Oyna ejder, dilediğin gibi! (21.05.2020)

Küçük yaşlardan beri en büyük hayali, tiyatro sahnesindeki yerini almak olan Ejder, düzene ayak uyduramayan, alkışa susamış benliğini kaotik tabiatıyla baltalamış yetenekli bir gençtir. Ucunu her geçen gün biraz daha sivrilttiği eleştiri oklarını, çoğu zaman kendi hayallerine, geleceğine ket vuran bir düşman gibi sırtında taşısa da bu huyundan hiç vazgeçmez.

Yaşadığı haksızlıklara, öfke kontrolsüzlüğünün de eklenmesiyle hayattaki şansı olarak gördüğü konservatuvardan atılır ve bir sokak sanatçısı olarak varlığını sürdürmeye başlar.

AYNI GÖVDEDEN ÇIKMIŞ İKİ CEHENNEM MOTİFİ

Sektörün mihenk taşlarından Barbaros’un kendisini keşfetmesiyle, onun klanına katılır. Ejder ve sevgilisinin yaşamına hükmeden Barbaros, onu devamlı takip eden kara bir bulut gibidir. Yağmuruna duyduğu muhtaçlık, Ejder’i bu kasvet dolu hayata mahkûm etmiştir. Barbaros ve onun bir parçası haline gelen Cellat ise tam da kitapta anlatıldığı üzere ‘aynı gövdeden çıkmış iki cehennem motifi’dir.

Arka kapaktaki kelebek figürünün anlamını kitabı okudukça keşfediyoruz. Kelebek’e olan büyük aşkı her satırda hissedilirken, öfkeden beslenen Ejder’in adeta yumuşak karnı olan bu ilişki hiçbir klişe, abartı ve lüzumsuz drama takılmaksızın hikâyeye nüfuz ediyor.

BEKLENMEDİK BİR FİNAL

Alt metinlerinde, hayat ve toplumsal düzene karşı keskin eleştirel yaklaşımlar barındıran kitap, ‘meddah’ın anlattığı hikâyelerle çeşitlenirken beklenmedik bir finalle veda ediyor bizlere.

Pek çok uç karakterin bir araya geldiği bu kitapta olayların gerçeklikten bir an olsun kopmaması, kurgunun başarısını bir kez daha kanıtlıyor.

Selahattin Nehir, ‘Meddah ve Cellat’ta, kabul görme arzusuna karşın topluma aniden sırtını dönebilen bıçak gibi keskin bir karakterin, Ejder’in, sürükleyici hikayesini anlatıyor. İlk satırdan başlayarak okuru sıra dışı bir meddahın devinimlerine ortak ediyor.

Meddah ve Cellat / Selahattin Nehir / Altın Kitaplar / 168 s.