ülkesinin kaynaklarını ve meslektaşlarının hakkını savunmayan bir TMMOB ve meslek odaları yapısının yaratılması, kuşkusuz ki ülkemizin aydınlık geleceğini karartacağı gibi mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı mesleklerinin geleceğini de karartacak, ülkemizde her şeye rağmen ayakta duran son birkaç tane hak arama mevziimizi yok edecektir.

Odamız, üyelerinin mesleki çıkarlarını ve meslek alanlarımızı korumak için çeşitli kurumlarca düzenlenen ihalelerin iptaline, mühendislik eğitimi almadan korsan mühendislik hizmeti üreterek halkın can ve mal güvenliğini tehlikeye atanlara, kamu kaynaklarını talan edenlere, yaşam alanlarımızı rant odaklı uygulamalarla katledecek süreçlere ve meslek alanlarımızdan dolayı uzmanı olduğumuz konulara dair hukuka aykırı ve toplumun zararına gördüğü birçok mevzuat hükümlerinin iptaline yönelik davalar açarak süreçlerin takipçisi oluyor. 

Deprem coğrafyasında olduğumuz göz ardı edilerek çıkarılan imar affı gibi düzenlemeler karşısında bilimi ve tekniği savunuyor, rant uğruna talan edilen doğal güzelliklere karşı kamu yararını savunmaktan vazgeçmiyor. Bunlar gibi pek çok örneğin meslek ve kamu yararına olduğu ortadadır. Hukuksuzluklara, haksızlıklara göz yummadığımız için susturulmak isteniyoruz; ama önemli olan bu sesleri susturmak değil, hakkı, hukuku, kamu yararını gözeterek işlem yapabilmektir. 

66 YILDIR ÖDÜN VERMEDEN

Bizler anayasadan aldığımız yetki ve sorumluluklarımızı; fikrimizin dahi sorulmadığı kanun taslaklarına, “Ben istedim, oldu” şeklinde hayata geçirilen kanun hükümlerine teslim etmeyeceğiz. 

1954’ten beri sürdürdüğümüz emek, demokrasi, eşitlik, hak ve mühendisliğin ülkemizde gelişmesi ve toplum yararına hizmetler üretmesi için verdiğimiz mücadeleyi, 66 yıldır nasıl ödün vermeden devam ettirdiysek yine aynı azim ve kararlılıkla, yine demokrasiye olan inancımızla, yine emeğin sömürülmesine izin vermeden, yine bilim ve tekniğin ışığında sürdüreceğiz ve mesleğimize, odamıza, birliğimize sahip çıkacağız. 


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler