Özgürlüğe 'ağır' engel!

Uzun tutukluluk süreleri çözüm yoluna girse de cezaevlerinde sorunlar bitmiyor

Yayınlanma: 02.02.2014 - 22:37
Abone Ol google-news

Uzun tutukluluk süreleri nedeniyle başlayan tartışma Anayasa Mahkemesi’nin kararı ile çözüm yoluna girdi. Ancak cezaevindeki tutuklu ve hükümlüler açısından önemli bir sorun daha var. Cezaevlerinde uygulanan disiplin cezalarının sonuçları da en az mahkemelerin verdiği cezalar kadar ağır sonuçlar yaratabiliyor. Yönetmeliğe göre tutuklu ve hükümlülerin yararlanması gereken diğer tutuklu ve hükümlüler ile bir araya gelme, havalandırma, açık görüş süreleri dahi değişebiliyor. Bazı cezaevlerinde avukat görüş kabinlerinin cam kabinlere dönüştürülmesi veya hücrelere kamera yerleştirilmesi gibi uygulamalar da tutuklu ve hükümlülerin tepkisine yol açabiliyor. Ancak cezaevinde hak arama çabaları sonuç vermeyince, itirazlar disiplin cezası olarak geri dönebiliyor. Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’da, “Disiplin Ceza ve Tedbirleri” düzenleyen bölümde hemen her eylemin disiplin cezası olarak karşılığı belirtiliyor. Örneğin yatma planına uymamak, hükümlü kimliğini yanında bulundurmamak, idarece alınan sağlık önlemlerine uymamak gibi davranışlar kınama cezası ile cezalandırılıyor. Herhangi bir şeyi protesto amacıyla veya idareye karşı toplu olarak sessiz direnişte bulunmak gibi davranışlar ise iletişimden mahrum bırakılmak ile cezalandırılıyor. Bunun dışında ziyaretçi yasağı ve hücreye koyma gibi cezalar da verilebiliyor. Tahliye olamıyorlar Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK) uyarınca cezalandırılan bir kişi cezaevinde kaldığı süre içerisinde disiplin suçu işlese de Ceza İnfaz Kanunu hükümlerinden yararlanıp cezasının bir kısmını yatarak tahliye olabiliyor. Ancak Terörle Mücadele Kanunu (TMK) hükümleri doğrultusunda ceza alan bir hükümlü aynı şansa sahip değil. Zira kanunun 17. maddesinde, “Tutuklu veya hükümlü iken firar veya ayaklanma suçundan mahkûm edilmiş bulunanlar ile disiplin cezası olarak üç defa hücre hapsi cezası almış olanlar, şartla salıverilmeden yararlanamazlar” hükmü yer alıyor.

Çıplak aramaya itiraz veya koğuş aramalarında daha önce görevliler tarafından denetlenerek içeri giren dergi ve mektuplar da zaman zaman disiplin cezasına yol açabiliyor. Bakırköy L Tipi Cezaevi’nden Bahar Kurt’un gönderdiği bir mektubun Tekirdağ F Tipi Cezaevi’ne Mehmet Akdemir’e ulaşması idare tarafından yasaklanabiliyor. Tekirdağ F Tipi Cezaevi’ndeki Eser Morsümbül ve Özgür Karakaya’ya verilen hücre cezasının gerekçesi ise konuldukları koğuşta önceden bir kaçak elektrik hattı bulunmuş olması.

Van Cezaevi’nde koşulları protesto etmek için açlık grevine başlayan 12 kişiye diğer tutuklu ve hükümlüler de slogan atarak ve kapılara vurarak destek verdi. Soruşturma sonucunda 130 kişi ceza aldı. Hasan Ferit Gedik için yapılan anma töreni, “gereksiz slogan atıldığı” gerekçesiyle disiplin cezası ile cezalandırıldı. Yine Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nde geçici olarak konuldukları hücreden müsait başka hücreye geçmek için dilekçe veren Mesut Yavuz ve Hasan Gürbay önce zorla farklı bloka götürüldü. 1988 yılında cezaevine giren Nihat Konak, ceza infaz hükümleri gereğince, tutulduğu Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nden Aralık 2013’te çıkabilecekti. Ancak infazının yanması nedeniyle özgürlüğüne 2017’de kavuşacak. Yine aynı cezaevinde bulunan Kenan Günyel ve Cem Kılıç, 2011’de tahliye olabileceklerken, halen cezaevinde bulunuyorlar. Mehmet Akdemir ise, 2023’te cezaevinden çıkabilecekken, aldığı disiplin cezaları nedeniyle 2028’i bekleyecek.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon